mutfak dolabı yapım işine dayalı eser sözleşmesi nedeniyle düzenlenen senetlerin iptali ve tazminat istemi
Devamı...

Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması” hükmüne, 16. maddesinde “Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.” hükmüne yer verilmiş, diğer yandan aynı Kanunun Ek madde 1. maddesi ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir
Devamı...

sözleşme gereğince ……….nın mantolama işinin yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde kat mülkiyeti kurulduğu dosya kapsamına göre anlaşılan apartmanın (sitenin) sözleşmeye uygun olarak mantolama işi tamamlandığı halde, işin bedelinin ödenmediğini iddia etmektedir. Dava, bu bedelin tahisli için davacı şirketin yapttığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Borçlar Kanununun 355. maddesinde, istisna akdi; bir tarafın iş sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır. Buna göre dava, 818 sayılı BK’nın 355. maddesi, 6098 sayılı TBK’nın 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanmakta, Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmamaktadır. Bu halde; genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
Devamı...

kat irtifakı kurulmuş olduğu, kat mülkiyetine geçilmediği ve yönetim planının gönderildiği, bu durumda, her bir parselin ayrı ayrı yönetim planlarının bulunduğu ve bu yönetim planlarında 2 ayrı parselden oluşan sitenin müşterek yönetimi ile ilgili olarak herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı, bu kapsamda yapılan değerlendirme ile söz konusu parsellerin herbirinde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması imkanının mevcut olduğu ve davanın söz konusu parseller için merkezi ısıtma sisteminin eski hale getirilmesi istemine ilişkin olduğu, anlaşılmıştır.
Devamı...

Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasası’na eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümlere göre sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiğinden görev hususu da genel hükümler çerçevesinde belirlenmelidir.
Devamı...

dava konusu 126 ada 31 parsel sayılı ana taşınmazda kat irtifakının kurularak bağımsız bölümler oluşturulduğu ve davacı dışında başkaca malikler bulunduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereğince, kat irtifakı kurulan taşınmazlarda bağımsız bölümler kat irtifakı maliklerine ait olup ortak alanlarda ise bütün kat irtifakı maliklerinin payları bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; taşınmazlardaki ortak bölümler müşterek mülkiyet hükümlerine tâbidir.
Devamı...

dava konusu ana taşınmazda kat irtifakının kurularak 36 adet bağımsız bölüm oluşturulduğu ve davacılar dışında başkaca malikler bulunduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereğince, kat irtifakı kurulan taşınmazlarda bağımsız bölümler kat irtifakı maliklerine ait olup ortak alanlarda ise bütün kat irtifakı maliklerinin payları bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; taşınmazdaki ortak bölümler müşterek mülkiyet hükümlerine tâbidir. Bu nedenle, taşınmazdaki bazı bağımsız bölümlerin tahdit dışına çıkartılmış olması davacıların taleplerini tam olarak karşılamadığı gibi, esasen verilen kararın infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Zira, aynı taşınmazın hisseli olarak hem kişiler adına, hem de orman olarak Hazine adına kayıtlı olması sonucunu doğuracağından karar bu hali ile infaza elverişli olmadığı gibi tapu sicil tekniğine de uygun değildir.
Devamı...

taşınmazlarda davacıların sahibi olduğu bağımsız bölümlerin orman tahdit sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş ise de, verilen karar yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamından, dava konusu 190 ada 1 parsel sayılı ana taşınmazda kat irtifakının kurularak 11 adet, dava konusu 191 ada 2 parsel sayılı ana taşınmazda ise kat irtifakının kurularak 10 adet bağımsız bölüm oluşturulduğu ve davacılar dışında başkaca malikler bulunduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereğince, kat irtifakı kurulan taşınmazlarda bağımsız bölümler kat irtifakı maliklerine ait olup ortak alanlarda ise bütün kat irtifakı maliklerinin payları bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; taşınmazlardaki ortak bölümler müşterek mülkiyet hükümlerine tâbidir. Bu nedenle, taşınmazlardaki bazı bağımsız bölümlerin tahdit dışına çıkartılmış olması davacıların taleplerini tam olarak karşılamadığı gibi, esasen verilen kararın infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Zira, aynı taşınmazın hisseli olarak hem kişiler adına, hem de orman olarak Hazine adına kayıtlı olması sonucunu doğuracağından karar bu hali ile infaza elverişli olmadığı gibi tapu sicil tekniğine de uygun değildir.
Devamı...

havale tarihli dilekçesi ile; … Köyü 278 ada 16 parsel sayılı taşınmaza ilişkin iki tane tapu kaydının mevcut olduğunu, bunlardan tesis tarihi Nisan 1308 olan tapunun malikinin müvekkillerinin murisi evvelleri … ile davalılardan…, … ve…’in miras bırakanı …’nin olduğunu, …’nin 1329 tarihinde ölümünden evvel müvekkillerinin murisi evvelleri …’ın bu taşınmazdaki hissesine karşılık iki taşınmazı … ye vererek taşınmazın tamamına sahip olduğunu, 70 yılı aşkın süreden beri taşınmazın müvekkillerince kullanıldığını, davalılar…, …ve …’in, …’nin hissesini 1942 yılında tapuda intikal yaptırdıklarını, …’nin ölümünden sonra müvekkillerinin murisi evvelleri …’ın taşınmazı 30 yıl malik sıfatıyla kullandığını, malik …’nin de ölümünden 20 yıldan fazla zaman geçtiğinden tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini, taşınmaza uyan tesis tarihi 1312 tasdiksiz yoklama olan diğer tapu kaydının maliklerinin ise diğer davalılar …ve … olduğunu, taşınmaza uyan bu iki tapudan tesis tarihi önce olan tapunun geçerli kabul edilmesi ve davalılar İsmail ve …in taşınmazda malik olmaması gerektiğini iddia ederek tespitin iptal edilerek taşınmazın tamamının veraset senedindeki hisseleri oranında müvekkilleri adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Devamı...

davalı taşınmazlarda davacıların sahibi olduğu bağımsız bölümlerin orman tahdit sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş ise de, verilen karar yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamından, dava konusu 190 ada 1 parsel sayılı ana taşınmazda kat irtifakının kurularak 11 adet, dava konusu 191 ada 2 parsel sayılı ana taşınmazda ise kat irtifakının kurularak 10 adet bağımsız bölüm oluşturulduğu ve davacılar dışında başkaca malikler bulunduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereğince, kat irtifakı kurulan taşınmazlarda bağımsız bölümler kat irtifakı maliklerine ait olup ortak alanlarda ise bütün kat irtifakı maliklerinin payları bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; taşınmazlardaki ortak bölümler müşterek mülkiyet hükümlerine tâbidir. Bu nedenle, taşınmazlardaki bazı bağımsız bölümlerin tahdit dışına çıkartılmış olması davacıların taleplerini tam olarak karşılamadığı gibi, esasen verilen kararın infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Zira, aynı taşınmazın hisseli olarak hem kişiler adına, hem de orman olarak Hazine adına kayıtlı olması sonucunu doğuracağından karar bu hali ile infaza elverişli olmadığı gibi tapu sicil tekniğine de uygun değildir.
Devamı...

dava konusu ana taşınmazda kat irtifakının kurularak 41 adet bağımsız bölüm oluşturulduğu ve davacılar dışında başkaca malikler bulunduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri gereğince, kat irtifakı kurulan taşınmazlarda bağımsız bölümler kat irtifakı maliklerine ait olup, ortak alanlarda ise bütün kat irtifakı maliklerinin payları bulunmaktadır. Başka bir anlatımla; taşınmazdaki ortak bölümler müşterek mülkiyet hükümlerine tâbidir. Bu nedenle, taşınmazdaki bazı bağımsız bölümlerin tahdit dışına çıkartılmış olması davacıların taleplerini tam olarak karşılamadığı gibi, esasen verilen kararın infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Zira, aynı taşınmazın hisseli olarak hem kişiler adına, hem de orman olarak Hazine adına kayıtlı olması sonucunu doğuracağından, karar bu hali ile infaza elverişli olmadığı gibi tapu sicil tekniğine de uygun değildir.
Devamı...

K. yol hudutları ile çevrili 210,00 m² yüzölçümünde ve ev (iki oda üst ve iki oda alt kat) niteliğiyle kayıtlı tapu kayıt örneğinin müvekkillerinin elinde olmasına rağmen söz konusu tapu kaydının nereye ait olduğunun tapu müdürlüğü tarafından gösterilmediği ve böyle bir tapu kaydının bulunmadığının ifade edildiğini belirterek B.. Köyü, Aşağı Mahalle Mevkiinde bulunan 21 Mayıs 1969 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının nereyi kapsadığının tespiti istemi
Devamı...

ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında 1 ilâ 7 OS nolu orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan 11/02/2010 havale tarihli bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Tahdit haritası ile kroki çelişkili olup, mahkemece bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. Tahdit haritası ile çelişen krokiye dayanılarak hüküm kurulamaz
Devamı...

Tapu Sicil Müdürlüğünde, üzerine kat mülkiyeti tesis edilmiş,…. (…) Mahallesi… ada 2 parsel sayısıyla kayıtlı taşınmazın ve bu taşınmaz üzerindeki, Kat Mülkiyeti Yasasına göre oluşmuş bağımsız bölümlerin, … A.O’dan 1994 yılında ayrı ayrı satın alındığı, öncesi incelendiğinde, tarla niteliğiyle kayıtlı olduğu ve orman sayılan yerlerden olmadığı halde, 1997 ilâ 2000 yılları arasında 81 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı,
Devamı...

imar işleminin iptal edilmesi nedeniyle imar öncesi kadastral sicilin canlandırılmasının amaçlandığı bu tür sicile yönelik davalarda mülkiyetin özüne dokunan bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan ve imar işleminin davalıların iradesi dışında gerçekleştirilen kamusal bir uygulama olduğu hususları dikkate alındığında, eldeki davanın maktu harca tabi davalardan bulunduğu gözetilerek maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de yerinde değildir.
Devamı...

noter belgesiyle, müteahhitlerin arsa payları hariç, diğer paylarda bir değişiklik yapmayan arsa payı sözleşmesi ile arsa payları yeniden düzenlenmiş olup; B Bloktaki 16 bağımsız bölüme verilecek arsa payları, müteahhitlerin A Bloktaki 2 adet bağımsız bölümün arsa payları 16/82 şer pay azaltılarak toplamda 32 payın yeni bağımsız bölümlere 2 şer hisse olarak dağıtılması
Devamı...

mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır. Değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları nedenleriyle meydana gelen değer artış ve eksilmeler
Devamı...

sitenin kurulduğu arazinin eski maliki, diğer davalı …’in ise sitenin müteahhidi olduğunu, onaylı projede bekçi evi olarak belirtilen ve halen 1 parselde 1/28’er arsa paylı 15 ve 16 no’lu bağımsız bölüm olarak gözüken yerlerde kat irtifakı kurulurken usulsüz, yasaya, ruhsata, imara ve projesine aykırı olarak kendi adına bağımsız bölüm olarak tescil ettirdiğini, 15 nolu bağımsız bölümü ise aralarında yapılan anlaşma ile diğer davalı müteahhit …’e devrettiğini, bekçi evi olarak yapılan ve bu isimle onaylı projede zikredilen bölümün ortak yer olduğundan arsa payı verilemeyeceği ve bağımsız bölüm olarak hiçbir kimsenin adına tescil edilemeyeceğini ileri sürerek, davalılar adına arsa payı verilerek bağımsız bölüm adı altında tescil edilen bekçi evi olarak tescilli kısımların arsa paylarının iptali ile tapu kaydının bu şekilde düzeltilerek ortak yer olarak tesciline karar verilmesi
Devamı...

İmar Affı Kanununa göre 2. bodrum kattaki 10 nolu ve çatı katındaki 11 nolu dairenin mesken nitelikle bağımsız bölüm olarak davacılar adına tescili davasının yapılan yargılaması
Devamı...

Belediye Encümen kararıyla imar uygulaması yapıldığı, bu uygulama ile oluşan yeni imar parseli olan 25716 ada 18 sayılı parselin tapuya tescilinin sağlandığı anlaşılmaktadır.O halde, son yapılan imar işleminin ayakta olduğu, başka bir ifadeyle geçerliliğini koruduğu gözetildiğinde eldeki davanın dinlenme olanağının kalmadığı açıktır.Bu durumda, yargılama sırasında yeni imar uygulaması yapıldığı gözetilerek, eldeki davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması
Devamı...

kat maliki oldukları, sitenin tek bir yönetim kurulu tarafından yönetim planı doğrultusunda yönetilmekte olduğu, tarafların mevkiinde yer alan 2785 sayılı parselde kat maliki oldukları, davalı tarafından onaylı projeye aykırı olarak birçok imalat, tadilat yapılarak imar kirliliğine neden olunduğu, ortak alana müdahale ederek davacının hakkına tecavüz etmiş olduğunu, davalı tarafından projeye aykırı olarak yapılmış imalatların; ön terasın altı kazılmak suretiyle takribi 25 m² bodrum kazanıldığı, teras kolon kalınlığı projeye aykırı olarak takribi 15 cm daha kalın yapılmış olduğu, yaklaşık 15 cm tabiiye yeterli iken en az 2 katını bulan kiriş tabiiye karışımı beton blok yapılmış olduğu, binanın arka tarafına ortak alana müdahale edilerek en az 30 m²’lik kapalı alan kazanmış olduğu, binanın üst katındaki küçük yatak odası terasın üzerine genişletilerek 6 m² kapalı alan kazanılmış olduğu, üst katta bulunan büyük yatak odası da projeye aykırı olarak yapılan betonarme üst teras üzerine genişletilerek 6 m² civarında kapalı alan kazanılmış olduğu, onaylı projede boş alan olan ön ve arka teraslar beton teras haline getirilmiş olduğu
Devamı...

dairelerin bu haliyle bitirilerek kat irtifakı kurularak yönetim planı oluşturulduğunu, bugüne kadar iskanların alınmadığını, şu anki haliyle bağımsız bölüm maliklerine satıldığını, bir zaman sonra … Belediyesi tarafından imara aykırılıklar olduğu gerekçesiyle idari para cezası kesildiğini, daha sonra site sakinlerinin bir yönetim oluşturarak seçilen yönetimce bağımsız bölümlerin yapı kullanma izinlerinin alınmasına bu işin … ve … tarafından yürütülmesine ve tüm kat maliklerininin muvafakat vermeleri için karar aldıklarını, mevcut imara aykırılıkların tadilat projesiyle giderilmesinin mümkün olması nedeni
Devamı...

bağımsız bölümde siteye getirdiği iş makinaları ile konutunda onaylı projeye aykırı ve İmar Kanunu hükümlerine göre ruhsata tabi değişiklikler yaptığını, sitenin ortak alanlarına istinat duvarları, yüzme havuzu, kapalı mekanlar ve benzeri tesisler inşa ettiğini, bu nedenle davalının dava konusu sitenin ortak alanlarına yapmış olduğu müdahalesinin meni ile yapılan yapıların yıkılmasına ve ortak alanın eski hale getirilmesi
Devamı...

anataşınmazın birden fazla parsel üzerinde kurulu olup olmadığı, kurulu ise diğer parsellerin ada ve parsel numarası tarafların açıklamalarına başvurulmak suretiyle düzenlenecek tutanakla tespit edilip sözü edilen sitenin üzerinde kurulduğu parsel ya da parsellerde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulup kurulmadığı, kurulmuş ise kat irtifakının kuruluş tarihi, birden fazla parselde kurulu ise 5711 sayılı Kanunla değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre toplu yapı yönetimine geçilip geçilmediği, geçilmiş ise tarihi, 5711 sayılı Kanunla değişik Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve 67. maddeleri gereğince toplu yapıyı oluşturan imar parselleri ve ortak yerlerin tapuda birbirleriyle bağlantıları sağlanmak suretiyle irtibatlandırılıp irtibatlandırılmadığı sorularak buna ilişkin tüm bağımsız bölümleri ve maliklerini gösteren tapu kayıtlarının ve toplu yapı yönetim planı örneğinin, toplu yapı kurulmamış ise ilgili ada ve parsellere ait tapu kayıtları ile yönetim planı örneklerinin ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek bu dosya arasına konulması,
Devamı...

imar uygulaması sonucu oluşan tapu kaydının iptali değil, 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonucu mükerrer tapu kaydı oluşması sebebiyle mükerrer tapu kaydının iptali isteği
Devamı...

kat malikleri kurulu toplantısının iptali ile yönetim planın 35. maddesinin iptalini istemiş, mahkemece davanın kat malikleri kurulu toplantısına karşı yasada öngörülen dava açma süresi olan 1 aylık ve 6 aylık süreler içinde açılmış olmadığından
Devamı...

bölgede imar uygulaması yapılıp yapılmadığının araştırılması; yapılmış ise, taraflara ait imar öncesi ve imar sonrası tüm kayıtlar ve krokiler getirtilerek mahalline uygulanması, davalının çekişmeli yeri kullanımının imar uygulamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi, imar uygulamasından kaynaklanıyor ise çekişmeli yerde davalının imar öncesinde hukuken korunmaya değer bir hakkının bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilip yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Devamı...

gayrimenkulun devrinde sıkıntı bulunduğunun gayrimenkule ilişkin tapu ve imar bilgileri üzerinde yapılacak basit bir inceleme ile anlaşılabilir bir husus olması ve katılanın alım satım ilişkisinde bu araştırmayı yapabilme olanağının sanık tarafından ortadan kaldırılmamış olması, sanığın katılandan parayı alırken hileli bir davranışta bulunduğuna dair her hangi bir iddianın da bulunmaması karşısında, sanık ile katılan arasındaki uyuşmazlığın gayrimenkul alım satım aktinden kaynaklanan hukuki ihtilaf mahiyetinde olup, dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine dair ise katılanın soyut beyanı dışında mahkumiyetine yeretli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleriyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Devamı...

taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak ve özellikle taşınmazın 3 kere aynı m² birim fiyatla satış gördüğü gözetildiğinde bu fiyattan ayrılma nedenleri de gösterilmek suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Devamı...

noterde düzenlenen resmi senet ile satın alındığı, sözleşmede yazılı devir yetkisine dayanılarak noterden düzenlenen resmi senet ile 85.000 m²’sinin davacıya satıldığı, daha sonra taşınmazın imar uygulaması ile birden fazla parsele ayrıldığı %40 düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra davacıya 51.000 m² taşınmaz verilmesi gerekirken, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın imar uygulaması ile oluşan taşınmazlarda 1497 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazları Hazineye devretmesi sonucu 46.750 m² yer verildiği, bu nedenle davacı tarafından eksik verilen 4.250 m² için bedel talep edildiği anlaşılmıştır.
Devamı...

noterden düzenlenen resmi senet ile 35.000 m²’sinin davacıya satıldığı, daha sonra taşınmazın imar uygulaması ile birden fazla parsele ayrıldığı %40 düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra davacıya 21.000 m² taşınmaz verilmesi gerekirken, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın imar uygulaması ile oluşan taşınmazlarda 1497 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazları Hazineye devretmesi sonucu 19.250 m² yer verildiği, bu nedenle davacı tarafından eksik verilen 1.750 m² için bedel talep edildiği anlaşılmıştır.
Devamı...

satışa konu edimi eksik ifası nedeniyle alacağın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Kısmen uyma, kısmen direnme kararına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü
Devamı...

taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak
Devamı...

noterden düzenlenen resmi senet ile 45.000 m²’sinin davacıya satıldığı, daha sonra taşınmazın imar uygulaması ile birden fazla parsele ayrıldığı %40 düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra davacıya 27.000 m² taşınmaz verilmesi gerekirken, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın imar uygulaması ile oluşan taşınmazlarda 1497 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazları Hazineye devretmesi sonucu 24.750m² yer verildiği, bu nedenle davacı tarafından eksik verilen 2250 m² için bedel talep edildiği
Devamı...

satışa konu edimi eksik ifası nedeniyle alacağın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Kısmen uyma kısmen direnme kararına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Devamı...

çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttiği taşınmaz hakkında imar-ihyaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemi
Devamı...

İmar uygulamasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin, dava sonucu mahkemece verilen hükmün, Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası
Devamı...

imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması
Devamı...

imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemi
Devamı...

İmar kirliliğine neden olma
Devamı...

İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir” hükmü
Devamı...

yeri satın aldıktan sonra geçmişten beri var olan duvarları ve evinin çevresini imar ve ihya ettiğini, yeniden herhangi bir duvar ya da eklenti yapmadığını, mevcut duvarların üstüne alüminyum korkuluklar ile duvarların çevrelediği kendisine ait villanın bahçe giriş ve çıkış için kapılarını yaptırdığını, müvekkilinin yurt dışında olduğu sırada müvekkilin bahçe duvarı üzerindeki krom korkuluklar ile bahçe giriş kapısı, Tepe tatil sitesi yönetiminde bulunan davalılar tarafından kesilip tahrip edilerek zarar verildiğini, ayrıca bahçe duvarı üzerinde eskiden yapılmış olan sütunlara da kırılarak zarar verildiği
Devamı...

İmar Kanunu’nun 32 ve 42.maddeleri uyarınca verilen idari para cezasının 2004 sayılı İİK hükümleri uyarınca tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi
Devamı...

imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın direnme kararına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık
Devamı...

taşınmazın bulunduğu yerde imar çalışması yapıldığı anlaşıldığından imar uygulamasına (özellikle dava konusu taşınmazın bitişiğinde bulunan yola (imar yolu) ilişkin olarak) ilişkin tüm bilgi belgenin getirtilerek dosya içerisine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere
Devamı...