Yüklenicinin ihale işine ait almış olduğu ürünlere dair taraflar arasındaki satım ilişkisi kapsamında davalının ödemediği ileri sürülen satım bedelinin teminat altına alınması amacıyla açılmış, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.Davacı vekili, davadan önce ihtiyati tedbir talep etmiş mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karara karşı davacı  yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur İstinaf incelemesi neticesinde * maddesi uyarınca davacı vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır Davacı vekili davalıya ait taşınır ve taşınmazlar ile üçüncü kişilerdeki doğmuş ve doğacak alacak haklarına * maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir *maddesi uyarınca sadece davanın konusu olan mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabilir Ancak taleple üzerine tedbir konulması istenilen taşınır ve taşınmazlar davanın konusu değildir Diğer yandan davacı vekili davalının satın aldığı malzemeyi dava dışı * tarafından A.Ş’ye ihale ile verilen inşaatda kullanması nedeniyle ihale makamı ile yüklenici nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklara ihtiyati tedbir konulmasını istemiş ise de dosyaya sunulan belge ve delillerden, davacı tarafından verilen kambiyo evraklarının belirtilen iş için verildiğine ilişkin har hangi bir kanıt bulunmadığı bu durumda belirtilen hak ve alacaklara da *maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulamaz

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1274
KARAR NO : 2020/761
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/239 D. iş
KARAR TARİHİ: 15/05/2020
TALEP: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Kocaeli başta olmak üzere Marmara ve Batı Karadeniz bölgesini de içine alan geniş coğrafyaya kaynak makina ve sarf malzemelerinin satış hizmetini ve satış sonrası desteği verdiğini, davalı şirketin yüklendiği işte sarf ettiği kaynak malzemelerini müvekkili şirketten aldığını, satın alınan ürünler karşılığında değişik tarihlerde çek ve bono düzenlenerek müvekkiline teslim edildiğini, ancak vade tarihinde kıymetli evrakların karşılığının bulunmaması nedeniyle tahsil edilmediğini, cebri icra işlemlerinin durdurulması nedeniyle alacağın cebri icra yoluyla da tahsil edilemediğini, borçlu hakkında alacak davası açılacağını ancak, alacak davası süresince borçlunun mallarını kaçırmasından endişe etmeleri nedeniyle, HMK’nun 339. maddesi uyarınca borçlunun alacak davasının konusu olacak dava dışı idareden ve bu idareden ihale ile iş alan şirketler nedinde doğmuş doğacak hak ve alacakları ile adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları üzerine alacaklarının tahsilini temin için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 15/05/2020 tarihli kararla, “…dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ihtiyati tedbir talebinin vasıf ve mahiyeti nazara alındığında talebin yargılamayı gerektirdiği ve HMK 389 maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı…” gerekçesiyle yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin aynı gün içerisinde karara bağlanan taleplerini, yersiz ve yanılgılı olarak reddedildiğini, tüm Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle, icra işlemlerinin durdurulmasının gündeme geldiğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatılamadığını, cebri icra yoluyla tahsil edilemeyen alacağın tahsili hususunda apaçık bir tehlikenin doğduğunu, aleyhine herhangi bir takip yahut dava açılamayan davalının, borcunu ödememek için mal kaçırmasında herhangi bir engel bulunmadığını, mahkemece ülke olarak içinde bulunduğumuz durumun zorlu koşulları göz ardı edilerek red kararı verildiğini, açıklanan nedenlerle, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/239 Değişik İş sayılı kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda, davalının borca batık ve mal kaçırma kastı içerisinde olduğu hususlarının göz önünde tutulmak suretiyle, alacaklarının tahsilini temin için ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki satım ilişkisi kapsamında davalının ödemediği ileri sürülen satım bedelinin teminat altına alınması amacıyla açılmış, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.Davacı vekili, davadan önce ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karara karşı, davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili, davalıya ait taşınır ve taşınmazlar ile üçüncü kişilerdeki doğmuş ve doğacak alacak haklarına HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, sadece davanın konusu olan mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabilir. Ancak taleple üzerine tedbir konulması istenilen taşınır ve taşınmazlar davanın konusu değildir. Diğer yandan, davacı vekili davalının satın aldığı malzemeyi, dava dışı İSKİ tarafından … A.Ş’ye ihale ile verilen isale hattı inşaatında kullanması nedeniyle ihale makamı ile yüklenici nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklara ihtiyati tedbir konulmasını istemiş ise de; dosyaya sunulan belge ve delillerden, davacı tarafından verilen kambiyo evraklarının belirtilen iş için verildiğine ilişkin har hangi bir kanıt bulunmadığı bu durumda belirtilen hak ve alacaklara da HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulamaz.Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı isabetli olup, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17/07/2020