Yüklenici sözleşmede kararlaştırılanlar ve iş artışı dışında, iş sahibinin talebi ya da işin gereği olarak sözleşme dışı fazla imalât yapmış ve bu imalâtların iş sahibinin yararına olması durumunda sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 410 ve devamı maddelerindeki vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelini iş sahibinden isteyebilir.

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2013/2715
Karar No:2014/1982

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş davalı B.Turizm Otelcilik A.Ş. vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı BY Yapı Market İnş. Tur. İmâl. San. Tic. A.Ş. vekili avukat S.G. B. ile davalı B.Turizm Otelcilik A.Ş. vekili Avukat Z. A. P.geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli ile sözleşme dışı fazla imalât bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi Y. Market arasında imzalanan ve diğer davalı B. Turizm Otelcilik A.Ş.’nin her iki tüzel kişilik arasında organik bağ bulunması, sözleşme konusu işlerdeki eksik ve kusurların giderilmesini davacıdan talep etmesi sebebiyle tüzel kişilik perdesinin aralanması kuralı gereğince sorumlu olduğu kabul edilen 07.01.2009 tarihli sözleşme ile yüklenici şirket, davalıların yaptırdığı otel inşaatının havalandırma kanalı ve diğer kısmi mekanik işlerinin yapımını, sözleşmenin 17. maddesine göre 136.136,00 Euro+KDV bedelle üstlenmiştir. Sözleşme götürü bedelli olup, 17.4. maddesinde sözleşme konusu işin ifası sırasında projenin uygulanması sonucu ortaya çıkabilecek zorunlu ve fiili değişikliklerin iş miktarının azaltılması veya çoğaltılmasına neden olabileceği, yüklenicinin bu sebebe dayanarak sözleşme bedelinin artırılmasını talep etmeyeceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu hükmü yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 365. maddesine uygun olup, götürü bedelli işlerde kural olarak yapılacak iş tahmin edilen miktardan fazla zaman ve masrafı gerektirse bile yüklenici bedelin artırılmasını isteyemeyecektir. Ancak bu kural ve sözleşmenin 17.4. maddesindeki düzenleme sözleşme kapsamındaki iş miktarının artması ya da azalmasına ilişkin olup sözleşme dışı ve iş sahibinin yararına olan fazla imalâtları kapsamaz. Yüklenici sözleşmede kararlaştırılanlar ve iş artışı dışında, iş sahibinin talebi ya da işin gereği olarak sözleşme dışı fazla imalât yapmış ve bu imalâtların iş sahibinin yararına olması durumunda sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 410 ve devamı maddelerindeki vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelini iş sahibinden isteyebilir. Hükme esas alınan 08.07.2011 tarihli teknik bilirkişi raporuyla sözleşme kapsamındaki işlerin eksik ve kusursuz olarak teslim edildiği sabittir. Yine aynı bilirkişi raporunun 4. maddesinde yazılı fazla imalâtların iş artışı mahiyetinde olmayıp sözleşmede öngörülmeyen ve işin gereği olarak fazladan yapılan imalâtlar oldukları, iş sahiplerinin yararına olduğu ve halen kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle sözkonusu imalâtlar sözleşmenin 17.4. maddesindeki iş artışı kapsamına girmediğinden az yukarıda belirtilen yöntemle ve sözleşme ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 83. maddesi gereğince; konusu para olan borç memleket parası ile ödeneceğinden Türk Lirası üzerinden hesaplanarak bedeli istenebilir. Yine sözleşmeye göre kararlaştırılan bedele KDV dahil olmadığı ve 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 26. maddesi gereğince bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki cari kur üzerinden TL’ye çevrilerek TL cinsinden hesaplanacağından sözleşme bedeli üzerinden KDV’nin de TL cinsinden hesaplanarak alacağa katılması gerekir.
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren teknik bilirkişiden alınacak ek raporla sözleşme dışı fazla imalâtların yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle Türk parası cinsi üzerinden bedeli ile, sözleşme kapsamındaki işler eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlandığından Euro cinsinden bedeli üzerinden KDV alacağı Türk parası olarak hesaplattırılıp, sözleşme kapsamındaki iş bedeline tamamen hak kazanıldığı kabul edilerek kanıtlanan 93.243,75 euro ödeme mahsup edildikten sonra kalan Euro ve Türk parası cinsinden alacaklara ödeme talepli ihtarnamenin tebliği tarihine göre gerçekleşen temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz de hesaplattırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.