Tapu Kanunu ve Anayasa' da ki mülkiyet hakkı da ihlal edilerek el konulduğunu, her ne kadar bağımsız mahkemenin verdiği karar kesinse de ortada hatalı işlemi yapan bir kusurlu idarenin mevcut olduğunu; müvekkilinin, yörenin gelişmesini ve imar planını da göz önüne alarak yaptığı yatırım sonucunda elinde bir şey kalmadığı gibi borçlu duruma geldiğini; bu nedenlerle yerin imar durumu da göz önüne alınarak müvekkilin büyük zarara uğradığını; şöyle ki, kendi parseli olan yere yerel Belediyenin 5 kata kadar imar izni verdiğini, müvekkili burayı bir müteahhide kat karşılığı inşaat için vermiş olsaydı kendisine en az 2,5 dairelik yer kalmış olacağını, yöredeki evlerin fiyatı da düşünüldüğünde, müvekkilinin gerçek zararının 175.000 YTL olduğunu; üstelik Belediyeye ödediği peşin satış ve süreç içinde vergileri de ödediği halde bugün elinde bir şey kalmamış olduğunu; müvekkilinin asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışan bir ücretli olduğunu, bugün için zor durumda kaldığını, bugüne kadar devletin bir tazminat ödenmesi için de kendilerini aramadığını ifade ederek sonuçta; elinden tapulu yeri alınan müvekkiline ayıplı mal satan davalının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ödediği bedellerin ve mahrum kaldığı yatırım kârı için toplam 7.000 YTL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle beraber tahsili istemi

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print