1/5000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planının 1323 ada, 9 parsel sayılı alana ilişkin kısmıyla ilgili olarak … Büyükşehir Belediye Meclisi'nin….sayılı plan tadilatı talebinin ve itirazın reddine dair kararının ve anılan taşınmazla ilgili "kamu kullanımı dışında kullanılamaz" plan notunun; belediyeden ihale ile satın alınan taşınmazda tasarruf hakkının kısıtlanması konulu yargı kararı
Devamı...

Davacı tarafından,Belediye Meclisinin plan değişikliği kararıyla oluşturulan yol için gerekli terkler yapılarak kadastral planlara işlenmesi ve 6 metrelik yol ile 1027 ada, 5 ve 14 sayılı parsellere vaki işgalin sonlandırılması isteğine  ilişkin yargı kararı
Devamı...

Davacı İcra Müdürlüğü adına, … dosyasından satışı yapılan menkulün ihale bedeli üzerinden %18 KDV alınması gerekirken %1 KDV alınması nedeniyle …dönemi için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi borcunun gecikme faizi ile birlikte tahsili amacıyla düzenlenen …takip no'lu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

banka adına, ipotek alacaklısı olduğu gayrimenkul ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı talep sonucu, ihale bedeli üzerinden tahsil edilen damga vergisinin iptali ve iadesi istemiyle açılan dava
Devamı...

 parsel üzerinde bulunan davacı spor klubüne ait halı sahanın kaldırılmasının Belediye Başkanlığı'ndan istenilmesine ilişkin..Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün … sayılı işlemi ile anılan halı sahasının 775 sayılı Gecekondu Kanununun 18. maddesi uyarınca kaldırılmasını Zabıta Müdürlüğünden telep eden .. Belediye Başkanlığının …sayılı işleminin ve bu işlem doğrultusunda söz konusu tesislerin 15 gün içinde kaldırılmasını ihtar eden….Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü personelince düzenlenen işlemin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

parsel üzerinde bulunan yapının 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli yapı olduğundan bahisle yıkılması sonucu arsa haline gelen taşınmazın anılan Kanun hükümlerine göre satışına esas alınan değerinin tespitine yönelik işlemin; hukuka aykırı olduğu, davalı idarece, toplam yüzölçümü 1.985-m2 olan dava konusu taşınmaza komşu bir başka arsanın m2 birim fiyatının 7.500-TL olarak belirlenmesine karşın dava konusu taşınmazın m2 birim fiyatının 7.000-TL olarak tespit edildiği, söz konusu komşu arsanın dava konusu taşınmaza oranla en az yarı yarıya daha küçük yüzölçüme sahip olmasına rağmen aradaki fiyat farkının nedeninin anlaşılamadığı, idarece belirlenen m2 birim fiyatının oldukça düşük olduğu ve kaldı ki yıkılan binanın değerinin de dikkate alınmadığı iddia edilerek iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

Belediye İhale Komisyonu'nun  kararına istinaden satın aldığı taşınmazlara ilişkin olarak ödemiş olduğu tapu harçlarının iadesine yönelik yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile ödemiş olduğu 4.355,92 TL tapu harcının ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada, davanın reddine ilişkin . Vergi Mahkemesi'nin kararına karşı davacı tarafından yapılan itirazı kabul ederek; .. 1 ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan dava sonucu
Devamı...

 Mahkeme kararı ile verilen 18.690,00 TL para cezasının Kabahatler Kanunun 17.maddesi gereği tahsili için davalı idareye gönderilen müzekkere yazısı uyarınca tanzim edilen 18.690,00-TL bedelli,idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu ödeme emrinin  Veraset ve Harçlar Vergisi Dairesi Müdürlüğünde, yayınlanan Haber Vaktim isimli günlük gazetede ilan edildiği ve en geç gazetede ilan edildiği tarih esas alınarak hesaplanan bir aylık sürenin sonu  tebliğ edilmiş sayılması gerektiğinden, bu tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi
Devamı...

Davacı tarafından, F1 Yönetim A.Ş.'nin alacaklı olduğu icra takibi dosyasındaki alacağın davacıya temlik edildiği, anılan icra dosyasında ihale ile satılan taşınmaz nedeniyle, dosyadaki alacağından tapu satım harcı tahsil edildiği, satış işleminin 5411 Sayılı Kanunun 143/5. maddesi uyarınca harçtan istisna olduğu, buna rağmen yapılan harç tahsilatının yasaya aykırı olduğu belirtilerek, tahsil edilen tapu harcının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ve devamı maddeleri uyarınca yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan dava
Devamı...

parsel sayılı taşınmazda davacının hissesinin Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca satışına dair tesis edilen ihale işleminin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

 Hazineye ait taşınmazın 150.00m²'sini mesken (1 adet 2 katlı yapıda 8 no'lu konut) yapılmak suretiyle fuzulen işgal ettiğinden bahisle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75.maddesi uyarınca …. tarihleri arasındaki dönem için 44.831,84-TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce düzenlenen tahakkuk fişine konu 8.198,20 TL para cezasının iptali istemiyle açılan davada; tebliğ mazbatasından davalı idarece dava konusu tahakkuk fişi esas alınarak düzenlenen ödeme emrinin,davacıya tebliğ edildiğinin görüldüğü, bu durumda dava konusu işlemin tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde davanın süresinde açılmadığı gerekçesi
Devamı...

Mahkeme kararının; mahallinde işgalin tespiti yapılarak taşınmaz tespit tutanağı düzenlenmeksizin sadece Sayıştay raporundaki verilere göre işgalin var olduğu kabul edilmek suretiyle düzenlenen ecrimisil ihbarnamesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek istinaf yoluyla kaldırılması istenilmektedir.
Devamı...

meydana gelen deprem afeti nedeniyle 7269 sayılı Yasa uyarınca hak sahibi olarak tespit edilen davacıya teslim edilen konut için 73.872,00-TL bedel belirlenmesi ve tahsil edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

A1 mevkiinnde bulunan 52.222,89 metrekaresi Hazine'ye ait 104.445,78.-m² yüzölçümlü, 1613 parsel sayılı taşınmazın Hazine hissesine isabet eden 1.875,00-m²'sinin …….. dönemleri arasında "sera (örtü altı plastik sera ve ev yapımak)" yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle davacıdan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun ..maddesi uyarınca 7.153,26.-TL ecrimisil istenilmesine ilişkin ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak yapılan ihale sonucunda davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan sözleşmenin feshedilmesine ve yatırılan teminatın irat kaydedilmesine ilişkin …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan dava
Devamı...

 mülkiyeti …Köyü Tüzel Kişiliği'ne ait iken 6360 sayılı Yasanın yürürlüğünden sonra … Belediyesi'ne geçen taşınmaza 48 m² olarak inşa edilen barakalardan birinin …tarihleri arasında davacı tarafından fuzulen işgal edildiğinden bahisle … Belediyesi tarafından davacı adına 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca 5.680,00-TL ecrimisil tahakkuk ettirilmesi
Devamı...

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102.maddesinin (e) bendinde, "…4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usulsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine göre, idari para cezası uygulanır
Devamı...

Satış Memurluğunun E:2014/3 sayılı dosyasında yapılan ihale neticesinde satın alınan ancak bedeli ödenmediğinden dolayı satışından vazgeçilen taşınmazla ilgili 26/02/2016 tarihli yazısı üzerine tahakkuk ettirildiği bildirilen 5.384,34-TL tellaliye harcının kaldırılması istemiyle açılan dava
Devamı...

Özelleştirme Yöntemleri, Değer Tespiti, İhale Yöntemleri" başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinde özelleştirme yöntemleri, (B) bendinde değer tespiti, (C) bendinde ihale komisyonlarının oluşumu ile ihale usul ve işlemleri açıklanmıştır. Buna göre, özelleştirme programına alınan kuruluşların değer tespiti çalışmalarının bu Kanun'a göre idarece oluşturulan değer tespit komisyonları tarafından yürütüleceği; değer tespit komisyonunun değer tespit çalışmalarını, özelleştirilecek kuruluşun niteliği, gördüğü hizmetin özelliği, gelecekteki nakit akımı potansiyeli, faaliyette bulunduğu sektör ve pazarın özellikleri, sahip olduğu sınaî, ticarî ve sosyal tesisler, makine araç ve gereçler, teçhizat, malzeme ve hammadde ile yarı mamul ve mamul madde stokları, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, vasıfları ve hâlihazır durumları, senetli ve senetsiz bütün alacak ve borçları ile bilumum hak ve yükümlülükleri ve özelleştirilecek kuruluşa uygulanacak özelleştirme yöntemini de dikkate alarak uluslararası kabul görmüş olan; indirgenmiş nakit akımları (net bugünkü değer), defter değeri, net aktif değeri, amortize edilmiş yenileme değeri, tasfiye değeri, fiyat/kazanç oranı, piyasa kapitalizasyon değeri, piyasa değeri/defter değeri, ekspertiz değeri, fiyat/nakit akım oranı metodlarından en az ikisini uygulamak suretiyle yürüteceği; bu maddenin (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemlerinin bu Kanun'a göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği
Devamı...

Davacı banka adına, ipotek alacaklısı olduğu gayrimenkul ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı talep sonucu ihale bedeli üzerinden tahsil edilen damga vergisinin iptali ve iadesi istemiyle açılan davanın; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun damga vergisinden istisna edilen işlemleri kapsayan (2) sayılı tablosuna eklenen 35 numaralı fıkranın atıfta bulunduğu kabul olunan 5520 sayılı Kanunun 5/1-F maddesinin; bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazları iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetle ile rüçhan haklarının bu borçlara karşılık bankalara veya bu Fona devrinin istisna kapsamında sayılması
Devamı...

Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi ihalesinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu taşınmaz satış ihalesinin %51 hissesi halka açık, özel hukuk tüzel kişisi ve anonim şirket niteliğinde olan F1 G.Y.O. tarafından yapıldığı, bu şirketin özel hukuk hükümlerine tabi bir şirket olduğu, dava konusu satış işleminin de 2886 sayılı yasa, 4734 sayılı yasa ve 4735 sayılı yasa hükümlerine göre değil, kendi mevzuatına istinaden gerçekleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle özel hukuk hükümlerine tabi bir şirketin yine özel hukuk hükümlerine istinaden yaptığı taşınmaz satış ihalesinin iptali istemiyle açılan bu dava
Devamı...

başlatılan yol yapım çalışmaları esnasında Hakkari İli, Çukurca İlçesi A1 Köyü'nde bulunan taşınmazlara su taşıyan kadim su arkının bozulduğu ve geçen süreye rağmen tahribatın giderilmediğinden bahisle, 2013 ve 2014 yılları içinde ürün bedellerinden mahrum kalınması sonucu uğranıldığı iddia edilen maddi zarara karşılık 4.797,12-TL maddi zararın; zararın meydana gelmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiası
Devamı...

mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın satışına ilişkin olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 45. maddesi kapsamında yapılan ihalenin iptaline
Devamı...

taşınmazın batı cephesinde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içersinde kalan 1572,65 m² alanın işgal edilmesi nedeniyle … Belediye Encümeni'nin …. gün ve 53 sayılı kararının, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca 328.839,91-TL ecrimisil bedeli takdir edilmesine ilişkin kısmının iptali istemli dava kararı
Devamı...

taşınmaz üzerinde kamyon garajı, sosyal tesis binasına idare tarafından verilen uygulama projesi, yapı ruhsatıve hazırlanacak teknik ve idari şartnameye uygun olarak tüm masrafları yüklenici firma tarafından karşılanmak kaydı ile 5393 sayılı Belediyeler Kanununun 15/h ve 18/e maddeleri gereğince yap-işlet-devret müdeli ve sınırlı ayni hak tesis edilerek 30 yıl süre ile işletilmesi hakkının verilmesi ve işletme süresi sonunda tesislerin idareye şartsız, borçsuz ve bedelsiz devir edilmesi işi ihalesi
Devamı...

ihale nedeniyle tahsil edilen katma değer vergisinin tahsili tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan dava
Devamı...

ecrimisil alınır…" hükmünün yer alması, … tarihli kira sözleşmesinin fesihle birlikte kira sözleşmesinin 2. yılının bitim tarihi olan … tarihinde sona ermesi, kira sözleşmesinde 2886 sayılı yasanın 75. maddesine göre 15 gün içinde taşınmazın tahliye edileceği hükmünün yer alması, sözleşmede işgalin devam etmesi durumuna ilişkin bir hüküm bulunmaması ve davacının kendi isteğiyle ihalenin feshine rağmen taşınmazı tahliye etmemesi dikkate alındığında, …tarihli kira sözleşmesinde belirlenen kira bedelinin güncellenmek suretiyle davacıya ecrimisil tahakkuk ettirilmesi ve sonrasında ödeme emri düzenlemesi yolundaki dava
Devamı...

Mahalle sınırları içerisindeki 1342 Ada 1 numaralı ve 1343 Ada 1 numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazların satış işlemleri nedeniyle Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık … tarihlerinde ihtirazi kayıtla ödenen toplam 17.531,25- TL döner sermaye ücretinin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

idarece; kullanılma yeri kalmayan ya da kullanılması ekonomik olmayan, ihtiyaç dışı malzeme olarak değerlendirilen, hurda niteliğine sahip olmayan 126 adet UG vagonun ihale yoluyla piyasaya satışı
Devamı...

 bina önünde baz istasyonu kurulması amacıyla söz konusu alanın kiralanmasına ilişkin işlemin ve anılan kiralama işleminin dayanağı olan …Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın belirlediği kriterlere uygun mekanların kiraya verilmesi için yetki verilmesi
Devamı...

Havalimanı İç Hatlar Terminal Binası Giden Yolcu Salonunda tarafına tahsisli satış mahallinde satılacak ürün listesinin, 15 kalemden 4 kaleme indirilmesine dair Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü Pazarlama ve Ticaret Dairesi Başkanlığı’nın 11/08/2016 tarihli ve 38761505-400 E.78192 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

Belediyesince ihale ile dağıtılan sekiz adet "S" plakalı araç ile il sınırları içerisinde yolcu taşımacılığı yapması amacıyla izin verilmesi yönündeki başvurusu
Devamı...

parsel üzerinde bulunan ve davacının eşi K1 adına tapu tahsis belgesi bulunan taşınmazın, Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile satın alan K2'a ihale yoluyla satışını uygun bulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İhale Komisyonunun …sayılı kararı ile söz konusu taşınmazın tescili ve varsa terkin işleminin yapılması
Devamı...

Doğal Gaz Dağıtım A.Ş.nin 2012-2016 yılları arası perakende satış tarifelerinin belirlenmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 22/01/2015 tarih ve 5435 sayılı kararının iptali istemiyle açılan dava
Devamı...

 taşınmazın .. Belediye Encümeni'nin … tarih ve 2346 sayılı kararı ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca Kat Karşılığı olarak ihale edildiği davacı kurum tarafından, ihale edilen taşınmazda yapılacak olan işyerlerinden davalı … Belediye Başkanlığına kalacak olan bağımsız bölümlerin teslim tarihi olan … tarihinde teslim edilmediği gerekçesiyle, Noter huzurunda imzalanan sözleşmenin Gecikme Cezası başlıklı 18. maddesinde yer alan; ''Belediyeye vermeyi taahhüt ettiği bağımsız bölümleri ortak alanlar ile birlikte süresi içerisinde teslim etmez ise belediyeye vermeyi taahhüt ettiği her bağımsız bölüm için o bölgede belediye encümenince tespit edilecek kira tazminatını her ay belediyeye yatıracaktır'' hükmü konulu dava
Devamı...

yapılan karayolu çalışması sırasında yol şantiyesinde su deposu önünde bulunan taşın yuvarlanması sonucunda yaralanması nedeniyle uğradığı ileri sürülen 1.100,00-TL maddi (iş göremezlik ve bakıcı gideri) ve 100.000,00-TL manevi zararın kaza tarihinden (16.9.2015) itibaren hesaplanacak avans faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava
Devamı...

arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 15 ve sözleşmenin teknik şartlar bölümünün 22. maddelerinde yükleniciye verilecek dairelerin hangi şartlarda devredileceğinin kararlaştırıldığı, buna göre, inşaatın beşinci katının betonu atıldıktan sonra bir dairenin satışının verileceğinin, kalan dairelerin tapusunun ise yüklenicinin sözleşmede taahhüt ettiği bütün şartları noksansız yerine getirip inşaatı bitirdiğinde arsa sahibi tarafından devredileceğinin kararlaştırıldığı, bu durumda bir daire hariç inşaatın tümüyle bitirilmesinden sonra yüklenicinin bağımsız bölümlerin tapusunu talep edebileceği, yapılan yargılama sonucunda, yüklenicinin dava açılmadan önce üç dairenin tapusunu aldığı, ancak inşaatı tümüyle bitirmediği ve eksik iş bulunduğu tespit edildiğine göre, davalının tapu devri yapmamasının haklı olduğunun anlaşıldığı ve bu doğrultuda harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı halde de asıl davada yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı, diğer yandan, sözleşmenin 5. maddesinde, inşaat süresinin ruhsat tarihinden itibaren başlamasının kararlaştırılmış olmasına göre, sözleşme gereğince alınması gereken veya alınmış ilk ruhsat tarihinin araştırılarak, tespit edilen tarihten itibaren teslimi gereken tarihin saptanıp, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin tesliminde gecikme olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile son yapı ruhsat tarihinden itibaren sürenin hesaplanarak karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek, asıl davada davalı-karşı davada davacı yararına bozulmuştur…. birinci bendi ile reddedilmiş ise de, taraf vekillerinin, asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi suretiyle asıl davaya yönelik onama kararı verilmiş olmayıp, asıl davada davalı yararına vekalet ücretine yönelik bozma yapılmış ve bozmaya uyularak karar verilmiştir. Temyize konu edilip, bozma kapsamı dışında bırakılan hususlarda diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşur ise de, hükmün henüz tüm taraflar yönünden kesinleşmiş olduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece, usuli kazanılmış haklar gözetilerek ilk kararda hüküm altına alınan yargılama giderleri ve harç yönünden ilk karar gibi hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı olarak bu hususları da kapsar şekilde, asıl davada verilen kararın kesinleştiğinin kabulü doğru olmamış, sonuçları değişmemekle birlikte hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. … Gecikme tazminatı kural olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin eksiksiz ve ayıpsız olarak sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiği tarihe kadar ya da arsa sahibinin sözleşmedeki teslim tarihinden önce bağımsız bölümü fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği ya da sattığı tarihe kadar istenebilir…. Karşı davada davalı yüklenici tarafından karşı davaya cevap dilekçesinde, inşaatın zamanında tamamlandığı ve arsa sahiplerine teslim edildiği savunulmuş olup, delil listesinde de tanık deliline dayanılmıştır.Davalı yüklenici teslim olgusunu tanık dahil her türlü delille kanıtlayabileceğinden, davalı vekilinden tanıklarının isim ve adresleri sorulup, beyanları alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır..
Devamı...

Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile de özelleştirme yöntemi "varlık satışı" yöntemi olarak belirlenen ve özelleştirme programına alınan Elektrik Üretim A.Ş.'ye ait A1 Termik Santrali ile anılan karar ile Özelleştirme kapsam ve programına alınan bu santral tarafından kullanılan taşınmazların özelleştirilmesi için ihale şartnamesinde belirtilen usul ve koşullarla, anılan Kanun hükümlerine uygun olarak ihaleye çıkarıldığı, değer tespit komisyonu ile ihale komisyonunun oluşumunun Yasaya uygun olduğu, danışmanlık hizmeti veren firmaya yaptırılan değerleme raporu ve değer tespit sonuç raporundaki veriler esas alınarak % 100 oranındaki hisse için indirgenmiş nakit akımı yönteminin uygulanmasıyla bulunan ve 190.040.000 ABD Doları olarak tespit edilen referans değer esas alınarak, pazarlık usülüyle yapılan ihalede beş teklif sahibinden kapalı zarf içerisinde teklif alınmak suretiyle ihaleye başlandığı, bir elemesiz ve bir elemeli turdan oluşan teklif alınması sonucu, açık artırmaya geçilerek ihale Komisyonu tarafından 29.04.2014 tarihinde açık artırma suretiyle yapılan görüşmelerde 351.000.000 ABD Doları bedelle ihale için peşin fiyat esasına göre nihai ve kesin teklif olarak ve ihale şartnamesinde yazılı olan ödeme koşullarına uygun şekilde ödeneceği tutanakla tespit edilen en yüksek birinci teklif veren F1 Madencilik Pet. Ür. En. İnş. Lim. Gemi-Yat Yap. Tur. Nak. San. ve Tic. A.Ş.'ye satılmasına bu şirketin yükümülükleri yerine getirmemesi hâlinde 350 milyon ABD Doları bedelle ikinci teklif veren F2 Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye satılmasına karar verildiği, ÖYK'nun 21.07.2014 tarih ve 2014/64 sayılı kararı ile ihalenin onaylanmasına karar verilip mevzuatın öngördüğü şekilde, ihale üzerinde kalan teklif sahibi ile 22.12.2014 tarihli satış ve işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanarak devir işleminin tamamlandığı anlaşılmakta olup; anılan Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan dava konusu ihalede ve ihale sürecinin tamamlanmasına dair ihale komisyonu kararında hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Devamı...

asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan tapu paylarına hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşmesine, plan ve projesi ile imar mevzuatına uygun bir şekilde tamamlaması gerektiği, taraflar arasındaki 04.05.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 15 ve sözleşmenin teknik şartlar bölümünün 22. maddelerinde yükleniciye verilecek dairelerin hangi şartlarda devredileceğinin kararlaştırıldığı, buna göre, inşaatın beşinci katının betonu atıldıktan sonra bir dairenin satışının verileceğinin, kalan dairelerin tapusunun ise yüklenicinin sözleşmede taahhüt ettiği bütün şartları noksansız yerine getirip inşaatı bitirdiğinde arsa sahibi tarafından devredileceğinin kararlaştırıldığı, bu durumda bir daire hariç inşaatın tümüyle bitirilmesinden sonra yüklenicinin bağımsız bölümlerin tapusunu talep edebileceği, yapılan yargılama sonucunda, yüklenicinin dava açılmadan önce üç dairenin tapusunu aldığı, ancak inşaatı tümüyle bitirmediği ve eksik iş bulunduğu tespit edildiğine göre, davalının tapu devri yapmamasının haklı olduğunun anlaşıldığı ve bu doğrultuda harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı halde de asıl davada yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı, diğer yandan, sözleşmenin 5. maddesinde, inşaat süresinin ruhsat tarihinden itibaren başlamasının kararlaştırılmış olmasına göre, sözleşme gereğince alınması gereken veya alınmış ilk ruhsat tarihinin araştırılarak, tespit edilen tarihten itibaren teslimi gereken tarihin saptanıp, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin tesliminde gecikme olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile son yapı ruhsat tarihinden itibaren sürenin hesaplanarak karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek, asıl davada davalı-karşı davada davacı yararına bozulmuştur…. birinci bendi ile reddedilmiş ise de, taraf vekillerinin, asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi suretiyle asıl davaya yönelik onama kararı verilmiş olmayıp, asıl davada davalı yararına vekalet ücretine yönelik bozma yapılmış ve bozmaya uyularak karar verilmiştir. Temyize konu edilip, bozma kapsamı dışında bırakılan hususlarda diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşur ise de, hükmün henüz tüm taraflar yönünden kesinleşmiş olduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece, usuli kazanılmış haklar gözetilerek ilk kararda hüküm altına alınan yargılama giderleri ve harç yönünden ilk karar gibi hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı olarak bu hususları da kapsar şekilde, asıl davada verilen kararın kesinleştiğinin kabulü doğru olmamış, sonuçları değişmemekle birlikte hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. … Gecikme tazminatı kural olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin eksiksiz ve ayıpsız olarak sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiği tarihe kadar ya da arsa sahibinin sözleşmedeki teslim tarihinden önce bağımsız bölümü fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği ya da sattığı tarihe kadar istenebilir…. Karşı davada davalı yüklenici tarafından karşı davaya cevap dilekçesinde, inşaatın zamanında tamamlandığı ve arsa sahiplerine teslim edildiği savunulmuş olup, delil listesinde de tanık deliline dayanılmıştır.Davalı yüklenici teslim olgusunu tanık dahil her türlü delille kanıtlayabileceğinden, davalı vekilinden tanıklarının isim ve adresleri sorulup, beyanları alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır….
Devamı...

Kat Karşılığı İnşaat Yaptırılması İşine Ait İdari İhale Şartnamesinin "Projeler" başlıklı 3. maddesinde yer alan; "Yüklenici, A1 Mahallesi 29096 ada 6 parseli üzerindeki mevcut binayı onaylı projesine göre tamamlayabilir veya Emsal İnşaat alanını aşmamak kaydı ile mevcut plan ve/veya proje üzerinde tadilat veya yeni plan ve/veya proje önerisinde bulunabilir." şeklindeki düzenlemeye dayanılarak yüklenici firma tarafından 11.07.2012 tarihli dilekçe ile 30 adet plan notu önerisinde bulunulmuş ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisince yapılan bazı düzeltmele
Devamı...

davacı vekilinden tapu iptali ve tescil talebinin dayanağının ne olduğu, sözleşmenin geriye ya da ileriye etkili fesih olup olmadığı, sözleşmenin ayakta kalmasını isteyip istemediği hususunda açıklama alınması, davacıdan talebinin dayanağı olan yüklenici ile yapıldığı anlaşılan arsa payı karşığı inşaat sözleşmesi ve bu doğrultuda verildiği ileri sürülen vekaletnameye ilişkin bilgiler sorulup, varsa dosyaya sunulması sağlandıktan sonra, dava konusu taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavüllerini içerir tapu kaydı istenip, taşınmazın tapu kaydında Ş.. Ş..'e kayyım tayin edildiğine dair yer alan şerhin devam edip etmediği üzerinde de durularak, davacı vekilinin yapacağı açıklamaya göre belirlenecek uyuşmazlığın esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır…. Taraf sıfatı (husumet) ise, maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulî hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK'nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Buna göre tüm insanlar, hak ehliyetine ve dolayısıyla taraf ehliyetine sahiptir. Dava ehliyeti ise, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. (HMK'nın 51) Fiil ehliyetine sahip olan kişi, dava ehliyetine de sahiptir ve davayı yürütebilir, usûl işlemlerini yapabilir. Reşit olan ve temyiz kudretine sahip olan kişiler fiil ehliyetine sahiptir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, "sıfat" yerine "husumet" terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur….
Devamı...

araflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan … gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. … Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacı yükleniciye düşen 5 adet bağımsız bölümün tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. … e-Sözleşmedeki taahhütlerin tümü yerine getirilince geri kalan %10'u kooperatife devredilecektir." şeklindedir. İş bu davada talep edilen 5 adet daire, sözleşmenin 9/e maddesinde düzenlenen son %10'luk kısma ilişkindir. Dosya kapsamından işbu davada talep edilen kısımdan bir önceki aşamaya ilişkin oturma raporunun dahi yargılama aşamasında alındığı, arsa sahipleri tarafından eksik ve ayıplı işler ve gecikme tazminatına ilişkin alacaklarının tahsili amacıyla açılan Karşıyaka …. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … E. sayılı davanın ve yine yüklenici tarafından açılan fazla imalat bedelinin tahsili istemine ilişkin aynı mahkemenin … E. sayılı davanın henüz kesinleşmemiş oldukları anlaşılmaktadır. Söz konusu davada arsa sahipleri lehine hüküm altına alınacak miktarların bu aşamada hesaplanması mümkün değildir. Bu nedenle bu davaların sonucunun beklenmesi, kesinleşmeleri durumunda dikkate alınmaları, bozulmaları durumunda ise, birleştirilerek, yüklenicinin edimlerini ifa ettiği oranda hak talep edebileceği nazara alınmak suretiyle, birlikte ifa hususuda gözden kaçırılmadan bir karar verilmelidir. Bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. …
Devamı...

davada yüklenici, taşeron ve arsa sahiplerince 7256 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tümünün adına tescilini istemiştir. Mahkemece, taşeron hakkındaki dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiş, arsa sahipleri aleyhine açılan davada ise, A ve B bloklardaki tüm bağımsız bölümlerin , B blok zemin kattaki 6B giriş 1 numaralı işyeri ile C blok 29 ve 30 numaralı bağımsız bölümlerin tapularının iptali ve yüklenici kooperatif adına tesciline karar verilmiştir. Oysa, yüklenici ve arsa sahipleri arasındaki sözleşmede B blok'tan bir kısım bağımsız bölümlerin arsa sahibine ait olacağı kararlaştırılmıştır. Hal böyle iken, sözleşmeye aykırı şekilde B bloğun tümüyle yüklenici kooperatif adına tesciline hükmedilmesi, ayrıca 6B giriş 1 numaralı işyeri arsa sahibine ait olduğu halde yüklenici kooperatif adına tescili hatalı olmuştur. Keza, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde aşamalı ferağ kararlaştırılmasına ve yapı kullanma izin belgesi alınma şartı bulunmasına rağmen bu hükümlere göre inceleme yapılmaksızın gelinen aşama tespit edilmeden ve henüz yapı kullanma izin belgesi alınmadığı gözden kaçırılarak, tüm bölümlerin tesciline karar verilmesi de yerinde görülmemiştir….
Devamı...

arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mahkeme veznesine depo edilen 234.256,99 TL'nin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine ve nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin …. tarih ve … E., …. K. sayılı ilamıyla, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalı vekilinin, hükme esas alınan bilirkişi raporunda imalat bedelinin hesap şekli ile teknik nitelikteki itirazları konusunda, bilirkişiden açıklama ve ek rapor alınmadığı gibi, gerekçeli kararda da bu itirazların karşılanmadığı, bu durumda, davalı vekilinin itirazlarını karşılayacak açıklamalı, denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, kabul şekli itibariyle de, depo ettirilen meblağın karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesi koşulu ile tescile hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesinin doğru olmadığı, öte yandan, taşınmaz üzerine yapılan inşaat imalat bedelinin borçlusu davacı olmasına ve fesih kararının depo kararının yerine getirilmesine bağlı olmasına göre, depo edilen tutar üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının hüküm fıkrasında davacıdan alınmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin de hatalı olduğu belirtilmiştir. …
Devamı...

 arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaatın 18 ayda bitirilip genel iskanı alınarak .. tarihinde teslimi gerekirken .. tarihinde teslim edildiğini ileri sürerek, 3.500,00 TL kira tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. … Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kira tazminatı isteğine ilişkindir. … Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde, tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle, yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri, olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. Aksinin düşünülmesi halinde üst düzey teknolojiyle gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi yasa kapsamında kaldığının ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da yasanın amacına rağmen Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekeceğinin kabulü icap eder. Bundan dolayı somut olayda olduğu gibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim, aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ..gün ve ..K. sayılı kararında da açıklanmış bulunmaktadır…. Bu durumda mahkemece, davaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi doğru olmamıştır….
Devamı...

4077 sayılı Kanun'da tüketici işlemi, mal ve hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem olarak tanımlandığı halde, 6502 sayılı Kanun ile, tüketici işlemi kavramının kapsamı genişletilmiştir. Buna göre tüketici işlemi; "…, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade …." şeklinde yeniden tanımlanmıştır. (6502 s.K.m.3/l) Bu değişikliğe ilişkin 6502 sayılı Kanun'un gerekçesinde ayrıntılı bir açıklama yapılmamış,"Böylece uygulamada ortaya çıkan ve tüketici sözleşmelerinin kapsamının daraltan yorumların da önüne geçilmiş olacaktır." denilmekle yetinilmiştir…. Her ne kadar 6502 sayılı Yasa'nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına … sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılması ve edinilecek daireleri satma veyahut kiraya verme sureti ile değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu ticari saikinin, 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yasa'nın amacı, kapsamı, 3. maddesindeki tanımlar bütün olarak okunup değerlendirildiğinde ve taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında Yasa koyucunun, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek…vb.gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan … sözleşmelerini, 6502 sayılı Yasa'nın 3/l maddesi kapsamına aldığı ve Tüketici Mahkemeleri'nce bakılmasını öngördüğünün kabulü icap …. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin kapsamı, karmaşalığı ve üst düzey teknolojisi gerektirmesi karşısında, bu davaların; dilekçelerin verilmesi, tahkikat ve hüküm aşamaları yönünden daha kısa ve basit şekilde sonuçlandırılmasında yarar görülen basit yargılama usulüne tabi tutulmasının sakıncaları da gözardı edilmemelidir. … Bu durumda mahkemece, somut uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı, davalı yüklenici tacir olup, arsa sahibi davacının tacir olmadığı, buna göre davanın nispi ticari dava olmadığı, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde TBK'nın 470 vd. maddelerine atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlığın esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi'nin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmamıştır….
Devamı...

davacının karşı tarafın rızası olmaksızın ıslah yoluyla davasının mahiyetini tebdil edebileceği kabul edilmiştir…. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Islah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vaki olan, dava konusu veya istem sonucunun değiştirilebilmesi imkânını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir…. Somut olayda, mahkemece, ıslahla kastedilenin dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesi olduğu, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı; bu bağlamda sadece sözleşmenin feshi ve maddi tazminatın ve kira bedelinin tahsili hakkında açılmış davada ıslah harcı yatırılmak ve ıslah talebi olduğu belirtilmek suretiyle başta dava edilmeyen “gecikme tazminatı” talebiyle verilen dilekçedeki istemin hukuken “ıslah” olarak kabulüne olanak bulunmadığı, bu yolla ayrı bir dava konusu teşkil eden unsurların mevcut davaya ıslah yoluyla dahil edilemeyeceği gerekçesiyle, gecikme tazminatına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken, sonradan verilen dilekçeyle dava konusu edilmek istenen gecikme tazminatı hakkında ayrı bir dava varmış gibi hüküm kurulması doğru olmamıştır. …
Devamı...

arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ancak davalı yüklenicilerin hisseli inşaat faaliyetinde bulunmadıklarını, sözleşme tarihinden yaklaşık 6 ay sonra davalı yüklenici …'in müvekkillerinin yerine gelen diğer yüklenici davalının ise devam etmeyeceğini, ortaklıklarının son bulduğunu, işlerine devam etmek için yeni bir sözleşme yapmak istediğini ifade ettiğini ve müvekkilleri ile davalı … arasında 07.09.2006 tarih 20436 yevmiye numaralı yeni bir sözleşme imzalandığını, her iki sözleşmede içeriğinin aynı olduğunu, ikinci sözleşmede ilk sözleşmeye bir atıf yapılmadığını, bu sözleşmenin taraflar arasında zımni olarak yok sayıldığını ancak sözleşmenin resmi olarak geçerli olduğunu, davalı …'in ikinci sözleşme uyarınca inşaatı büyük oranda tamamladığını, sadece iskân belgesi alınmadığını ve bazı eksiklikleri olduğunu bu nedenle davalı yükleniciye devredilmesi gereken bir dairenin devrinin yapılmadığını, yüklenicinin de bu konuda bir talebinin olmadığını ve müvekkillerine kendilerine isabet eden daireleri eksiklikleri ile birlikte teslim alıp Ekim 2008 tarihinden itibaren daireleri kullanmaya başladıklarını, yapı denetim bedellerini yüklenicinin ödemediğini, denetim şirketinin bu bedeli müvekkillerden talep ettiğini ve takibe geçtiğini, bu durumun sözleşmenin feshini talep etmeye yeterli olduğunu ileri sürerek, her iki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, eksik ve kusurlu işler ve sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle oluşan zararın tahsilini talep ve dava etmiş, davacılar vekili, son celsede, seçimlik haklarını sözleşmelerin feshi yönünde kullandıklarını ifade etmiştir….
Devamı...

davalı ….Bankası A.Ş. vekili, müvekkili bankanın sözleşmenin tarafı olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, sözleşmenin usulüne uygun olmayıp tapu kütüğüne de şerh edilmediğini, müvekkili bankanın tapu kaydına güvenerek iyiniyetle hak sahibi olduğunu, dava konusu 213 BB no'lu bağımsız bölümle birlikte diğer bağımsız bölümler üzerine de ipotek tesis edildiğini savunarak, davanın husumet ve tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu iş merkezinin tamamlanarak faaliyete geçtiği, davacıya ait bağımsız bölümün kendisine teslim edildiği, protokol gereği bağımsız bölümün tapusunu davacıya verilmesi gerektiği, davalı kooperatif vekilinin de bu hususu cevap dilekçesinde açıkça kabul ettiği, ipoteğin kaldırılması talebi konusunda ise, ipotek bedeli üzerinden belirlenen nispi harcın ikmal edilmesi ve ipotek alacaklısına ayrıca husumetin yöneltilmesi gerektiği, ancak, davacının dava açıldığı esnada ipotek alacaklısına husumet yöneltmeyip daha sonra verdiği dahili dava dilekçesi ile ve gerekli nispi harcı yatırmaksızın dilekçesini tebliğ ettirdiği, bu durumda ….Bankası A.Ş. yönünden usulüne göre açılmış bir dava bulunmadığı, bu nedenle hakkında hüküm kurulmadığı, davacının geriye etkili fesih talebinde bulunmayıp sözleşme hükümleri gereğince talepte bulunduğundan ayrıca harç yatırması gerektiği, ayırca ipotek akit tablosunda her bir bağımsız bölümün ipotek bedelinin tamamından sorumlu olduğu, davalının kabul beyanını içeren cevap dilekçesini ön inceleme duruşmasından önce sunduğundan, kabul beyanının delillerin toplanmasından evvel sunulduğu sonucuna varılarak Harçlar Yasasının 22. maddesine göre 1/3 oranında nispi harç uygulandığı, davacı yararına yarıı oranda vekalet ücretinee hükmedildiği. davalı kooperatif davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulduğu, ….Bankası A.Ş. Yönünden usulüne göre açılmış dava bulunmadığından ipoteğin fekki talebi ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığı gerekçeleriyle, davacının davasının davalı … Yapı Kooperatifi Başkanlığı yönünden kabulü ile, …nolu bağımsız bölümün davalı kooperatif adına tam hisse ile kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, dahili davalı yapılmak istenen ….Bankası A.Ş. bakımından ipoteğin fekki talebi ile ilgili olarak bir karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu edilen taşınmaz üzerindeki mevcut ipotek kaydının aynen devamına, mahkemece daha önce verilen tedbir kararının davalı kooperatif bakımından devamına, dahili davalı edilmek istenen ….Bankası A.Ş. lehine mevcut ipotekler bakımından ise iş bu karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir. … Mahkemece dahili davalı olarak kabul edilen …Bankası A.Ş. yönünden davanın bu şekilde görülmesi doğru olmayıp davacı tarafça adı geçen banka aleyhine ayrı bir dava açılması halinde, bu iki dosyanın birleştirilerek işin esasına girilip uygun sonuç dairesince hüküm kurulması gerekirken, adı geçen bankanın dahili davalı olarak kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gibi, davacıya ait bağımsız bölümün tüm taşınmaz miktarının içindeki arsa ipotek bedeline oranlanarak bu miktar üzerinden harcın ikmali gerektiği halde, tüm ipotek tutarı üzerinden, davacı tarafa harç yatırılması hususunda ara karar verilmesi de ayrıca doğru görülmemiştir.
Devamı...