arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde, 15 daireden ibaret inşaatın ruhsat tarihinden itibaren 15 aylık sürede tamamlanacağı, çevre düzenlemesi için 1 aylık ek süre tanınacağı kararlaştırılmıştır. Davalı, inşaata başlamak üzere ruhsat başvurusunda bulunduğunda arsanın komşu parsele tecavüzlü bulunduğu anlaşılmış, … Kadastro Müdürlüğü nce düzenlenen aplikasyon krokisinde bu tecavüz *tarihinde giderilebilmiştir. Bilirkişi raporuna göre bu tarihten itibaren ruhsat alımı için 3 aylık süre gerektiği saptanmış olduğundan inşaatın başlama tarihi * olmaktadır. Eldeki dava, * günü açıldığına göre, inşaat süresinin henüz başlangıcında davanın açılmış olduğu görülmektedir
Devamı...

İş sahibi tarafından, davalı … Şirketi ile yüklenici aleyhine açılan davada, yüklenici … ün sözleşme konusu binanın kaba inşaatını hatalı yapması nedeniyle uğranılan zarar ve kazanç kaybının tahsili, diğer davalı … şirketinin ise denetimdeki kusuru nedeniyle ödenen bedelin istirdadı talep edilmiş, mahkemece her iki davalıya yönelik istemlerin kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine yapı denetim şirketinin tüm, davacı ile davalı … nin sair temyiz itirazlarının reddine hükmün davacı ile davalı … yararına bozulmasına dair
Devamı...

Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi incelendiğinde, davacı tarafın makul bir süre içerisinde inşaat ruhsatını almadığı, davanın açıldığı tarih itibariyle inşaatın mühürlü olduğu anlaşıldığından, davalı arsa sahibinin davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemez. Bu nedenle, davalı arsa sahibinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden dolayı sorumlu tutulmaması gerekirken sorumlu tutulmuş olması doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği hk
Devamı...

Yap işlet devret sözleşmesinin davalı iş sahibi … ile dava dışı ilk yüklenici … arasında, taşeronluk sözleşmesinin de davacı taşeron … ile dava dışı ilk yüklenici … arasında kurulduğu, davacı ile davalı arasında doğrudan kurulmuş bir eser sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı çekişmeli değildir. Çekişme, davalı … in, dava dışı … nın davacı … e olan borcunu ödemeyi taahhüt edip etmediği, anılan borçtan davalının 818 Sayılı BK nın 110. maddesi uyarınca sorumlu tutulup tutulamayacağı hk
Devamı...

Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ve tapu kaydındaki şerhin terkinine; karşı dava ise, sözleşme konusu taşınmazdan arsa sahibinin tahliyesi ile taşınmazın boş olarak karşı davacıya teslimine ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin icrasına karar verilmesi istemleri
Devamı...

ve inşaatın yıktırılıp yeniden yapılmasını gerektirecek ve kabul edilmeyecek derecede ayıplı olmasında tüm davalıların kusurlarının etkili olduğu ileri sürülerek; * TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili istenmiş; *sayılı birleşen davada ise az yukarıda açıklanan iddialar ileri sürülerek, inşaatın yeniden yapım bedeli olan *TL maddi tazminatın tahsili hk
Devamı...

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Asıl davada arsa sahibi, sözleşmeye ek olarak düzenlenen taahhütnamenin geçersizliğinin tesbitini, birleşen davalarında eksik ve kusurlu işler bedeliyle gecikme tazminatının ödenmesini istemiştir. Davalı yüklenici karşı davasında, sözleşmenin ifa ile sonuçlandığını belirterek bağımsız bölümlerinin adına tescilini, birleşen davasında ise fazladan gerçekleştirilen imalat bedelinin ödenmesi hk
Devamı...

eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimler içerip, kendi edimini yerine getirmeyen taraf, karşı taraftan ediminin ifasını isteyemez (BK madde 81). Arsa sahibinin edimi, inşaat yapılacak arsayı, inşaat yapımına uygun biçimde (ayıpsız) teslim etmektir. Somut olayda, arsaya komşu parselin tecavüzü nedeniyle inşaat yapımına uygun bulunmadığı görülmüştür. Arsadaki bu ayıp giderilmeden yüklenicinin inşaata başlaması beklenemeyeceği gibi yasal olarak da mümkün olmadığından gecikmede kusurun varlığından söz edilemez
Devamı...

BK nın 110. maddesinde öngörülen sorumluluk koşulları gerçekleştiğinden davanın esasının incelenerek varılacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davanın husumetten reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekili ve temlik alan davacı vekilinin karar düzeltme istemleri yerinde görülerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Devamı...

arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ve tapu kaydındaki şerhin terkinine; karşı dava ise, sözleşme konusu taşınmazdan arsa sahibinin tahliyesi ile taşınmazın boş olarak karşı davacıya teslimine ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin icrasına karar verilmesi istemleriyle
Devamı...

taşınmazın ilk yıl irtifak hakkı bedelinin ihale bedeli üzerinden ikinci ve daha sonraki yıllar irtifak hakkı bedellerinin ise Türkiye İstatistik Kurumunca ilan edilen üretici fiyatları endeksinde (ÜFE) meydana gelen artış oranının bir önceki yıl kullanım bedeli ile çarpımı suretiyle bulunacak miktarın önceki yıl kullanım bedenlerine ilavesi suretiyle arttırılarak tahsil edileceği, irtifak hakkı kurulan hazine taşınmazı üzerinde yapılacak tesisin bizzat hak lehdarınca işletilmesi halinde bu tesisin işletilmesinden elde edilen toplam yıllık hasılatın yüzde biri oranında pay alınacağı, irtifak hakkı kurulan hazine taşınmazı üzerinde bulunan tesislerin tamamının veya bir kısmının lehtar tarafından 3. kişilere kiraya verilmesi halinde hak lehtarından brüt kiranın yüzde biri oranında, kiracılardan ise tesisin işletilmesinden elde edilecek toplam yıllık hasılattan hak lehtarına ödenen kira bedeli düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden yüzde bir oranında ayrıca pay alınacağı
Devamı...

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri tam iki tarafa karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerden olup, bu sözleşme ile yüklenici, üzerinde taraflar arasında anlaşılmış bulunan vasıflarda ve imar mevzuatına uygun bir bina yapmayı üstlenirken arsa sahipleri de edim olarak, belirlenen arsa payının devrini gerçekleştirmeyi üstlenirler. Yapısı gereği bu sözleşme türü götürü bedelli olup, arsa maliklerinin arsa payı devretmekten başka borçları bulunmamaktadır. Bu anlamda sözleşmenin ifasından doğacak borçların tamamından yüklenici sorumludur. Öte yandan bu sözleşme kendine özgü bir sözleşme olup arsa malikleri için ticari nitelikte değilken, yüklenici için ticari niteliktedir.
Devamı...

inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimler içerip, kendi edimini yerine getirmeyen taraf, karşı taraftan ediminin ifasını isteyemez , Arsa sahibinin edimi, inşaat yapılacak arsayı, inşaat yapımına uygun biçimde (ayıpsız) teslim etmektir. Somut olayda, arsaya komşu parselin tecavüzü nedeniyle inşaat yapımına uygun bulunmadığı görülmüştür. Arsadaki bu ayıp giderilmeden yüklenicinin inşaata başlaması beklenemeyeceği gibi yasal olarak da mümkün olmadığından gecikmede kusurun varlığından söz edilemez. İnşaat yapım süresi ancak arsadaki kusurun giderilmesiyle başlar. Nitekim, komşu parsel tecavüzü önlendikten sonra makul sürede ruhsat alınarak inşaata başlanmış ve yargılama aşamasında inşaat büyük oranda tamamlanmıştır. Kaldı ki, fesih davası devam ettiği sürece yüklenicinin inşaata devam zorunluluğu da yoktur. Buna rağmen inşaata devam edilmiş bulunması ve inşaatın yasaya aykırılığı da iddia edilmediğine göre, yüklenininin kusurlu olduğu kabul edilemez. O halde açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmelidir
Devamı...

Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi incelendiğinde, davacı tarafın makul bir süre içerisinde inşaat ruhsatını almadığı, davanın açıldığı tarih itibariyle inşaatın mühürlü olduğu anlaşıldığından, davalı arsa sahibinin davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemez. Bu nedenle, davalı arsa sahibinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden dolayı sorumlu tutulmaması gerekirken sorumlu tutulmuş olması doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK maddesi yollamasıyla HUMK maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur
Devamı...

arsa payı karşığılı inşaat sözleşmelerinde olduğu gibi, yapımı uzun yıllara yayılan işlerde tarafların birbirlerine güven duymaları asıldır. Güven sarsıcı eylem ve işlemlerde bulunan tarafların kusurları, sözleşmenin feshinde karşılıklıdır. Somut olayda da, yukarıda açıklandığı üzere; inşaatın yapılmasını taraflar ortak kusurlarıyla imkansız hale getirmişlerdir. Bu sebeplerle, davacı-karşı davalı arsa sahibinin davasının kabulüne ve yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshine ve sözleşmenin davacıya ait … parsel numaralı taşınmazın tapu kaydından terkinine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, hukuksal olmayan gerekçelerle arsa sahibinin davasının reddine karar verilmesi doğru olmamış ve davacı-karşı davalı arsa sahibinin davası hakkında verilen kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

yapılan genel kurulda, yeni yöneticilerin seçildiği, müteahhit ile yapılan sözleşmenin fesih edildiği, ancak fazla ödemeden dolayı müteahhite müraat edilip edilmediği veya alacak davası açılıp açılmadığının açıklanmadığı, zararın oluşması için fazla ödemenin müteahhitten tahsil edilmemesi gerektiği
Devamı...

yapmış oldukları kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine; davalılara intikal eden ve adlarına tescilli pay kayıtlarının iptaliyle payları oranında arsa sahipleri adlarına tapuya tesciline ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik iş bedeli talebi
Devamı...

Satış ve Devir Sözleşmesi ne istinaden, *ili dahilinde bulunan **işleten davacı şirket tarafından, 3213 sayılı Kanun un 30. maddesi gereğince ürün çıkarmak üzere 10 adet III. Grup Maden sahasına ihale yapılmasına ilişkin işlemlerin iptali istemli dava
Devamı...

Somut olayda, mahkemece toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucu davalı kooperatifin sözleşmenin feshinde haksız olduğunun kabulü isabetli olmuştur. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre eser sözleşmesinin karşı tarafın kusuru ile (somut olayda davalı iş sahibi kooperatifin) feshi halinde kâr kaybının hesabında Borçlar Kanunu maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın maddesi hükmünde öngörülen yöntemin uygulanması gerekir. Borçlar Kanunu maddesinin yollama yaptığı aynı Kanun’un maddesindeki yöntem “kesinti yöntemi”dir. Kesinti yöntemine göre yüklenicinin yapılmayan sözleşmekonusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kârın hesaplanabilmesi için; yapılmayan işin sözleşmesinin feshi tarihindeki bedeli saptandıktan sonra, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle sağladığı tasarruf, bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa elde ettiği kâr, başka bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa kazanabileceği miktar tespit ettirilip, yapılmayan iş bedelinden çıkarmak suretiyle bulunan miktarın kâr kaybı olduğunun kabulüyle iş sahibi kooperatiften tahsiline karar vermek gerekir
Devamı...

Asıl ve birleşen davalar, eser sözleşmesi uyarınca iş bedelinden kalan alacak ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın, kâr mahrumiyetinin tahsiline karar verilmesi istemleri
Devamı...

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla imalât nedeniyle doğan alacağın tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise; iş sahibidir. Davacı yüklenici şirket vekili, davalı şirket ile davacı şirket arasında düzenlenen ..Mahallesi … ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde akaryakıt ve LPG satış istasyonu yapımı konusunda anlaşmaya varıldığını, iş bedelinin KDV hariç, 1.230.000,00 TL olarak belirlendiğini ve sözleşmede bulunmayan ve önceden tahmin edilmeyen bazı ilave işlerin çıktığını ve bu işlerin birim fiyat üzerinden yapımı konusunda anlaşmaya varıldığını, inşaat alanının kın arttığını, 7.000 m2'lik bir iş alanı artışı olduğunu, ilave işler için hakediş düzenlendiğini ve bu hakedişlerin iş sahibince kabul edilmeyerek ödenmediği
Devamı...

alacaklı borcun yerine getirilmesini (ifayı) ve gecikme tazminatını zamanaşımı içerisinde isteyebilir davacı olan alacaklı, bu seçimlik hakkını kullanmadığı takdirde, sözleşmenin yerine getirilmesini ve tazminat istediği yolunda bir karinenin varlığı kabul edilir. Bu karinenin dayanağı da yüklenicinin özen borcu dur. Eser sözleşmelerinde yüklenici, kural olarak, işin görüşülmesi ve tesliminde işçiye göre daha yüksek özen göstermelidir . Yüklenici bir işi üstlenirken, kendi bilgisinin, uzmanlığının ve parasal gücünün o iş için yeterli olduğunu iyice tartmak ve bunlar yetersiz ise sözleşmeyi  yapmaktan kaçınmak zorundadır. Aksi halde özen borcuna aykırı davranış olur ve borçlu bundan sorumlu tutulur. Özen borcu, işin teslimine kadar devam eder ,Yüklenicinin bu sorumluluğunun bulunması nedeniyle iş sahibi fesih hakkını kullanmaması nedeniyle zararın artmasına sebep olmakla kusurlu kabul edilemez.
Devamı...

Taraflar arasındaki sözleşme kararlaştırıldığı tarihte yürürlükte bulunan  BK'nın ve devamı maddelerinde öngörülen eser sözleşmesi niteliğindedir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesinin yazılı olması sıhhat şartı olmayıp, sözlü eser sözleşmesi düzenlenmesi mümkündür. Ne var ki, sözleşmenin bedeli konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Taraflar eserin bedeli konusunda uyuşamamışlar, davacı eserin götürü bedelle yapıldığını kanıtlayamamıştır. Bu durumda iş bedelinin  BK'nın  maddesi uyarınca eserin yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla hesaplanması gerekmektedir. Bu nedenlerle mahkemece bu doğrultuda araştırma ve inceleme yapılmalı, yapılan işlerin yapıldığı tarihteki piyasa fiyatları ile iş bedeli hesaplanmalı, bundan davacı tarafın ispatladığı ödemiş olduğu bedel mahsup edilmeli ve asıl ve karşı dava karara bağlanmalıdır. Bu doğrultuda araştırma yapılmadan yüklenici tarafından tek taraflı düzenlenen hakedişlere bağlı kalınarak karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında, ek sözleşme ile getirilen düzenlemelerin iş bedelinin hesabında birim fiyat esasından vazgeçildiği ve götürü ücretle iş bedelinin belirlendiği şeklinde kabul edilmesinden sonra, iki alternatif sunulmuş; birinci alternatifte ek sözleşmede götürü bedelin kabul edilmiş olmasına rağmen birim fiyatlarla hakedişlerin ödenmesine devam edilmiş olmasının ek sözleşmenin bu hükmünün örtülü olarak kaldırıldığı; ikinci alternatifte ise, iş bedelinin götürü olarak kararlaştırıldığından yüklenici tarafından taşerona fazla ödeme yapıldığı şeklinde yorumlanmışsa da, her iki değerlendirmenin de yukarıda gösterilen esaslar dairesinde sözleşmeleri doğru bir şekilde nitelendirdiği kabul edilemez.
Devamı...

Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesinde, taşeronun iş bedelinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatlarına %5 eklenmesi suretiyle belirleneceğinin; 6. maddesinde, işin teslim süresi içerisinde iş sahibi kooperatifin iş bedelinin %95'ine tekabül eden kısmı ödemekle yükümlü olduğunun; 9. maddesinde, taşerona sözleşmede gösterilen formüle göre fiyat farkı verileceği ancak ayrıca malzeme fiyat farkı verilmeyeceğinin;14. maddesinde, tarafların akdi yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilemeyeceği, aksi halde karşı tarafa inşaat nihai maliyetinin %10'u oranında tazminat ödemesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır
Devamı...

protokolün münhasıran tapuda pay devri yapılmasını içermediğinden, sözleşmenin 11. maddesinde cezai şartın para veya taşınmaz olarak ödeneceği kararlaştırılmış ise de bu ödemenin seçimlik olup münhasıran tapuda pay devrini zorunlu kılmadığından protokolün şekil yönünden geçerli kabul edilmesinde, ayrıca asıl davada yapılan işin fiziki seviyesinin götürü bedele oranlanması suretiyle hesaplanan 2.976.000 $ iş bedelinin hüküm altına alınmasında ve birleşen davanın reddinde isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir
Devamı...

Dava konusu somut olaya ilişkin olarak yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalı iş sahibinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu ve bu hususun dosya içeriği tüm kanıtlarla doğrulandığı açıklık kazanmıştır. Bu durumda davacı yüklenici sadece sözleşmede kararlaştırılan dönme cezasına hak kazanmıştır. Yerel mahkemece anılan dönme cezasına hükmedilmesi gerekirken talep edilen diğer kalemler iş bedeli ve kar kaybına da hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerektiği görüş
Devamı...

Mahkemece yapılması gereken iş; davalı tarafından düzenlendiği anlaşılan ve dava defterlerinde kayıtlı bulunmayan faturaların 6100 sayılı HMK maddesi hükmü gereğince ibrazı sağlanmalı, ibraz edildiğinde davacı tarafın bu faturalara ilişkin beyanları alınmalı ve bundan sonra faturaların bilirkişi tarafından incelenmesi sağlanarak ek rapor düzenletilmeli ve alınacak ek raporda faturaların kabul edilebilir olup olmadığı, değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA
Devamı...

imzalanan ön sözleşmenin BK'nın …. maddesinde düzenlenen akit yapmak vaadi sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davacı kurum tarafından düzenlenen ve müvekkil tarafından imzalanan söz konusu ön sözleşmenin …. maddesinde her ne kadar tesislerin ikmalini müteakip yapılacak kat'i hesaplarla tespit edilecek olan kat'i bedeller geri ödemeye esas olacaktır ibaresi yer alsa da davacı kurum tek taraflı olarak herhangi bir yöntemi açık bir şekilde belirtmeden maliyetleri belirleyemeyeceğini, ön sözleşmenin …. maddesine eklenen ibarenin hukuka aykırı olduğunu, kanuna açıkça aykırı sözleşmeyapılamayacağından ilgili maddenin ekinin geçerliliğinden bahsedilemeyeceğini, ön sözleşmenin …. maddesinde bedelin faizsiz ödeneceği
Devamı...

davacı şirket ile davalı arasında akdî ilişkinin varlığı usulünce kanıtlanamamış olup, HMK'nın 200. madde hükümlerine aykırı olarak dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına ve alınan bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle akdî ilişkinin kurulduğu kabul edilerek, davalının sorumluluğuna hükmetmek doğru olmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; akdî ilişkinin kurulduğunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar vermekten ibaret olmalıdır. Akdî ilişkinin kurulduğu usulünce kanıtlanamadığı halde, hukuken nazara alınması mümkün olmayan tanık beyanlarına dayalı olarak ihale dışında işlerin davacıya yaptırıldığının kabul edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, verilen kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Davacı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalı idarenin sözlü talimatları üzerine işin yapılıp teslim edildiğini belirterek iş bedelinin tahsilini talep etmiş; davalı idare ise, davacı yükleniciden bu işlerin yapılmasının istenilmediğini, davacı yüklenicinin iddia ettiği işlerin ihalekapsamında kendisine verilen işler olup bedelinin ödendiğini, başkaca alacağı kalmadığı
Devamı...

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir
Devamı...

Özelleştirme, imar planı değişikliği, ihale komisyonu kararının onaylanmasına ilişkin ÖYK kararı
Devamı...

özelleştirme, ihale, geçici teminatın irat kaydışartname düzenlemeleri bir arada değerlendirildiğinde, özelleştirme işlemine konu taşınmazlar için ihalenin yapıldığı tarih ile davacının sözleşmeyi imzalaması için davet edildiği tarih arasında ekonomik şartlar bakımından farklılıklar bulunduğu, dolar kurunda yükseliş meydana geldiği görülmekle birlikte, davacının ihale şartnamesinin düzenlemelerini kabul ederek, ABD Doları bazında oluşabilecek ekonomik verilerin her zaman değişebileceği riskini göze alarak, ihalede dolar bazında teklif sunduğu ve teklifi ile bağlı olduğu dikkate alındığında, üçüncü sırada en yüksek teklifi veren ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının geçici teminatının iadesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Devamı...

özelleştirme, imar planı değişikliği, sözleşme imzalamaktan imtina,İhaleye konu Şartname'de, özelleştirmeye konu alanın imar planına ilişkin bir dava açılması ve bu davada yürütmenin durdurulması veya iptal kararı verilmesi hâlinde, alıcının talebine bağlı olarak sözleşme imzalamaktan vazgeçilebileceği ve bu durumda teminatın iade edileceği düzenlemesine yer verilerek alıcılara bu hususta sözleşme imzalamadan vazgeçilmesi hâlinde teminatın iade edileceğine ilişkin güvence verilmiştir. Her ne kadar davalı idare tarafından davacıların sözleşme imzalamaktan vazgeçme hakkının İdari Dava Daireleri Kurulu'nun itirazın kabulü kararından sonra kullanıldığı gerekçesiyle teminatın irat kaydedildiği iddia edilmekte ise de, imar planlarına karşı açılan davada verilen yürütmenin durdurulması kararının davacılar tarafından haricen öğrenilmesi üzerine, davacıların idareden ek süre talebinde bulunarak sözleşmeyi imzalamama iradesi gösterdikleri, Danıştay Altıncı Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması kararına yapılan itirazın kabulü kararının ise yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilerek verildiği ve dava sürecinin devam ettiği ileri sürülerek sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçerek teminatın iadesini talep ettikleri hususları birlikte değerlendirildiğinde, Şartname uyarınca imar planına karşı açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verilmesi nedeniyle davacılara verilmiş olan "vazgeçme hakkının" kullanımının kısıtlanamayacağı açıktır.
Devamı...

 özelleştirmeye konu taşınmazların ekspertiz değeri (proje geliştirme) yönteminin uygulanmasıyla bulunan değeri, ihaleye katılım, ihalede teklif edilen bedel ve ihale süreci birlikte değerlendirildiğinde, yukarıda anılan yasal düzenlemelere uygun olarak yapılan ihalede ve ihale sürecinin tamamlanmasına ilişkin dava konusu Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır.Öte yandan, davacı tarafından, davaya konu taşınmaz üzerinde, gar binası, belediye tarafından kullanılan ambar,  çalışanlarının konakladığı misafirhane binası bulunduğu, bu yapıların tarihi, kültürel değer taşıdığı ve taşınmazların ihtiyaç fazlası olmadığı iddia edilmiş ise de; davaya konu taşınmazların işletmecilik fazlası olarak  Yönetim Kurulu kararıyla değerlendirilmesine karar verildiği, tanıtım dokümanında ve değer tespit raporunda davaya konu taşınmazların boş olduğunun belirtildiği, tanıtım dokümanı ekinde yer alan fotoğraflarda da taşınmazların üzerinde herhangi bir yapı olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde bu yönüyle de bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Devamı...

taşınmazın satışına ilişkin ihale komisyonu kararının, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayına sunulup, Kurul'un oybirliğiyle alacağı karardan sonra kesinleşeceği dikkate alındığında, özelleştirme uygulamalarında yetkili tek karar organı olan Kurul'un oybirliğiyle karar alamaması nedeniyle ihale komisyonu kararı kesinleşmediğinden, 4046 sayılı Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ihalenin iptaline karar verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Devamı...

eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama
Devamı...

park vasıflı taşınmazın, 10 yıl süre ile davacıya kiralanmasına sayılı sözleşmenin feshedilmesine ilişkin   işleminin iptali istemiyle açılan davada; "…davalı idarece "sözleşmeye aykırı kullanım" veya "kira ilişkisinin devamının kendisi için çekilmez hale getiren önemli sebeplerin varlığı" hallerine dayanılarak resen ve derhal fesih hakkı kullanılarak sözleşme feshedilmeden ya da yine bu sebeplere dayanarak adli yargıda sözleşmenin feshi davası açılmadan doğrudan sözleşmenin feshedilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Öte yandan Kira Sözleşmesinin 7.maddesinde belirlenen, "kira sözleşmesinin onay tarihinden itibaren 3 ay içerisinde proje hazırlatılarak encümen onayına sunulacağı, onay tarihinden itibaren 6 ay içerisinde kullanıma hazır edileceği, süre uzatım yetkisinin encümende bulunduğu" maddesine aykırılık nedeni ile sözleşmenin feshedildiği iddia edilmiş ise de; bu aykırılık Borçlar Kanununun 316.maddesinde düzenlenen "sözleşmeye aykırı kullanım" niteliğinde olmayıp, "sözleşmenin ihlali" niteliğindedir. Bu nedenle, Borçlar Kanununda belirlenen nedenlere dayanılmadan sözleşmenin doğrudan feshedilebilmesi
Devamı...

ESER SÖZLEŞMESİNE DAYALI İŞ BEDELİNİN ÖDENMESİ,KESİN TEMİNATLARIN NAKDE ÇEVRİLMEMESİ İÇİN İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİ İSTEMİ, Ayıplı Olduğu Anlaşılan İmalatı Davalı İş Sahibinin Kabule Zorlanamayacağı – Eser Sözleşmesine Dayalı İş Bedelinin Ödenmesi
Devamı...

kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ayıplı imalâtın giderim bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Sonradan ortaya çıktığı iddiasıyla gizli ayıbın varlığına dayanılarak eldeki dava açıldığından ve önceki davada gizli ayıba ilişkin inceleme yapılmadığından, inşaatın uzman bilirkişilere incelettirilerek, gerektiğinde karot deneyleri de yaptırılmak suretiyle, varsa gizli ayıbın ve giderim bedelinin saptanması, makul sürede bunların ihbar edilip-edilmediğinin üzerinde durulması, sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
Devamı...

yapılmış olan eser sözleşmesinde işin kalitesi ve işyeri disiplini amacıyla bir kısım hükümlerin yer alması, inşaat sahipliği dışında asıl işverenlik sıfatını doğuracak, işi alanın bağımsız işveren kimliğini ortadan kaldıracak bir etmen olmayıp, anılan sözleşmenin, Borçlar Yasası’nın 356 vd. maddeleri doğrultusunda müteahhide yüklenen sorumluluğun doğal bir sonucu olarak, sözleşme hükümlerinin proje ve teknik şartnameye uygunluğunun saptanabilmesi amacına yönelik olduklarının kabulü zorunludur. Tesisin tamamının bir tek işverene ihale edilmemesi
Devamı...

Bina Yapımı ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin Gelir Vergisi Kanunu'nun 42'nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi
Devamı...

ESER SÖZLEŞMESİ ( Ticari İş Sayıldığı – Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklardan Avans Faizi İstenebileceği
Devamı...

ESER SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN FİYAT FARKI ALACAĞI ( Reeskont Faizi Uygulanması Talep Edildiği – T.T.K.nın 12/1. Md.sine Göre Her Çeşit İmal ve İnşaat İşleri Ticari İşlerden Olduğundan 3095 S. Yasa’nın 2. Md. Gereğince Davacı Avans Faizi İsteme Hakkını Haiz Olduğu )
Devamı...

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, sözleşmeye aykırı olarak ayıplı imâl edilen eserden dolayı oluşan hazine zararı alacak istemi
Devamı...

sözleşme ile daire satın aldığını, ancak sonr…n tüm davalıların el ve işbirliği içerisinde yaptıkları anlaşmalarla yüklenici … Ltd. Şti.'nin arsa sahibi … ile olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptal edilerek aynı gün aynı saatte ve aynı koşullarda davalı …'ın davalı … Yapı Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladığını, her iki şirket arasında da fiili birlikteliğin sözleşmenin iptalinden önce ve sonrasında da devam ettiğini, kendisinin dairesine kavuşmasının engellenmeye çalışıldığını ileri sürerek temlik ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde rayiç bedelinin, bu da olmaz ise ödediği bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Devamı...

126 adet dubleks ve tripleks villaların kaba inşaatlarının yapımına ilişkin sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmede açık ve kapalı alanların brüt olarak değerlendirilip hak edişlere esas olan alanın 149 m2 olarak kabul edildiği, daha sonra 130 dubleks konut için ince  işler-alt yapı-istinat duvarları yapımı işleri ile ilgili sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmelerden sonra fiyat farklarını, ara hak edişlerin ödenmelerini düzenleyen yeni sözleşmelerin yapıldığı, arada birleşen davada karşı dava açılarak iptâli istenen sözleşmenin düzenlenmesinden sonra da ana ve ek sözleşmelerle inşaattaki değişik imalâtların yapımlarının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Devamı...

Kat karşılığı yapılan inşaatta arsa karşılığı arsa sahibine verilen ve müteahhit tarafından işletmeden çekilen bağımsız bölümlerle İlgili Olarak VUK, KDV ve GVK kapsamında yapılması gerekenler özelge
Devamı...