Yüklenici ile arsa sahibi arasındadüzenlenen eser sözleşmesi gereğince yüklenicinin kendisine düşen daireleri arsa sahibinden isteyebilmesi için sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirmesi şarttır.Yüklenici edimlerini yerine getirdiğinde kişisel hak kazanır.Yüklenici bu kişisel hakka dayanarak arsa sahibinden sözleşme uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir

Yargıtay  E.1998/2378
“… Yüklenici ile arsa sahibi arasındadüzenlenen eser sözleşmesi gereğince
yüklenicinin kendisine düşen daireleri arsa sahibinden isteyebilmesi için sözleşme uyarınca
edimlerini yerine getirmesi şarttır.Yüklenici edimlerini yerine getirdiğinde kişisel hak
kazanır.Yüklenici bu kişisel hakka dayanarak arsa sahibinden sözleşme uyarınca kendisine bırakılan
bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir veyahut BK 162 ve izleyen
maddeleri uyarınca yazılı olmak koşulu ile arsa sahibini rıza ve muvafakını almaya gerek görmeden
söz konusu kişisel hakkını üçüncü kşilere temlik edebilir.Üçüncü kişide gerek sözleştiği yükleniciye
ve gerekse arsa sahibine karşı temellük ettiği bu kişisel hakkı ileri sürmr olanağına sahiptir.Eğer
yüklenici edimlerini tamamen yerine getirmemişse ve bu noksan bıraktığı işlerde pek az bir boyutta
bulunur,bir başka anlatımla arsa sahipleri tarafından tahammülü mümkün ölçülerde eksiklik kalırsa
bu eksikliklerin yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişi veya kşiler tarafından tamamlanması
veya tutarının para olarak ödenmesi suretiyle noksanlığın karşılanmasıhallerinde bağımsız bölüm alan
bu kişi veya kişilerin tescil isteme haklarının varlığı kabul edilebilir.
Somut olayda :bloklarda ortalama %62.5 seviyesinde yüklenicinin edimini yerine getirdiği ve
bu aşama itibarıyla yüklenici ve halefi için tescil isteme hakkı doğmadığı anlaşıldığından davanın
reddine karar vermek gerekirken aksine bazı düşüncelerle davanın kabulüne kara verilmesi doğru
görülmedsiğinden hükmün bozulması gerekmiştir…”