yüklenici iş bedelinden kaynaklanan alacağını talep etmiş, bu dosya ile birleştirilip sonradan tefrikine karar verilen Mahkeme dosyasında ise iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine SSK priminden kaynaklanan ve ayrıca ayıplı iş nedeniyle uğranılan zararın tahsili istenmiştir Bu durumda her iki dava arasında bağlantı mevcut olup, aralarında irtibat bulunan davaların birlikte görülmesi zorunlu iken, dosyanın tefrik edilerek ayrı ayrı görülmesi ve yargılamanın yürütülmesi doğru olmamıştır HMK’nın maddesinde düzenlenen tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girer prensibi uyarınca HMK’nın maddesi uyarınca tefrik edilen dosyanın bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanarak her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerektiğinden kararın bozulması uygun bulunmuştur

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/5223
Karar No:2014/7538
K. Tarihi:24.12.2014

Mahkemesi :Türkoğlu Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :06.11.2012
Numarası :2009/245-2012/347

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı, taşeron olup, davalıya ait fabrika binasının ve müştemilâtının inşaat işlerini yaptığını, bu işlerin yaklaşık 9 ay kadar sürdüğünü, bu kez davalının müvekkiline ait fabrika binasının etrafına elektrik ve su kanallarının açılması ve kapatılması işini teklif ettiğini, bu teklifi kabul ettiğini, işin 1 m2’sinin bedelinin malzemenin davalıya ait olmak kaydıyla 50,00 TL olarak belirlendiğini, yapılan iş bedelinin ödenmediğini, bu nedenle 17.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı iş sahibi ise, davacının taahhütlerini yerine getirmediğini, müvekkiline ait iş yerinde prefabrik temel soketleri arasında betonarme perde betonu, kolonlar arasında bağ hatları, fabrika içi dolgu üzerinde taban betonlarının yapılması, duvar örülmesi, yağmur suyu tahliye kanalının yapılması işinin bulunduğunu, ancak davacının yağmur suyu kanalını tamamlamadan işi terk edip gittiğini, bu nedenle zarara uğradığını bildirerek davanın reddini dilemiş, birleşen davada da, yüklenici olan davacının yağmur suyu tahliye kanalını tamamlamadan işini terkettiğini, işlerin aksamaması için hasarları başka firmalara yaptırdıklarını, davacının yaptığı kanalın kullanılamaz hale geldiğini, bu iş nedeniyle SSK’ya ödenmesi gereken prim ve vergilerin kendileri tarafından ödendiğini, uğramış oldukları 8.000,00 TL zararın davacı-birleşen dosya davalısından tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini SSK primi, ayıp ve eksik işler nedeniyle 35.456,00 TL’ye artırmış, mahkemece, 25.12.2009 tarihinde birleştirme kararı verilmesine karşın, 6.11.2012 tarihli celsede tefrik kararı verilmiş ve asıl davanın kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi tarafından temyiz edilmiştir
Dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 45. maddesinin 1. fıkrasında, “Aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Yine yargılama devam ederken yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinde de, “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.” (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.” hükmü vazedilmiştir.
Somut uyuşmazlıkda davacı yüklenici iş bedelinden kaynaklanan alacağını talep etmiş, bu dosya ile birleştirilip sonradan tefrikine karar verilen Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/420 Esas sayılı dosyasında ise iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine SSK priminden kaynaklanan ve ayrıca ayıplı iş nedeniyle uğranılan zararın tahsili istenmiştir. Bu durumda her iki dava arasında bağlantı mevcut olup, aralarında irtibat bulunan davaların birlikte görülmesi zorunlu iken, dosyanın tefrik edilerek ayrı ayrı görülmesi ve yargılamanın yürütülmesi doğru olmamıştır. Bu durumda HMK’nın 448. maddesinde düzenlenen “tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girer” prensibi uyarınca, HMK’nın 366. maddesi uyarınca tefrik edilen dosyanın bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanarak, her iki davanın birleştirilerek görülmesi gerektiğinden kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Bozma sebebine göre, davalının diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Maddeler
HMK 166 Madde
HMK 448 Madde
HMK 366 Madde
HUMK 45 Madde