Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu asıl ve ek raporlarında taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar düşülerek 268.850,02 TL olarak hesaplanmış, 200.000,00 TL ödeme mahsup edilerek taşeronun bakiye 68.850,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı ve karşı davalı yüklenicinin ticari defter kayıtlarında iş bedeline karşılık ayrıca 39.500,00 TL ödemede bulunulduğu kaydına dayanılarak bu tutarın da mahsubuyla kalan 29.350,02 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yüklenici 200.000,00 TL dışında  ayrıca 39.500,00 TL ödeme yaptığını usulen kanıtlayamadığı halde yüklenicinin tek taraflı defter kayıtlarına itibar edilerek 39.500,00 TL'nin de mahsubu suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.  icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. itirazın iptâli davası sonucu alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazında haksız ve alacağın likid olması zorunludur. Somut olayda alacak likid olmayıp eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık nedeniyle alacak miktarının belirlenmesi bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden, alacağın likid olduğundan söz edilemez. Bu itibarla alacaklı taşeron yararına birleşen davada %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, karar bu yönden de bozmayı gerektirmiştir

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print