Yüklenici Şirketin ödenmemiş amme borçları nedeniyle aleyhine 6183 sayılı yasaya göre yapılan icra takibi sonucunda belediyedeki alacaklarına haciz konulması

Yüklenici Şirketin ödenmemiş sigorta primleri olması halinde SSK ,506 sayılı yasanın 80/4 maddesine göre prim alacağını 6183 sayılı yasaya göre takip ve tahsil edecektir. Bu durumda SSK ,6183 sayılı yasanın 79.maddesine göre belediyeye haciz ihbarnamesi göndererek yüklenici şirketin belediyedeki menkul mal, alacak ve haklarına haciz konulduğunu bildirir.Belediye ,bu haciz ihbarnamesine “ yüklenici şirketin alacağının olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı “ gerekçesiyle haciz ihbarnamesini gönderen alacaklı sigorta il müdürlüğüne 7 (yedi) gün içerisinde itiraz edebilir.

İtiraz edilmediği taktirde mal elinde, borç zimmetinde kalmış sayılacaktır. SSK bunun üzerine belediyeye 6183 sayılı yasanın 58.maddesine göre, ödeme emri göndermesi gerekir.Ödeme emri göndermeden doğrudan alacaklara fiili haciz uygulayamaz.

Haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen belediye ödeme emrine karşı “ böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı “ gerekçesiyle 7 gün içinde ; alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde menfi tespit davası açarak ödeme emrinin iptali talep edebilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2003/21-533 K. 2003/520 T. 1.10.2003 -Hukuk Genel Kurulu E. 2005/10-79 K. 2005/138 T. 2.3.2005-10. HD. E. 2005/12704 K. 2006/2962 T. 20.3.2006 – 10. HD E. 2002/966 K. 2002/4018 T. 7.5.2002 -10. HD E. 2002/706 K. 2002/884 T. 11.2.2002)

Yüklenici Şirketin ödenmemiş amme borçları nedeniyle aleyhine 6183 sayılı yasaya göre icra takibi yapılması halinde;haciz varakasının imzalandığı tarih esas alınarak işçilerin bu tarihten önceki üç aylık ücret alacaklarının ödenmediğinin tespit edilmesi halinde,bu ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra,kalan kısım üzerinde icra işlemi yapılacaktır. Eğer hak ediş dönemi aylık ise sadece o aya ait işçi ücreti haciz dışı bırakılır. Maliye Bakanlığının 18.01.2005 tarih ve 2005/2 sayılı Tahsilat İç genelgesine göre;37Haciz dışı kalan işçi ücreti kesintiler yapıldıktan sonra işçinin eline geçen net ücrettir.Bize göre işçinin brüt ücreti esas alınarak haciz dışı kalan miktar belirlenmelidir.38

Ayrıca,4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 34 üncü maddesinde teminat olarak kabul edilebilecek değerler sayılmış ve maddenin son fıkrasında “Her ne suretle olursa olsun,idarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz.” Hükmüne yer verilmiştir.Buna göre,Kamu ihale kanunu kapsamında yapılan ihalelerde belediyece alınan teminatların belediyede bulunduğu sürede haczi mümkün değildir.Ancak bu teminatların yükleniciye iadesi sırasında (banka teminat mektupları hariç)haciz uygulanabilecektir.

“Sosyal Sigortalar Kanunu 83. maddesine göre 39 belediyelerin kendilerinden ihale ile iş alanları ve bunların adreslerini Kuruma bildirmeleri gerekmektedir. Bu kuruluşların sigorta primlerini( =fer’ileri dahil ) hak edişlerden mahsup etmeleri ve kalanını ödemeleri icap eder. Keza, ihale ile iş alanların yatırmış oldukları teminat, pirim borcunun bulunmadığına dair kurumdan bilgi gelmedikte iade edilemez.40 “Eğer bu belge olmadan teminatı iade etmiş ise teminat mektubu miktarını aşmamak üzene prim borçları ve gecikme zammından belediye doğrudan sorumludur.”(HGK 23.03.1988 T. E. 1986/10-618 K.1988/263)
Prim borçlusu olan Limited Şirket davacıdaki alacağını temlik etmiş olsa bile belediye, Kuruma karşı sorumluluktan kurtulamaz. Zira 83.madde ile getirilen hüküm buyurucu nitelikte bir hükümdür. (Yargıtay 21. HD. E. 2002/3559 K. 2002/5512 T. 10.6.2002 -21. HD. E. 2002/1714 K. 2002/3231 T. 15.4.2002- 10. HD E. 2003/4841 K. 2003/9019 T. 8.12.2003)”

“İhale makamına verilen teminat ( güvence ) mektupları dahil her türlü teminatın, SSK`dan, prim ve gecikme zammı borcu kalmadığına dair belge getirilmeden geri verilmesi, 83. madde gereğince olanaksızdır. Bu nedenle, bu belgeyi görmeden ( almadan ) teminat mektuplarının bir kısmını geri vermiş olan ihale makamı, teminat mektubu tutarını aşmamak koşuluyla, prim borçlarından ve gecikme zamlarından sorumlu olur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1986/10-618 K. 1988/263 T. 23.3.1988)”