ihalede yüklenicinin kusura bağlı sorumlu olmadığını ispatla yükümlülüğü

image_pdfimage_print
55 / 100

Kusura bağlı sorumluluk açısından kusur, alacaklının tazminat talep etme hakkının dayandığı olgulardan biri olduğu için, MK 6’da öngörülen genel ispat  kuralı gereği, alacaklının hakkını dayandırdığı olguyu, yani borçlunun kusurunu ispat etmesi gerekirdi.

Ancak haksız fiiller hukukundan farklı olarak, BK 96’da, sözleşmeden doğan sorumluk açısından borçlunun kusuru, tazminat talebinin diğer koşullarının aksine, “ispatı gereken” değil, fakat “mevcut kabul edilen” bir şartı olarak düzenlenmiştir ki; bu genel ispat yükünün ters çevrilmiş olması anlamına gelir.

BK 96’da ispat yükünün ters çevrilmesi şöyle gerekçelendirilmektedir: Sözleşme vasıtasıyla, alacaklı ile borçlu arasında, alacaklının, borçlunun taahhüt ettiği edimi gerçekten yerine getirecek durumda olduğuna güvendiği, özel bir bağ kurulur. Borçlu bir şekilde edimini yerine getiremezse, bunun nedenini açıklamak ona düşer.

Aynı zamanda, sözleşmeye aykırılığın sebepleri genellikle borçlunun hâkimiyet alanında gerçekleştiği ve alacaklı genelde bu alan hakkında bilgi sahibi olmadığı için, onu bu pek bilgi sahibi olmadığı alanda gerçekleşen bir olguyu ispatla yükümlü tutmak, çoğu zaman, alacaklının tazminat talebinin, sırf ispat ihtiyacı nedeniyle sonuçsuz kalmasına neden olabilecektir.

BK 96’da öngörülen ve bir önceki paragrafta özetlenen düşüncelerle ispat yükü ters çevrilmiş olan bu kusur sorumluluğu nedeniyle, borçlu, kendisine bir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının borcun ifa edilmemesinden doğan zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Diğer bir ifadeyle, kural olarak, borçlu, borcun ifa edilmemesinde kendisinin kusuru bulunmadığını ispat ettiği takdirde, alacaklının uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olmayacaktır.

image_pdfimage_print