haksız uygulanan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle, daha önceleri tek başına girilen ve kazanılan ihalelerin ancak ortak girişim olarak alınabildiğini, bu sebeple maddi zarar meydana geldiğini ileri sürmüş ise de, bu husus soyut iddia düzeyinde kalmış ve gerekli illiyet kurulamamıştır. İhtiyati tedbir kararı bazı araç tescilleri üzerinde kayden işlenmiş olup, araçların fiilen işletilmesini engelleyen bir durum olmamıştır. Öte yandan davacının bankalardaki para ve hak edişleri ile ilgili bir tedbir kararı verilmemiştir. Hal böyle olunca, HMK'nun 46. maddesi gereğince Devletin sorumluluğu ile ilgili yasal koşullar oluşmadığı, manevi tazminat verilmesini gerektirecek şartların da gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print