Öte yandan davacı taşeronun alacağı belirlenirken bilirkişi raporu alınmış ve hesaplama yapılmıştır. İİK'nın maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun haksız olmasının yanında alacağın likit yani belirlenebilir olması gerekir. Oysa az yukarıda açıklandığı üzere alacak yapılan yargılama sonucu hesaplama ile belirlenmiştir. Eş deyişle alacak yargılama ile belirlendiğinden alacağın likit olduğundan sözedilemez. Bu durumda İİK'nın 67/1. maddesindeki koşullar oluşmadığından icra inkâr tazminatına da hükmedilmesi hatalı olmuş ve kararın bozulması uygun bulunmuştur

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print