Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. … Davacılar vekili, taraflar arasında düzenlenen 13.06.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, davacılara isabet eden sekiz adet bağımsız bölümün davalı yüklenici tarafından 27.03.2011 tarihinde bitirilip teslim edilmesi gerekirken, inşaatta eksiklikler olduğu ve teslim edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 44.800,00 TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir…. Mahkemece, iddia, savunma benimsenen enson tarihli bilirkişi raporu, tapu kaydı ve davalı tanıklarının anlatımlarına göre; davacı yanın tanıklarının anlatımlarının davacılardan duydukları bilgilerle sınırlı olduğu, doğrudan bilgi sahibi olmadıkları, beyanlarına itibar edilmeyeceği, davalı tanıklarının beyanlarına göre ise davalının tamamladığı inşaatta davacıların kendilerine düşen bağımsız bölümlerde bizzat maddi hasar meydana getirerek davalıdan geç teslim iddiasıyla fazladan para istedikleri, oysa davacılara isabet eden bağımsız bölümlerin davacılara teslim edildiği ve adlarına tapuya tescil edildiği, hatta kiraya verildiği, davacıların geç teslim yönündeki iddialarını ispatlayamadıkları, iyiniyet kurallarına aykırı davranan davacıların cezai şart (kira tazminatı) talep edemeyecekleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir…. Dosyadaki deliller, belgeler ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamına göre, davalı yüklenicinin davacılara isabet eden bağımsız bölümleri yapı kullanma (iskân) ruhsatı alınmaya hazır şekilde tamamlayıp 27.03.2011 tarihinde teslim edileceği ve teslim tarihinden itibaren üç ay içerisinde yüklenici tarafından yapı kullanma (iskân) ruhsatı alınacağı kararlaştırıldığı halde, davalının halen yapı kullanma (iskân) ruhsatını almadığı gibi, davalı yüklenicinin iddiası doğrultusunda davacılara ait bağımsız bölümleri süresinde teslim ettiği ve bir kısmının davacılar tarafından kiraya verildiği, hususlarını ispat külfetinin davalıya düştüğü halde, mahkemece ispat külfeti tersine çevrilerek yanılgılı şekilde davacıların iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır, ayrıca bir kısım taşınmazların satıldığı iddia edilmesine rağmen mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.Öte yandan, Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Somut olayda, dava nispi harca tabi olup, davacının 44.8000,00 TL yoksun kalınan kira tazminatı talebi olduğu halde 20.000,00 TL üzerinden nispi harç alındığına göre, mahkemece, Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca buna ilişkin harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, re'sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde yargılamaya devam edilmesi, aksi halde harcı yatırılmayan kısım yönünden dosyanın işlemden kaldırılması, gerekirken, nispi harç eksikliği tamamlatılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması da doğru olmamıştır….

image_pdfimage_print
Bu içerik sadece üyelere özeldir. Üyelere özel içerikleri görebilmek için lütfen üye olun
Üye Ol
image_pdfimage_print