Zorunlu mali sorumluluk sigortasının belli limitlerle zararı karşılamasının, bu tür kazalarda, kurumun sorumluluğu açısından idari takdir hakkının kullanılarak çözüm yolu aranmasına yol açtığı, Yasa maddesinin güttüğü amacın araçların sigortasız çalıştırılmamasına yönelik olduğu kanısında oldukları, Ayrıca kasko yapılan araçların yeni ve yüksek değerli, kazaya karışma ihtimali yüksek görülen araçlar olduğu, diğer araçlar ile ilgili olarak mali sorumluluk sigortası ile yetinildiği belirtilmiştir.

 

Temyiz Kurulu Kararı

 

Saymanlık Adı : Bursa Karacabey Belediyesi Saymanlığı
Yılı : 2005
Dairesi : 2
İlam No : 980
Dosya No : 31327
Tutanak No : 31632
Tutanak Tarihi : 28.09.2010 
TEMYİZ KURULU KARARI

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği düşünüldü:

1- 980 sayılı ilamın 1. maddesi ile; Belediye’ye ait bazı araçlara ilişkin, 16.723,05 TL tutarındaki Kasko Sigortası bedelinin bütçeden karşılanması sebebiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle;

Belediye Kanun’un ilgili hükmünde; ” faiz, borçlanmaya ilişkin diğer ödemeler ile sigorta giderleri” belediye giderleri olarak tanımlandığı, sigorta giderlerinin niteliğinin kanunda açıkça belirtilmeyip genel olarak her türlü riske karşın tesis edilecek sigortaya ilişkin giderlerin yapılmasının öngörüldüğü, Belediye tarafından yapılmış olan kasko sigortasına ilişkin işlemlerin, Belediyenin yoğun bir trafik akımı içinde hizmet vermekte olan araçların sigortalanmasına ilişkin olduğu,

Dolayısıyla bu tür araçların gerek üçüncü kişilere karşı zararı gerekse karşı tarafça verilebilecek zararları telafi etmek amacıyla bu sigorta hizmetinin alınması gereği düşünüldüğü,

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde mali sorumluluk sigortası yaptırma yükümlülüğü getirildiği, Ancak kurumun hak ve menfaatlerinin olağan tehlike sorumluluğu açısından korunması amacı ile kasko sigortası yapıldığı, Burada, kurumun geçmişte işlettiği halk otobüsünün kaza yapması sonucu ödemek zorunda kaldığı yaklaşık 200.000,00.-YTL miktarındaki bedelin, ilgili görevliye rücu edilmesine rağmen tahsilat edilmemesinin etkili olduğu,

Zorunlu mali sorumluluk sigortasının belli limitlerle zararı karşılamasının, bu tür kazalarda, kurumun sorumluluğu açısından idari takdir hakkının kullanılarak çözüm yolu aranmasına yol açtığı, Yasa maddesinin güttüğü amacın araçların sigortasız çalıştırılmamasına yönelik olduğu kanısında oldukları, Ayrıca kasko yapılan araçların yeni ve yüksek değerli, kazaya karışma ihtimali yüksek görülen araçlar olduğu, diğer araçlar ile ilgili olarak mali sorumluluk sigortası ile yetinildiği belirtilmiştir.

Sayıştay Savcılığı; temyiz talebinin reddedilerek, Daire kararının onanması yönünde görüş bildirmiştir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 106. maddesinde;

“Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı, bu Kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır. Bu kuruluşlar, 85 inci maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere 101 inci maddedeki şartları haiz milli sigorta şirketlerine mali sorumluluk sigortası yaptırmakla yükümlüdürler.”

Denilmek suretiyle, belediyelere ait motorlu araçlara sadece mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir.

5272 sayılı Mülga Belediye Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 60.maddesinin (h) bendinde; “faiz, borçlanmaya ilişkin diğer ödemeler ile sigorta giderleri” denilerek sigorta giderleri, belediyenin giderleri arasında sayılmıştır. Ancak burada ifade edilen sigorta giderleri mevzuatın izin verdiği sigorta giderlerini kapsamaktadır.

2005 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa bakıldığında Bütçe Kanununa bağlı (E) cetvelinin 27. sırasında;

“Bütçelerin diğer tertiplerinin esas giderlerine ilişkin olarak ödenen sigorta giderleri dışında Devlet mallarının sigorta edilmemesi esastır.

Ancak;

a) Yanıcı, patlayıcı maddeler, gemi, uçak ve ilaç depolama yerlerinin sigorta giderleri,

b) Dış ülkelerdeki Devlete ait temsilcilik binaları ile Devlete ait eşyanın ve kira ile tutulan bina için yapılan kontratta sigorta zorunluluğu varsa kiralık binanın, Türk mülkiyetinde olan veya kira ile tutulan yerlerde organizatör şirket tarafından sigorta zorunluluğu konulmuşsa söz konusu yerlerin sigorta giderleri,

c) Sağlık Bakanlığına ait 112 acil ambulanslarının kasko sigortası ile dış kuruluşlarla ilgili olarak taşıt sigortası (misyon şefinin uygun gördüğü hallerde tam kasko) giderleri,

d) Belgelerine göre ayrılması mümkün olmayan sigorta ve navlun giderleri, bütçelerin ilgili tertiplerinden ödenir.” hükmüne yer verildiği görülmektedir.

Buna göre, Merkezi Yönetim kapsamındaki idarelere ait devlet mallarının bazı istisnalar hariç ilke olarak sigorta ettirilmemesi esası benimsenmiştir. Mahalli idareler, merkezi yönetim kapsamında olmamakla birlikte, malları “devlet malı” niteliğindedir. İstisna olarak sayılan giderler dışında, devlet mallarının kasko giderlerinin bütçeden karşılanması yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine uygun olmadığından 980 sayılı ilamın 1.maddesiyle 16.723,05 TL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE ,

2- 980 sayılı ilamın 2. maddesi ile Belediye’ye ait hizmet binasına yaptırılan 4.337,31 TL tutarındaki sigorta giderinin bütçeden karşılanması sebebiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle;

Belediye hizmet binasının sigorta bedelinin sebebi 5393 sayılı Belediye Kanunun Belediye Giderleri başlıklı 60. ncı maddesinin h) bendi uyarınca belediye bütçesinden ödendiği,

Belediye hizmet binasının 1998 yılında, önemli maliyet ile 8 katlı olarak inşa edildiği, 1999 yılında gerçekleşen Marmara depreminin yöreyi etkilediği, Sigortanın, birinci derece deprem bölgesinde bulunan kurum binasını, gerçekleşmesi olağan depremin meydana getireceği zararlardan ve doğuracağı önemli maliyetlerden korumak amacı gözetilerek yapıldığı,

Sigorta işleminin, kurumun hak ve menfaatlerini korumak amacı ile idari takdir yetkisi kullanılarak ve vatandaşlara örnek teşkil etmek amacı gözetilerek gerçekleştirildiği,

Belediye Kanunu’nun lafzında, Belediyeler tarafından yapılacak olan sigorta hizmetlerinden doğacak giderlerin karşılanmasının öngörüldüğü, Belediye binasının değişik mimari yapısı da dikkate alınarak üçüncü kişilere karşı verilebilecek zarar ziyanları karşılayabilmek düşüncesiyle bu tür bir sigortalama yapıldığı, daha önceki yıllarda vuku bulan şiddetli kış şartları ve hava koşulları sonucunda binadaki bazı camların yere düşmek suretiyle araçlara zarar verdiği, bunun çok daha ciddi can ve mal kaybına yol açacağı hususu dikkate alınarak bu tür bir hizmet alımı yapılmasının zorunluluk olduğu belirtilmiştir.

Sayıştay Savcılığı; temyiz talebinin reddedilerek, Daire kararının onanması yönünde görüş bildirmiştir.

25.11.1999 tarih ve 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair K.H.K.’nin 2. maddesinde;

“Kapsam

Madde 2 – 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler zorunlu deprem sigortasına tabidir.

Kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar ile köy yerleşik alanlarında yapılan binalar bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında zorunlu deprem sigortasına tabi değildir.”

Denilmek suretiyle; belediyelere ait binalar, zorunlu deprem sigortası dışında tutulmuştur.

2005 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa bakıldığında Bütçe Kanununa bağlı (E) cetvelinin 27. sırasında;

“Bütçelerin diğer tertiplerinin esas giderlerine ilişkin olarak ödenen sigorta giderleri dışında Devlet mallarının sigorta edilmemesi esastır.

Ancak;

a) Yanıcı, patlayıcı maddeler, gemi, uçak ve ilaç depolama yerlerinin sigorta giderleri,

b) Dış ülkelerdeki Devlete ait temsilcilik binaları ile Devlete ait eşyanın ve kira ile tutulan bina için yapılan kontratta sigorta zorunluluğu varsa kiralık binanın, Türk mülkiyetinde olan veya kira ile tutulan yerlerde organizatör şirket tarafından sigorta zorunluluğu konulmuşsa söz konusu yerlerin sigorta giderleri,

c) Sağlık Bakanlığına ait 112 acil ambulanslarının kasko sigortası ile dış kuruluşlarla ilgili olarak taşıt sigortası (misyon şefinin uygun gördüğü hallerde tam kasko) giderleri,

d) Belgelerine göre ayrılması mümkün olmayan sigorta ve navlun giderleri, bütçelerin ilgili tertiplerinden ödenir.” hükmüne yer verildiği görülmektedir.

Buna göre, Merkezi Yönetim kapsamındaki idarelere ait devlet mallarının bazı istisnalar hariç ilke olarak sigorta ettirilmemesi esası benimsenmiştir. Mahalli idareler, merkezi yönetim kapsamında olmamakla birlikte, malları “devlet malı” niteliğindedir. İstisna olarak sayılan giderler dışında, devlet mallarının sigorta giderlerinin bütçeden karşılanması yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine uygun olmadığından 980 sayılı ilamın 2. maddesiyle 4.337,31 TL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,

3- 980 sayılı ilamın 4. maddesi ile; Belediye personellerinden; Şef; Burhan AKSOY, Memur; Ali Osman KONUK ve Hizmetli; Necdet YUREN’e yapılan maaş ödemeleri sırasında, yan ödeme puanlarının yanlış hesaplanması sebebiyle, 204,53 TL için tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle;

Belediyede çalışan Burhan Aksoy, A.Osman Konuk, Necdet Yüren, Hikmet Arı ve Alibek Korkmaz’ın, geçici olarak, hızla değişen ve gelişen kamu hizmetinin kesintiye uğramadan daha etkin ve sürekli ifası amacı ile daha önce kadroları gereği yaptıkları hizmete uygun farklı birimlerde görevlendirildikleri,

Geçici görev nedeni ile yaptıkları işle aldıkları ücret arasında aynı işi yapan diğer görevliler arasında denge sağlanması amacı ile bahsedilen ödemelerin yapıldığı belirtilmiştir.

Sayıştay Savcılığı; temyiz talebinin reddedilerek, Daire kararının onanması yönünde görüş bildirmiştir.

a) 657 sayılı Devlet memurları Kanunu’nun “Zam ve Tazminatlar” başlıklı 152. maddesi uyarınca çıkarılan; 05.02.2005 tarih ve 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli 1 sayılı cetvelde;

İş İş Tem. Mali

Güçlüğü Riski Güçlük Sorum.

Zammı Zammı Zammı Zammı

S. No KADRO (GÖREV) UNVANI

27 a) Müdür Yardımcısı………… …. : 550 – 200 –

b) Şef, Koruma ve Güvenlik Amiri…. : 500 – 200 –

Şeklinde yer alan hükümden hareketle; Genel İdare Hizmetleri sınıfına dâhil “şef” kadrosunda görev yapan memura; 500 puan İş Güçlüğü Zammı, 200 puan Temininde Güçlük Zammı olmak üzere; toplam 700 puan yan ödeme yapılması öngörülmüştür. Ancak; Şef Burhan AKSOY’a 1200 puan üzerinden yan ödeme yapılmıştır. Yanlış hesaplama sonucu ilgiliye fazla ödemede bulunulmuştur.

b) 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 4-B maddesinde;

“MADDE 4 —Bu Karara ekli I, II ve III Sayılı Cetvellerde yer alan zam ve tazminatların ödenmesinde aşağıdaki esaslara uyulur:

B) Bu Karar kapsamına dahil personelin ödemeye esas alınacak İş Güçlüğü Zammı, kadro unvanlarının I Sayılı Cetvelde yer alıp almadığına bakılmaksızın (500) puandan az olamaz (İlave olarak verilen İş Güçlüğü Zammı puanları hariç).” Denilmektedir.

Memur Ali Osman KONUK’a yukarıdaki maddede belirtilenin aksine, 500 puan yerine 950 puan üzerinden yan ödeme verilerek fazla ödemede bulunulmuştur.

c) 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na ekli I sayılı cetvelin E-‘Yardımcı Hizmetler Sınıfı’ bölümünde yer alan temizlik hizmetlisine; 500 puan İş Güçlüğü Zammı, 300 puan İş Riski Zammı olmak üzere; toplam 800 puan yan ödeme yapılması öngörülmüştür. Ancak; Hizmetli Necdet YUREN’e 1200 puan üzerinden yan ödeme yapılmıştır. Yanlış hesaplama sonucu ilgiliye fazla ödemede bulunulmuştur.

Dilekçi dilekçesinde; Geçici görev nedeni ile yaptıkları işle aldıkları ücret arasında aynı işi yapan diğer görevliler arasında denge sağlanması amacı ile bahsedilen ödemelerin yapıldığını öne sürüyor olsa da, anılan gerekçe hukuki dayanaktan yoksundur. Bu kişiler yasalarla öngörülen ödemeler dışında hiçbir ad altında ödeme alamazlar ve fayda sağlayamazlar.

Yukarıda açıklanan sebeplerle; 980 sayılı ilamın 4. maddesiyle 204,53 TL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,

4- 980 sayılı ilamın 5. maddesi ile; Belediye Hesap İşleri Müdürlüğü personelleri; Tahsildar; Hikmet ARI ve Alibek KORKMAZ’a 2005 yılı Bütçe Kanunu K-Cetveline aykırı olarak 2.549,34 TL fazla mesai ücreti ödenmesi sebebiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle;

Burhan Aksoy, A.Osman Konuk, Necdet Yüren, Hikmet Arı ve Alibek Korkmaz’ın geçici olarak, hızla değişen ve gelişen kamu hizmetinin kesintiye uğramadan daha etkin ve sürekli ifası amacı ile daha önce kadroları gereği yaptıkları hizmete uygun farklı birimlerde görevlendirildikleri,

Geçici görev nedeni ile yaptıkları iş ile aldıkları ücret arasında aynı işi yapan diğer görevliler arasında denge sağlanması amacı ile bahsedilen ödemelerin yapıldığı belirtilmiştir.

Sayıştay Savcılığı; temyiz talebinin reddedilerek, Daire kararının onanması yönünde görüş bildirmiştir.

Karacabey Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğü’nde görevli personele Bütçe Kanunu’nda öngörülen şartlar gerçekleşmediği halde fazla ödeme yapılmıştır.

2005 yılı Bütçe Kanunu’nun “Ek Ders, Konferans ve Fazla Çalışma Ücretleri ile Diğer Ücret Ödemelerini Gösterir” K-Cetveli’nin III-Fazla Çalışma ücreti bölümü- A/2-j bendinde;

“j) Nüfusu en son resmi nüfus sayımına göre 250.000 ve daha yukarı olan belediyelerde (Büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyeleri dahil) Hesap İşleri Müdürlüğüne ait kadrolara atanmış olup; vergi, harç, katılma payları ile ilgili tarh, tahakkuk, tahsilat, tebliğ, takip, yoklama ve benzeri gelir işlerinde fiilen çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele (bu konulara ilişkin olarak bilgi işlem merkezlerinde çalışan memurlar ve sözleşmeli personel dahil, işçiler hariç);

bu görevler nedeniyle fiilen yaptıkları fazla mesailer karşılığında her bir saat için 1,85 Yeni Türk Lirasını geçmemek üzere belediye başkanlıklarınca belirlenecek esas, usul ve miktarlarda fazla mesai ücreti ödenebilir. Ancak, her bir personel için bu bende göre bir yılda ödenecek fazla mesai saat sayısı 300 saati geçemez.” Denilmektedir.

Ancak; 2000 nüfus sayımına göre; Bursa Karacabey İlçe Nüfusu 76.887 olduğu halde yersiz olarak fazla çalışma ücreti ödemesi yapılmıştır.

Dilekçi dilekçede, söz konusu ödemelerin, bu kişilerin gelirlerinin geçici görev ile görevlendirildikleri kadrolarda çalışan diğer personelin gelirleri ile dengelenmesi amacıyla yapıldığını öne sürmüş olsa da anılan gerekçe hukuki dayanaktan yoksundur. Bu kişiler yasalarla öngörülen ödemeler dışında hiçbir ad altında ödeme alamazlar ve fayda sağlayamazlar.

Yukarıda açıklanan sebeplerle; 980 sayılı ilamın 5. maddesiyle 2.549,34 TL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,

5) 980 sayılı ilamın 6. maddesi ile; Belediye Fen İşleri Müdürlüğü personellerine; 2005 yılı Bütçe Kanunu K-Cetveline aykırı olarak 2.683,67 TL aylık maktu fazla mesai ücreti ödenmesi sebebiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle;

Erol Işıktaş, Fuat Karaman, Şinasi Artuç ve Seyfullah Bedizci’ın geçici olarak, hızla değişen ve gelişen kamu hizmetinin kesintiye uğramadan daha etkin ve sürekli ifası amacı ile daha önce kadroları gereği yaptıkları hizmete uygun farklı birimlerde görevlendirildikleri,

Geçici görev nedeni ile yaptıkları iş ile aldıkları ücret arasında aynı işi yapan diğer görevliler arasında denge sağlanması amacı ile bahsedilen ödemelerin yapıldığı belirtilmiştir.

Sayıştay Savcılığı; temyiz talebinin reddedilerek, Daire kararının onanması yönünde görüş bildirmiştir.

2005 yılı Bütçe Kanunu’nun “Ek Ders, Konferans ve Fazla Çalışma Ücretleri ile Diğer Ücret Ödemelerini Gösterir” K-Cetveli’nin III-Fazla Çalışma ücreti bölümü- B/2 bendinde;

“2. Belediyeler ile bunlara bağlı müstakil bütçeli kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarda (iktisadi işletmeler hariç);

Görevlerinin niteliği gereği günün 24 saatinde devamlılık gösteren zabıta ve itfaiye hizmetlerinde çalışan personel (destek hizmeti yürüten personel hariç) ile kadrolu koruma ve güvenlik personeline Bakanlar Kurulu Kararı aranmaksızın belediye meclisi kararı ile tespit edilen miktar, fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir.

Ancak, bunlara ödenecek aylık fazla mesai ücreti en son yapılan resmi nüfus sayımına göre belediye nüfusu;

– 250.000’e kadar olanlar için 110 Yeni Türk Lirasını,

– 250.000 ile 1.000.000 arasında olanlar için 190 Yeni Türk Lirasını,

– 1.000.000’ dan fazla olanlar ile büyükşehirlerin itfaiye personeli için 220 Yeni Türk Lirasını,

– Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir sınırları içerisindekiler için 300 Yeni Türk Lirasını,

geçemez.

Büyükşehir sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri, içinde bulundukları büyükşehir nüfusuna tabidir.” Denilmektedir.

Yukarıdaki mevzuat hükmüne göre aylık maktu fazla çalışma ücreti; fiilen itfaiye ve zabıta hizmetlerinde çalışan personel (destek hizmeti yürüten personel hariç) ile kadrolu koruma ve güvenlik personeline ödenebilmektedir. Fen İşleri Müdürlüğü kadrolarına atanmış personele maktu fazla çalışma ücreti ödenebilmesi mümkün değildir.

Ancak yapılan ödemelere bakıldığında; Karacabey Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nde kadrolu personele yersiz fazla çalışma ücreti ödendiği görülmektedir.

Dilekçi dilekçede, söz konusu ödemelerin, bu kişilerin gelirlerinin geçici görev ile görevlendirildikleri kadrolarda çalışan diğer personelin gelirleri ile dengelenmesi amacıyla yapıldığını öne sürmüş olsa da anılan gerekçe hukuki dayanaktan yoksundur. Bu kişiler yasalarla öngörülen ödemeler dışında hiçbir ad altında ödeme alamazlar ve fayda sağlayamazlar.

Yukarıda açıklanan sebeplerle; 980 sayılı ilamın 6. maddesiyle 2.683,67 TL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,

6- 980 sayılı ilamın 8. maddesi ile; Multinet Kurumsal Hiz. A.Ş. yükleniminde yürütülen memurlara öğle yemeği verilmesi işine ilişkin maliyetlerin yarısından fazlasının, Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’ne aykırı olarak, Belediye bütçesinden karşılanması sebebiyle, 108.869,12 TL için tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi personel Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nde bulunan gıda cetveline sadık kalınarak hazırlanan gıda listelerinin, yemek bedeli maliyetlerine göre bir memura verilecek günlük yemek bedelinin yaklaşık maliyet cetvelleri hazırlanarak tespit edildiğini,

Tespit edilen yaklaşık maliyet bedeli üzerinden, Belediyenin menfaatleri düşünülerek, maliyeti düşürmek amacıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu esaslarına göre ihale yapıldığını,

Belediye memur personeline yemek verilmesi halinde, öğle yemeği verilmesi işi hizmet alımında olduğu gibi aynı harcamaların daha fazla maliyetle yapılacağını, Ayrıca Yönetmeliğin 5.maddesinde konu edilen “yemek servisi için bina, tesis ve demirbaş eşya kurumlarca sağlanır. Buna karşılık memurdan herhangi bir ücret alınmaz” hükmü göz önünde bulundurulduğunda, harcanan yemek bedelleri dışında bu tür giderlerin de maliyete katıldığında Belediyenin gereksiz mali kaynak kayıplarına sebebiyet vereceğini,

Belediye kaynaklarının, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde sayılan “Belediye halkın ortak mahalli ihtiyaçlarının karşılanması ve belde hizmetlerinin görülmesi” amacıyla kullanması gerektiğini,

Devlet Memurlarına Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nden doğan haklarının verilmesi için gereksiz harcamalardan kaçınarak öğle yemeği verilmesi işinin temin edildiğini,

Bunlar yapılırken Yönetmeliğin diğer hükümlerinin de göz ardı edilmediğini, 2005 Mali Yılı Bütçesi’nde memurlara yapılan yiyecek yardımı ile ilgili giderlerin tespitinin, yönetmeliğin ilgili maddesinin dikkate alınarak, fiilen çalıştıkları günler ve memur sayısına göre belirlendiğini,

Alınan 336.101,06.-TL ödeneğin yemek fişi temin edilmek suretiyle, memurlara ayni olarak verildiğini, yıl içinde yapılan harcamaların ödeneği aşmadığını ve Belediye Meclisince ve Mülki İdare Amirince onaylandığını,

11 Ocak 2005 Tarih ve 25697 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı’nda (Sıra no:1) belirtilen en az tutarlar üzerinden toplam 56.885,70.-TL katılım payının, yemek bedeli olarak maaş bordrolarından kesilerek emanet defterine işlendiğini,

Ayrıca; Sayıştay 4.Dairesinin 13/04/2000 tarih 28945 sayılı kararında; “Belediye bütçesine yemek yardımının yarısı kadar ödenek konulduğu ve bütçe uygulama talimatıyla belirlenen miktarlara uygun olarak memurlardan yemek parası alındığı tespit edildiğinden lokantadan tabldot usulü yemek alınmasında mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı”,

Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 23.05.2000 gün ve 24760 sayılı kararında “yemek yardımı, yemek verilerek yapılmamakla birlikte yemek servisi kurulması halinde de söz konusu yemek malzemelerinin alınacağı, ayni olarak yapılan yiyecek yardımı tutarının bütçeye konan ödeneği aşmadığı da dikkate alındığında, yönetmelikte aranan maksadın gerçekleşmiş olması nedeniyle tazmin hükmünün kaldırılmasına “,

Sayıştay Temyiz Kurulu’ nun 11.03.2008 gün ve 30001 sayılı kararında “Yiyecek Yardımı Yönetmeliğindeki amaç, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 19.maddesine istinaden açık ihale yolu ile alım yapılmak suretiyle yerine getirilmiş olup, ödenek aşılmadığından ve Bütçe Uygulama talimatında belirtilen tutarlar yemek yiyen memurlardan tahsil edildiğinden tazmin hükmünün kaldırılmasına”,

Kararlarının örnek olduğunu ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında yapılan harcamaların mevzuata uygun olduğunu ve ilam hükmünün yeniden incelenmesini talep ettiklerini belirtmiştir.

Sayıştay Savcılığı;

“657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 212 nci maddesine dayanılarak çıkarılan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin “ Yemek Servisi Giderleri” Başlıklı 4 üncü ve 1 Sıra nolu 2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatına aykırı olarak öğle yemeği hizmetlerinden yararlanan memurlardan söz konusu yemeğin maliyetinin % 50’sinden daha düşük katılım payı alınması sonucu Belediye bütçesinden fazla ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır.

Bu nedenle mevzuata uygun olmayan dilekçi iddialarının reddi ile mevzuata uygun Daire kararının onanmasına karar verilmesi uygun olur. “ Şeklinde görüş bildirmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 212. maddesine dayanılarak çıkarılan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin Yemek Servisi Giderleri başlıklı 4. maddesinde;

“Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu yönetmelik kapsamına dâhil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konacak ödeneklerle karşılanır.

Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır. Yemek bedelinin bütçeden karşılanmayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu personeline Tayın Bedeli verilmesi Hakkındaki Kanuna göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemeleri halinde yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” denilmektedir.

Buna göre, kurum bütçesinden kadrolu memurların her gün yiyebileceği ihtimaline karşılık konulan yiyecek yardımı ödeneğini aşmamak üzere harcama yapılabilecektir.

2005 Mali Yılı 1 sıra no’lu Bütçe Uygulama Talimatının 2. maddesinde; 2005 yılında öğle yemeği servisinden faydalanacak memurlardan alınacak en düşük günlük yemek bedelleri tespit edilmiştir.

Talimat’ın 4. maddesinde ise;

“Kuruluşlar, hizmetlerinin özelliği, yemek maliyetleri ve yemek servisinin farklı mahallerde daha iyi şartlarda sunulması gibi hususlar dikkate alınarak belirtilen miktarların üzerinde de yemek bedeli tespit edebileceklerdir.” Denilmektedir.

Bütçeye konulan ödenekler gerçek anlamda bir maliyet olmayıp bütçe hazırlama rehberine göre personel sayısı dikkate alınarak hazırlanan standart maliyeti ifade etmektedir. Dolayısıyla bütçeye ödenek, yemek maliyetinin yarısını aşmayacak şekilde tespit edilip konulmaktadır.

Yapılan ihale sözleşmesine göre, 1 öğün yemek bedelinin belirlendiği, her ay düzenlenen hak edişler ile memur sayısı ve o ay içindeki iş günü sayısı dikkate alınarak, bu rakam üzerinden adı geçen firmaya ödeme yapıldığı,

Alınan 336.101,06.-TL ödeneğin yemek fişi temin edilmek suretiyle, memurlara ayni olarak verildiği, yıl içinde yapılan harcamaların ödeneği aşmadığı,

Bunun karşılığında memurlara yapılan maaş ödemelerine esas bordrolardan, yemek katkı payı kesildiği,

Kesintilerin ise 11.01.2005 tarih ve 25697 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 sıra sayılı Bütçe Uygulama Talimatında yer alan ek göstergelere göre değişen en az yemek bedelleri üzerinden yapıldığı anlaşılmaktadır.

Multinet Şirketi’ne ödenen bir öğün yemek bedelinin (10,03 TL) Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen en az tutarlar üzerinden hesaplanan kısmı memurlardan tahsil edilmiş ve geri kalanı bütçeden ödenmiştir.

Söz konusu olayda, Yiyecek yardımı yönetmeliğindeki amaç, konulan ödeneğin belediyenin yılı bütçesine, belediye bütçe muhasebe usul ve yönetmeliğine uygun olarak ihale yolu ile alım yapılmak suretiyle yerine getirilmiş olup konulmuş ödenek aşılmadığından ve Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen tutarlar yemek yiyen memurlardan tahsil edildiğinden dilekçi iddialarının kabulü ile,

İlamın 8.maddesi ile 108.869,12 YTL’ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA,

Karar verildiği 28.09.2010 tarih ve 31632 numaralı tutanakta yazılı olmakla iş bu ilam tanzim kılındı.