davacı taşeron vekili kâr kaybı ile birlikte ekip ve ekipman zararının tahsilini istemiş, mahkemece kâr kaybı ile birlikte ekipman giderinin de davacı-birleşen dosya davalısından tahsiline karar verilmiştir. Oysa davalı-birleşen dosya davacısı taşeronun dava konusu işte kâr elde edebilmesi için gerekli ekipmanı işin yapılacağı sahada hazır bulundurması zorunludur. Bu nedenle davalı-birleşen davacı taşeronun ekipman gideri istemi reddedilmelidir. Kâr kaybı hesabına gelince; bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen * tarihli ek raporda; davalı-birleşen dosya davacısına yaptırılmayan işin bedeli*TL’nin %10 kısmı kâr mahrumiyeti zararı olarak hesaplanmış, mahkemece bu rapora itibar edilerek * TL kâr kaybı alacağının davacı-birleşen dosya davalısından tahsiline karar verilmiştir. Kâr kaybı alacağının yasal dayanağı olan mülga Borçlar Kanunu'nun 325. maddesine göre, taşeronun işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir iş ile kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat eylediği şeylerin (yararların) de kâr kaybı alacağından mahsup edilmesi gerekir. Hükme dayanak bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği halde rapordaki hesaplama ile bağlı kalınarak hükme varılması hatalı olmuştur

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print