Davacının katıldığı ihaleye ilişkin olarak itirazen şikâyet başvurusunda bulunduğu, ancak aynı ihale ile ilgili ve davacının başvuru tarihine yakın olarak, başka bir istekli tarafından Kamu İhale Kurumu’na yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine, Kurumun ihalenin iptaline karar verdiği gerekçesiyle işin esasına girilmeden davacının başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği, ihalenin iptaline ilişkin bir önceki Kurul kararının davaya konu edilmediği görülmektedir.Bu durumda; 4734 sayılı Kanun’daki yukarıda yer alan düzenlemeler uyarınca, Kamu İhale Kurulu’nun; ihale işlem ve kararlarını mevzuata uygunluk açısından inceleyerek, anılan Kanun’un 54. maddesinde belirtilen kararlardan birini almakla zorunlu bulunduğu; itirazen şikâyet başvuruları üzerine Kamu İhale Kurulu’nun hangi kararları alacağının Kanun ile tahdidi bir biçimde sayıldığı, bunlar arasında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin bir karar türüne yer verilmemesi karşısında, itirazın incelenmesini ortadan kaldıran böyle bir usulün hukuki dayanağı olmadığının açık olduğu, bu itibarla, davacı şirketin Kuruma süresinde yaptığı başvurunun, idarece ihalenin aynı tarihli ve bir önceki kararıyla iptal edildiği gerekçesiyle itirazın esasına yönelik incelemeye geçilmeyerek, Kanun’un 54. maddesi uyarınca bir karar alınmaksızın, sonuca etkili olmayacak nitelikte, karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karara bağlanmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Kamu İhale Kurulu’nca, Kuruma süresinde yapılan davacı şirketin başvurusunun değil de, diğer isteklinin başvurusunun daha önce değerlendirilmesinden dolayı, başvurusu hakkında aynı tarihli ve bir önceki kararıyla ihalenin iptal edildiği gerekçesiyle itirazın esasına yönelik incelemeye geçilmeyerek karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verildiği; Kurulun ihalenin iptaline ilişkin kararının dava konusu yapılmadığından kesinleştiği; İdare Mahkemesinin de karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Kurul kararını ihalenin iptali gibi değerlendirmeden, sadece karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar hakkında karar verdiği göz önünde tutulduğunda, davacı şirketin hak arama hürriyetinin ortadan kaldırıldığı sonucuna varıldığından Mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print