arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 15 ve sözleşmenin teknik şartlar bölümünün 22. maddelerinde yükleniciye verilecek dairelerin hangi şartlarda devredileceğinin kararlaştırıldığı, buna göre, inşaatın beşinci katının betonu atıldıktan sonra bir dairenin satışının verileceğinin, kalan dairelerin tapusunun ise yüklenicinin sözleşmede taahhüt ettiği bütün şartları noksansız yerine getirip inşaatı bitirdiğinde arsa sahibi tarafından devredileceğinin kararlaştırıldığı, bu durumda bir daire hariç inşaatın tümüyle bitirilmesinden sonra yüklenicinin bağımsız bölümlerin tapusunu talep edebileceği, yapılan yargılama sonucunda, yüklenicinin dava açılmadan önce üç dairenin tapusunu aldığı, ancak inşaatı tümüyle bitirmediği ve eksik iş bulunduğu tespit edildiğine göre, davalının tapu devri yapmamasının haklı olduğunun anlaşıldığı ve bu doğrultuda harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı halde de asıl davada yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı, diğer yandan, sözleşmenin 5. maddesinde, inşaat süresinin ruhsat tarihinden itibaren başlamasının kararlaştırılmış olmasına göre, sözleşme gereğince alınması gereken veya alınmış ilk ruhsat tarihinin araştırılarak, tespit edilen tarihten itibaren teslimi gereken tarihin saptanıp, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin tesliminde gecikme olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile son yapı ruhsat tarihinden itibaren sürenin hesaplanarak karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek, asıl davada davalı-karşı davada davacı yararına bozulmuştur…. birinci bendi ile reddedilmiş ise de, taraf vekillerinin, asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi suretiyle asıl davaya yönelik onama kararı verilmiş olmayıp, asıl davada davalı yararına vekalet ücretine yönelik bozma yapılmış ve bozmaya uyularak karar verilmiştir. Temyize konu edilip, bozma kapsamı dışında bırakılan hususlarda diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşur ise de, hükmün henüz tüm taraflar yönünden kesinleşmiş olduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece, usuli kazanılmış haklar gözetilerek ilk kararda hüküm altına alınan yargılama giderleri ve harç yönünden ilk karar gibi hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı olarak bu hususları da kapsar şekilde, asıl davada verilen kararın kesinleştiğinin kabulü doğru olmamış, sonuçları değişmemekle birlikte hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. … Gecikme tazminatı kural olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin eksiksiz ve ayıpsız olarak sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiği tarihe kadar ya da arsa sahibinin sözleşmedeki teslim tarihinden önce bağımsız bölümü fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği ya da sattığı tarihe kadar istenebilir…. Karşı davada davalı yüklenici tarafından karşı davaya cevap dilekçesinde, inşaatın zamanında tamamlandığı ve arsa sahiplerine teslim edildiği savunulmuş olup, delil listesinde de tanık deliline dayanılmıştır.Davalı yüklenici teslim olgusunu tanık dahil her türlü delille kanıtlayabileceğinden, davalı vekilinden tanıklarının isim ve adresleri sorulup, beyanları alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır..

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print