Ecrimisil bedelinin tespitinde adli yargı yerleri görevlidir.

image_pdfimage_print
55 / 100

8. Hukuk Dairesi 2015/14796 E. , 2018/1898 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tespit

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili; davalı kurumca, tapuda hazine adına kayıtlı bulunan 2141 parsel sayılı taşınmazın 1200 m2’lik kısmının restoran ve bahçe olarak kullandığından bahisle 2 yıl 1 ay 13 gün için 34.898,33 TL ecrimisil talebiyle ihbarname gönderildiğini, ancak aynı yere ilişkin 8 ay 23 gün için 26.400TL ecrimisil talebinde bulunulduğunu, Mimoza Restorana ilişkin yıllık ecrimisil bedelinin 18.128.00TL olarak 8 ay 23 günlük ecrimisil miktarının 13.062,00TL olarak tespiti ile büfe ile ilgili istenen ecrimisil bedeli fahiş olduğundan büfe ile ilgili yıllık ecrimisil miktarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde taşınmazın işgalinden dolayı davacıdan talep edilen ecrimisil bedelinde usulsüzlük bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; 2886 sayılı yasanın 75. maddesine göre Hazinece ecrimisil ihbarnamesinin düzenlenip tebliğ işleminden sonra ihbarnamenin iptalinin gerekip gerekmediği veya fazla talep edildiği iddiasına dayalı işlem ve davaların idari nitelikte olduğu, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçeleriyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile Mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2886 Sayılı “Devlet İhale Yasası”nın 75 inci maddesinde “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan malların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden (Ticaret Odası, Sanayi Odası, borsa veya bilirkişiler) sorulmak suretiyle 13. maddede gösterilen komisyonca (ilgili idare memurunun başkanlığında en az bir uzman veya maliye memuru) takdir ve tespit edilerek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz. Ecrimisil fuzuli şagil tarafından ödenmez ise^ 6183 Sayılı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur…” hükmü öngörülmüştür.
Gerçekten de; 2886 Sayılı Yasa’nın 75.maddesine göre. Hazinece ecrimisil ihbarnamesinin düzenlenip tebliği işleminden sonra, ecrimisil gerekmediği veya fazla talep edildiği iddiasına dayalı olarak ihbarnamenin iptaline yönelik işlerin ve davaların idari nitelikte bulunduğu çözüm yerinin idari yargı olduğu kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; davada, ecrimisil ihbarnamesinin iptali talebi olmaksızın, ecrimisil bedelinin tespiti talep edilmektedir. Bu durumda ise davaya bakmaya idari yargı değil, adli Yargı görevli olduğundan davanın esası hakkında karar vermek gerekirken, yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

image_pdfimage_print