İFLASIN ERTELENMESİ TALEBİ ( Şirketin Mali Durumunun Ertelemeye Rağmen İyileşmediğine İlişkin Kayyım Raporuyla İlgili Ciddi Kuşkular Bulunması Durumunda İflasın Ertelenmesinin Devamına Karar Verilmeden Önce Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması Gereği )

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2005/19-641

K. 2005/697

T. 7.12.2005

• İFLASIN ERTELENMESİ TALEBİ ( Şirketin Mali Durumunun Ertelemeye Rağmen İyileşmediğine İlişkin Kayyım Raporuyla İlgili Ciddi Kuşkular Bulunması Durumunda İflasın Ertelenmesinin Devamına Karar Verilmeden Önce Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması Gereği )

• KAYYIM RAPORUNUN BAĞLAYICI OLMAMASI ( İflasın Ertelenmesine Rağmen Şirketin Mali Durumunun Düzelmediğine İlişkin Kayyım Raporu Hakkında Ciddi Kuşkular Bulunması Durumunda Ertelemenin Devamına Karar Verilmeden Önce Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması Gereği )

• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPTIRILMASI GEREĞİ ( İflasın Ertelenmesine İlişkin Kararın Uzatılması Talebi – İflasın Ertelenmesine Rağmen Şirketin Mali Durumunun Düzelmediğine İlişkin Kayyım Raporu Hakkında Ciddi Kuşkular Bulunması )

2004/m.179/b–4

6762/m.324

ÖZET: Davacı şirketin borca batık durumda olmadığının, dolayısıyla, iflasın ertelenmesi isteminin yasal koşullarından birinin mevcut bulunmadığının başlangıçta alınan 23.12.2003 günlü bilirkişi raporuyla saptanması karşısında istemin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olmasına; iflasın ertelenmesi kararından sonra, kayyım raporuyla şirketin mali durumunun iyileşmediğinin, eş söyleyişle aktiflerinin pasiflerini karşılayacak duruma gelmediğinin belirlenmesi halinde, Mahkemece ertelemenin devamına veya iflasa karar verilebileceği kuralının mutlak bir nitelik taşımamasına; kayyım raporuyla ilgili ciddi kuşkular bulunduğu takdirde, işin kamu düzenine de ilişkin olmasından dolayı mahkemenin bilirkişi incelemesi yoluna gitmesinin mümkün bulunmasına, borca batık durumda olmadığı başlangıçta alınan bilirkişi raporuyla saptanan davacı şirketin, salt bunun aksini öngören kayyım raporuna dayanılarak ve yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın borca batık kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. DAVA: Hasımsız olarak açılan “iflasın ertelenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gebze Asliye 3.Hukuk Mahkemesince “erteleme kararının kaldırılmasına, davacının iflasına” dair verilen 09.09.2004 gün ve 2003/776-2004/1037 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 30.12.2004 gün ve 2004/9593-13439sayılı ilamı ile; ( … Davacı Anonim Şirket 03.12.2003 tarihli dilekçesi ile borca batık durumda olduğunu, ancak mali durumunu iyileştirebileceğini ileri sürerek İİK.nun 179. ve TTK.nun 324.maddesi uyarınca iflasın ertelenmesini talep etmiştir. Mahkemece iflasın ertelenmesi için gerekli koşulların bulunduğu gerekçesiyle iflasın 25.12.2003 tarihinden itibaren bir yıl süreyle ertelenmesine, kayyum tayinine karar verilmiştir. Kayyumun mahkemeye sunduğu 08.09.2004 tarihli raporda şirketin sipariş almadığı, nakit durumunda azalma bulunduğu, ertelemenin devamında yarar olmadığı belirtilmiş, mahkemece bu rapor üzerine 09.09.2004 tarihinde şirketin iflasına karar verilmiştir. Anonim şirketin borca batıklık nedeniyle iflasına karar verilebilmesi için öncelikle borca batık durumda olduğunun saptanması gerekir. Erteleme talebi üzerine alınan bilirkişi raporunda şirketin borca batık durumda olmadığı, ancak likidite sıkıntısı yaşadığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece kayyumun ertelemenin devamında yarar bulunmadığına ilişkin raporu üzerine Mahkemece Anonim şirketin borca batık durumda olup olmadığı konusunda bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir… ), Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR: İddia ve savunmalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; davacı şirketin borca batık durumda olmadığının, dolayısıyla, iflasın ertelenmesi isteminin yasal koşullarından birinin mevcut bulunmadığının başlangıçta alınan 23.12.2003 günlü bilirkişi raporuyla saptanması karşısında istemin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olmasına; iflasın ertelenmesi kararından sonra, kayyım raporuyla şirketin mali durumunun iyileşmediğinin, eş söyleyişle aktiflerinin pasiflerini karşılayacak duruma gelmediğinin belirlenmesi halinde, Mahkemece ertelemenin devamına veya iflasa karar verilebileceği kuralının mutlak bir nitelik taşımamasına; kayyım raporuyla ilgili ciddi kuşkular bulunduğu takdirde, işin kamu düzenine de ilişkin olmasından dolayı mahkemenin bilirkişi incelemesi yoluna gitmesinin mümkün bulunmasına, borca batık durumda olmadığı başlangıçta alınan bilirkişi raporuyla saptanan davacı şirketin, salt bunun aksini öngören kayyım raporuna dayanılarak ve yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın borca batık kabul edilmesinin hukuken mümkün olmamasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Bu nedenle, Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 07.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.