yüklenicinin* tarihli fesih ihtarı *günü davacı taşerona tebliğ edildiğinden sözleşme ilişkisi bu tarihte sona ermiş ve sözleşmeyle feshe bağlı alacaklar bu tarih itibariyle muaccel hale gelmiş ve zamanaşımı işlemeye başlamıştır. Bu tarihten *dava tarihine kadar 5 yıl zamanaşımı süresi geçmiştir. Ancak * tarihli 2 nolu hakediş tutanağının sol alt kısmında, not ibaresi yanında "davacı şirketin yetkilisi B.Y. Bey'in 7 nolu tutanakta belirtmiş olduğumuz gibi 431 adet tokuzu sahada teslim alınmış olup kendisine * TL ödenecektir" yazılarak tarihte atılmak suretiyle davalı yüklenici şirketin yetkili proje müdürü Zeki Ateş tarafından imzalanmıştır. Söz konusu yazılı beyan ihtiva ettiği miktar itibariyle * Borçlar Kanunu'nun * maddesinin ikinci fıkrasında ifade edilen senetle ikrar edilmiş borç mahiyetindedir. Bu belge tarihinden dava tarihine kadar da aynı fıkrada belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiştir.Bu durumda mahkemece kabul ve ikrar edilen * TL üzerinden temerrüt durumu araştırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yanlış değerlendirmeyle davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur

<![CDATA[

T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi

Esas No:2013/6624 Karar No:2014/3511 K. Tarihi:23.5.2014 Mahkemesi :Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :11.09.2013 Numarası :2011/283-2013/458 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat …. ile davalı vekili Avukat ….geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinin feshine rağmen ödenmeyen hakediş alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bu davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık sözleşme ve fesih tarihlerinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eser sözleşmesinden doğan davalarda aynı Kanun’un 126/IV. maddesi gereğince kural olarak zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı da Borçlar Kanunu’nun 128. maddesine göre alacağın muaccel olduğu tarihten işlemeye başlar. Nakit bedel karşılığı yapılan sözleşmeler tek taraflı fesih irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğuracağından sözleşme ve feshe bağlı olan alacaklarda fesih beyanının diğer tarafa ulaştığı tarihte muaccel hale gelir. Zamanaşımı kesilme sebepleri BK’nın 133. maddesinde gösterilmiş olup aynı Yasa’nın 135. maddelerinin ikinci fıkrasında borcun bir senette ikrar edilmiş olması halinde yeni müddetin daima 10 sene olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda davalı yüklenicinin 07.10.2005 tarihli fesih ihtarı 13.10.2005 günü davacı taşerona tebliğ edildiğinden sözleşme ilişkisi bu tarihte sona ermiş ve sözleşmeyle feshe bağlı alacaklar bu tarih itibariyle muaccel hale gelmiş ve zamanaşımı işlemeye başlamıştır. Bu tarihten 26.04.2011 dava tarihine kadar 5 yıl zamanaşımı süresi geçmiştir. Ancak 21.11.2005 tarihli 2 nolu hakediş tutanağının sol alt kısmında, not ibaresi yanında “davacı şirketin yetkilisi B.Y. Bey’in 7 nolu tutanakta belirtmiş olduğumuz gibi 431 adet tokuzu sahada teslim alınmış olup kendisine 5.430,60 TL ödenecektir” yazılarak tarihte atılmak suretiyle davalı yüklenici şirketin yetkili proje müdürü Zeki Ateş tarafından imzalanmıştır. Söz konusu yazılı beyan ihtiva ettiği miktar itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 135. maddesinin ikinci fıkrasında ifade edilen senetle ikrar edilmiş borç mahiyetindedir. Bu belge tarihinden dava tarihine kadar da aynı fıkrada belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiştir. Bu durumda mahkemece kabul ve ikrar edilen 5.430,60 TL üzerinden temerrüt durumu araştırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yanlış değerlendirmeyle davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.      ]]>