davalının bakiye iş bedelini ödemeden kaçınma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; … tarafından verilen cevabi yazıda, davacı taşeron şirketin ** tarihleri arasında kuruma bildirimde bulunduğu çalışanlarının … ödemelerini eksiksiz yerine getirdiği anlaşılmış, kurum tarafından verilen taşeron ilişiksizlik belgesinin onaylı fotokopisi dosyaya sunulmuş
Devamı...

eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş, sözleşme dışı fazla imalât bedeli ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yoksun kalınan kâr; birleşen dava ise, taşeronun şantiyeden çıkarılması sonrasında şantiye sahasında kalan ihzarat malzemeleri bedelinin belirlenip tahsili istemlerine ilişkin
Devamı...

Davalı ve karşı davacı taşeron vekilinin temyiz dilekçesi davacı-karşı davalı yüklenici vekiline tebliğ edilmiş, davacı ve karşı davalı vekili  harçlandırdığı dilekçesiyle karşı temyiz talebinde bulunmuştur. Davacı ve karşı davalı vekilinin temyiz talebi HUMK maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süresi içinde olmadığından temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir
Devamı...

bilirkişi raporunda davacı taşeronun alacağı 42.937,81 TL olarak hesaplanmış, bu miktardan 6.020,00 TL nefaset kesintisi yapılmış, dosyada belgelerine rastlanmadığı gerekçesiyle 4.050,00 TL dozer kira bedeli, 1.000,00 TL tapoğraf ücreti ve 1.500,00 TL SSK prim borcu olmak üzere toplam 6.550,00 TL taşeron alacağından düşülmemiştir
Devamı...

davalı yüklenicinin eksikliklerin giderim bedeli, cezai şart ve taşeron namına ödenen SGK primlerinin tahsili için taşeron aleyhine dava açıp açtığı davanın lehine sonuçlanması, taşeronun varsa sözleşme uyarınca ödenmeyen iş bedeli ile yapılmış ve yüklenici yararına ise sözleşme dışı fazla imalât bedelinin istenmesine engel teşkil etmeyeceği, delil olarak o dosyada kesinleşen olgular bu davada yapılacak değerlendirmede dikkate alınmakla birlikte söz konusu dosyada verilen karar taşeronun açtığı bu davada kesin hüküm ya da kesin delil teşkil etmeyeceğinden işin esası incelenip taraf delilleri toplanarak değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik inceleme davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması
Devamı...

sözleşmenin konusu davacı yüklenici taahhüdünde olan ilköğretim okulunun her türlü peyzaj çim alan tanzimi, bitki temini ve dikim işleri, oyun grubu ilgilidir. Dava tarihinden önce davacı yüklenici tarafından yaptırılan tespitte düzenlenen bilirkişi raporunda işin tümü nazara alınarak eksik işler bedeli KDV dahil 50.484,36 TL olarak bulunmuş, asıl davada 7.000,00 TL'nin tahsilini talep eden davacı tespit raporuna dayanarak davasını ıslah etmiştir. Tespit raporunda davalı taşeronun taahhüdünde olmayan işlerdeki eksiklikler nedeni ile de bedel hesaplandığı görülmekte olup davalı taşeron sözleşme ile sadece çevre düzenlemesi ve peyzaj işlerinin yapımını üstlendiğinden davacı yüklenicinin sözleşme konusu işler ile ilgili eksik işler bedelini talep edebileceği gözetilerek bu yönden tespit raporunu düzenleyen bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı taşeron taahhüdünde olmayan işlerdeki eksiklik bedellerini de kapsayan tespit raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Devamı...

itirazın iptali davasının niteliği gereği "itirazın iptali ile takibin devamına" kararı verilmesi gerekirken hem "itirazın iptali ile takibin devamına" hem de "alacağın tahsiline" şeklinde hüküm kurulması, ana paraya takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması talep edildiği halde kanuna ve takip talebine aykırı olar ak faize faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve metraj ihtilafı giderilmeden karar verilmesi isabetli değildir
Devamı...

taşeron hizmet sözleşmesinin 7. maddesinde “Sözleşmenin süresi yürürlük tarihinden itibaren 1 yıldır. Taraflar sözleşme bitim tarihinden 30 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşmenin süresi kendiliğinden 1 yıl daha uzamış sayılacaktır. İşveren, sözleşme sona ermeden ve 1 ay önce bildirimde bulunmak sureti ile işbu sözleşmeyi her zaman tek taraflı feshetme hakkına sahiptir” düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşmenin süresi ****'ye kadar uzadığından ve davalı 19/08/2011 tarihinde fesih bildiriminde bulunduğundan bilirkişi raporu ile bağlı kalınarak 5 ay 11 gün için kâr kaybına hükmedilmiş ise de sözleşmenin 7. maddesi ile süre sona ermeden 1 ay önce bildirimde bulunmak koşulu ile davacıya her zaman tek taraflı fesih hakkı tanındığından, kâr kaybına 1 aylık süre için hükmedilmesi gerekirken 5 ay 11 günlük süre karşılığı 48.564,94 TL'nin hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Devamı...

sözleşmenin 2. maddesinde işin götürü bedelle yapılacağı, 5. maddesinde**** tarihinde bitirilip teslim edileceği, 7. maddesinde taşeronun malzeme fiyatları, resim, vergi, sosyal sigortalar primleri, taşınmaz ve işçi ücretlerinin artması gibi sebeplerle fiyat farkı ve süre uzatımı talebinde bulunamayacağı, götürü bedelin hiçbir şekilde değişmeyeceği, hiçbir malzemeye de ne şekilde olursa olsun fiyat farkı ödenmeyeceği kararlaştırılmıştır.kararname de sözleşmenin ekleri arasında değildir.Türk Hukuk Sisteminde akit serbestisi (sözleşme özgürlüğü) asıldır. Bu kural dayanağını Anayasa'nın 13 ve 48. maddelerinden alır. Kişinin temel haklarından olan sözleşme özgürlüğü ile kastedilen ise, tarafların yapacakları sözleşmelerinde içerik ve koşullarını diledikleri biçimde saptamada serbest olmalarıdır. Kuşku yok ki, bu özgürlük de yasaların gösterdiği sınırlar içinde kullanılabilir.
Devamı...

dava yüklenici ve iş sahibi arasında düzenlenen sözleşme ve ek protokollerden kaynaklanmakta olup, asıl dava fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen dava sözleşmenin haksız feshedildiğinin,  sözleşme ile ekprotokolün bağlayıcı olduğunun ve kalan inşaatın yüklenici tarafından yapılması gerektiğinin tesbiti ile ihtiyati tedbir yolu ile dava dışı ikinci yüklenicinin inşaat alanına girmesinin engellenmesi ve bu şirket açısından inşaatların durdurulması istemlerine ilişkindir. Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada konusu kalmayan sözleşmenin haksız feshedildiğinin tesbiti ve muarazanın men'i davası hakkında karar
Devamı...

Davalı yüklenici cevabında ve birleşen davasında, sözleşmenin feshinin hukuka aykırı olduğunu, işin %90 seviyeye geldiğini, işin başında teminat olarak verdiği  7.000,00 TL bedelli senedin iade edilmeyip haksız olarak icra takibine konulduğunu savunarak ve iddia ederek aleyhine açılan dava
Devamı...

, ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika gibi ticari biçimde yönetilen bir işletmenin imzasını kullanarak vekil sıfatıyla imza koymak üzere kendisine açıkça veya üstü kapalıca yetki verilen kimsedir. Ticari mümessil, bir işletmenin tüm işlerini idareyle görevlendirilen ve böylece işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğinde olan ve adeta işletmenin sahibi gibi işletme konusuna giren tüm işleri yapabilme yetkisine sahip bulunmaktadır. Ticari mümessilin temsil yetkisi, işletme sahibine ya da tüzel kişiliğe sahip işletmelerde temsile yetkili olanın tek taraflıbir hukuki işlemine dayalıdır. Herhangi bir şekil koşuluna tabi olmamakla birlikte yasal düzenlemeler çerçevesindeki yerleşik uygulamada, işletme sahibinin bu konudaki tek taraflı hukuki işleminin, genellikle yazılı bir vekâletname verilmesi şeklinde gerçekleştiği kabul edilmektedir.
Devamı...

mahkemece yapılması gereken iş, çelik imalât ve gümrük işlemleri konusunda Yasanın maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak davacının kanıtlayabildiği tüm imalâtı ve davalının yaptığı ödemeleri saptamak, davacı alacağından ödemeleri mahsupla kesin hesap çıkartılmak suretiyle varsa davacının kalan alacağın hüküm altına almaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davacının tek taraflı düzenlediği faturalara ve defterlerine itibarla hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde eser sözleşmelerinde ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları gösterilmiştir. Bu seçimlik hakların yanında iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat hakkı da bulunmaktadır. Ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları da, eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkıdır. Dönme hakkı, tek taraflı bir irade beyanı açıklamasıyla yapılır ve karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Eser sözleşmesinden dönülmesi geriye etkili sonuçlar doğuracağından taraflar aldıklarını karşı tarafa vermek zorundadır. Kural olarak seçimlik haktan dönülmesi mümkün değildir.
Devamı...

Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri, sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibininse, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesi ile eserin bedelini ödemekten ibarettir. Yine aynı Yasa'nın 81. maddesi gereğince iş sahibinin işin yapılacağı yeri, işin yapılmasına elverişli ve sorunsuz olarak yükleniciye teslim etmesi, öncelikle ifası gereken borcu gereğidir. Diğer taraftan tazminat borcunun doğması için temel koşul kusur olduğundan, tazminat isteyen tarafın kusursuz olması kuraldır. Bu ilkelere göre somut olay değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre tarafların sözleşmenin feshinde, davacının sözleşme ve eklerine aykırı olarak iş yapmak, davalı iş sahibinin de uygun iş ortamını yaratmamak suretiyle ortak kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Burada açıklanması gereken önemli bir hususta feshin haksız olsa dahi tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağından feshin geçersiz kılınamayacağı ve iş de tamamlanmadığından yükleniciye ifa değerini geçen tazminat isteme hakkının verilemeyeceğidir. Bu halde davacı yüklenici irat kaydedilemeyeceğinden teminat mektubunun iadesi, varsa sözleşme kapsamında hak edip ödenmeyen iş bedelinin tahsilini isteyebilir
Devamı...

Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin varlığı halinde, yüklenici kendiliğinden ve tek taraflı olarak sözleşmeşartlarını değiştiremez. Ancak, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoksa fatura içeriğine 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu sükut, fatura içeriğini kesinliştirir ise de bu kesinleşme yazılı sözleşmenin değiştirildiği sonucunu doğurmaz
Devamı...

Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin varlığı halinde, yüklenici kendiliğinden ve tektaraflı olarak sözleşme şartlarını değiştiremez. Ancak, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeyoksa fatura içeriğine 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu sükut, fatura içeriğini kesinliştirir ise de bu kesinleşme yazılı sözleşmenin değiştirildiği sonucunu doğurmaz. Somut olayda taraflar arasında yukarıda anılan götürü bedelli ve yazılı eser sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmede imalât bedeli 15.000,00 TL olarak kararlaştırıldığından fatura düzenlenerek davacıya tebliğ edilmesi ve davacı tarafından itiraz edilmemiş olması, taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin içeriğinin değiştirildiği ve iş bedelinin 30.000,00 TL olduğunun kabulünü gerektirmez. Bu nedenle, mahkemece taraflar arasında iş bedeli konusunda anlaşmazlık bulunduğu ve davacıya tebliğ edilen faturalara itiraz edilmediği gerekçesiyle 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesine göre iş bedelini belirleyen bilirkişi raporu esas alınıp, dava konusu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olduğu sonucuna varılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, taraflar arasındaki yazılı sözleşmede belirtilen 15.000,00 TL iş bedelinin davacı tarafından nakit olarak ödendiği, icra takibine konu bononun bedelsiz kaldığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesinden ibarettir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir
Devamı...

Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise davacının işten el çektirildiği tarih itibariyle derhal bir delil tespiti yaptırarak o tarihe kadar yaptığı işlerin miktarını tespit ettirmesi gerekirken bunu yapmadığı, dava dosyası kapsamına göre fesih anına kadar yapılan işlerin miktarının tek belgesinin davacının düzenlediği fatura olduğu, bu faturada belirtilen alacağa karşılık ödeme miktarı dikkate alındığında davacının alacağının belirlenemediği açıklanmıştır.Taraflar arasındaki akdi ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron davalı yüklenicidir. Yine taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesinde ödemelerin ne şekilde yapılacağı gösterilmiş olup davacının üstlendiği iş, boruların montaj ve kaynağın yapılmasıdır. Davacının teklif ve bu teklif metninin altının her iki tarafça imzalanmasıyla yevmiye ücreti belirlenmiştir. Davacı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hak ettiği ücretin belirlenmesine esas olarak kendi çalışanlarının kayıtlarının davalı yüklenici ve dava dışı iş sahibinde bulunduğunu ileri sürmüştür. Taşeron alacağının varlığı ve bedele hak kazandığını ispatlaması için fatura düzenleme şartı olmadığından mahkemece davalıya ve dava dışı iş sahibine ait sözleşme konusu işlerle ilgili davacı ve bildirdiği elemanların şantiye giriş çıkış ve çalışma saatlerini gösteren kayıtlar getirildikten sonra bilirkişiden her iki sözleşme hükümleri, tespit dosyası göz önünde tutularak davacının itirazlarını da karşılar şekilde rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken sadece davacı faturaları esas alınarak eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
Devamı...

dava dışı yüklenici … davalı iş sahibi … ile arasındaki sözleşme, davacı …'in inşaat yapımından kaynaklanan alacaklarının davalı … veya inşaatı devralacak firmalarca ödenmesi koşuluyla feshetmiştir. Fesihten sonra davalı iş sahibi … ile dava dışı ikinci yüklenici….arasında sözleşme imzalanmış, bu sözleşmede davacının yaptığı imalât anahtar teslim götürü bedele dahil edilmiştir. Bu hükme göre davacının yaptığı imalâtın bedeli davalı … tarafından dava dışı ikinci yüklenici şirket tarafından da davacı …'e ödenecektir. Davalı tarafından davacıya gönderilen **** tarihli yazıda da yurt dışı kredi temin edildiğinde ve para transferi yapıldığında davacı tarafından yapılan imalâtın bedelinin ikinci yüklenici … tarafından kendisine ödeneceği bildirilmiştir. Sözleşme hükmü ve yazışma içeriğinden davalının, ilk yüklenici … tarafından yapılan şartlı feshi kabul ettiği ve davacı tarafından yapılan imalâtın bedelini ikinci yüklenici aracılığıyla davacıya ödemeyi taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Dava dışı üçüncü yüklenici …ile yapılan sözleşmede de benzer şekilde bir düzenleme ve taahhüde yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, BK'nın maddesinde öngörülen sorumluluk koşulları gerçekleştiğinden davanın esasının incelenerek varılacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davanın husumetten reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekili ve temlik alan davacı vekilinin karar düzeltme istemleri yerinde görülerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir
Devamı...

Dava, Borçlar Kanunu'nun maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davadaki istem, Projesi kapsamında yapılan çalışmalardan kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenicinin borcu eseri fen ve tekniğine ve sözleşmeye uygun olarak tamamlamak ve teslim etmek, iş sahibinin borcu ise, kararlaştırılan ücreti ödemektir. Somut olayda davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Yanlar arasında, Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Operasyonel Programı kapsamında, Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı projeyi yapıp teslim ettiğini ve ücrete hak kazandığını, davalının edimini yerine getirmediğini, ücretinin ödemediğini ileri sürmüştür. Davalı ise, proje müracaatından sonra sistemin farklı olacağı gerekçesiyle değişiklikliğe uğradığını ve uygulama projesi imzalanmadığından davacının bedele hak kazanmadığını, ancak davacının projeye katkısının gözardı edilemeyeceğini, emek ve mesaisine karşılık uygun bedel belirlenebileceğinin bildirildiğini savunmuştur
Devamı...

Davacı taşeron ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan sözleşme, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır.taraflar arasında işin eksik bırakıldığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacı yaptığı imalât tutarını kanıtlamak zorunda olup, düzenlenmiş ise hakediş belgeleri ve tanık anlatımları ile davacının yaptığı imalât bedeli sözleşme fiyatları ile belirlenmeli, bu konuda mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli şekilde ek rapor alınmalı ve bundan sonra da davalı tarafından kanıtlanan ve davacı tarafından kabul edilen ödemelerin mahsup edilerek bulunan iş bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir
Devamı...

davalı taşeron olup eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle verilip icra takibine konu edilen senet nedeniyle yapılan ödeme kadar olan bölümden borçlu bulunulmadığının tespiti ve istirdat, birleşen dava ise; taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılmış olup sözleşmede ödenmeyen iş bedeliyle fazla imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın menfi tespit bölümünün kabulü, istirdat talebinin kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı taşeron vekilince temyiz edilmiştir
Devamı...

eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava fazla ödemenin istirdadı ve manevi tazminat, birleşen dava sözleşme kapsamında eksik ödenen iş bedeli, sözleşme dışı imalât bedeli ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, birleşen dosya davacısı taşeron vekilince temyiz edilmiştir.
Devamı...

hak edilen 55.000,00 TL eklendikten sonra bulunacak toplam hak edilen imalât bedelinden taşerona ödenen 25.980,00 TL düşüldükten sonra asıl ve karşı davada sonucuna uygun karar verilmelidir
Devamı...

davada taşeron tarafından iş sahibi (arsa maliki) aleyhine dava açılmıştır. Sözleşme ilişkisi davacı ile asıl dosya davalısı arasında kurulumuş olup, sözleşmelerin nispiliği prensibi uyarınca imzası bulunan tarafları bağlar. Sözleşmede taraf olmayan… … Konut Yapı Kooperatifi'nin borcu üstlendiğine dair bir belge ya da irade beyanı bulunmamaktadır. Bu nedenle bu kooperatif yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

hakedişe kadar yapılan imalâtların hüküm altına alındığı ve bu tarihten sonra da davacı taşeron tarafından imalâta devam edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmemiş olmasına göre ilk davada verilen kararın bu davada kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve işin tümüyle taşeron tarafından tamamlandığının kabul edilmesinde bir hata bulunmamaktaysa da, sözleşmenin birim fiyat esaslı bir sözleşme olmasına göre, taşeron tarafından **** tarihinden sonra gerçekleştirilen imalâtların net bir şekilde tespiti zorunludur. Bu yönüyle, mahkemece işin götürü bedelli eser sözleşmesi gibi düşünülerek sözleşmede gösterilen yaklaşık bedelden yapılan ödemelerin mahsubu ile kalan miktara bakiye iş bedeli olarak hükmedilmesi doğru değildir
Devamı...

Davalı karşı davacı yüklenici bu işi taşeronun yapmaması nedeniyle başkalarına yaptırdığını savunmakta ise de sözleşme ilişkisinin ayakta olduğu sürece gerçekleştirilen imalâtın somut olayda taşeron tarafından yapıldığının kabulü kuraldır. Davalı-karşı davacı yüklenici işin taşeron tarafından yapılmadan bırakıldığı ve kendisinin tamamlattığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu haliyle davacı taşeronun iş bedelinin tamamına hak kazandığının kabulü zorunludur. düzenlenen tutanak ve Kaymakamlık yazısıyla taşeron tarafından yapılan su deposunun seviyesinin yüksek olması nedeniyle işe yaramadığı ve başka bir su deposunun yüklenici tarafından yaptırıldığı bu işle ilgili su boruları ve tesisatın bir kısmının taşeron tarafından yapıldığı ve kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. iş 23.000,00 TL götürü bedelli olduğundan hak edilen iş bedelinin eksik ve kusurlar dikkate alınıp hesaba katılmadan gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tesbit ve bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir
Devamı...

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu asıl ve ek raporlarında taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar düşülerek 268.850,02 TL olarak hesaplanmış, 200.000,00 TL ödeme mahsup edilerek taşeronun bakiye 68.850,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı ve karşı davalı yüklenicinin ticari defter kayıtlarında iş bedeline karşılık ayrıca 39.500,00 TL ödemede bulunulduğu kaydına dayanılarak bu tutarın da mahsubuyla kalan 29.350,02 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yüklenici 200.000,00 TL dışında  ayrıca 39.500,00 TL ödeme yaptığını usulen kanıtlayamadığı halde yüklenicinin tek taraflı defter kayıtlarına itibar edilerek 39.500,00 TL'nin de mahsubu suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.  icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. itirazın iptâli davası sonucu alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazında haksız ve alacağın likid olması zorunludur. Somut olayda alacak likid olmayıp eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık nedeniyle alacak miktarının belirlenmesi bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden, alacağın likid olduğundan söz edilemez. Bu itibarla alacaklı taşeron yararına birleşen davada %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, karar bu yönden de bozmayı gerektirmiştir
Devamı...

davalı taşeron şirket tarafından yapılan işin tümüyle ayıplı olduğu, gerek yargılama öncesinde alınan özel rapor ve tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile anlaşılmış olduğundan; birleşen dosyada, talep nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir
Devamı...

davacı şirket tarafından yapılan işin kapsamı ve miktarının belirlenmesi için tanıkların dinlenmesi, belediyeden getirtilen belgelerin ve sözleşme eki şartnamenin dikkate alınması, toplanacak delillere göre yerinde yapılacak keşifle işin miktarının ve davacı taşeron şirketin haketttiği iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Davacı taşeron şirket tarafından iş eksik bırakılmışsa, davacı şirket tarafından yapılan işin fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanması, bu şekilde davacı taşeron şirketin hakettiği iş bedelinin saptanması zorunludur. Sözleşmede iş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırıldığına ve bu bedel içerisinde KDV de bulunduğuna, ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme sözleşmede yer almadığına göre, iş bedelinin 650.000,00 TL kabul edilmesi; ayrıca KDV eklenmemesi gerekir
Devamı...

taşeron,taşeron şirketin yapmış olduğu işin bedelinin sözleşme eki teklif birim fiyatları ile teklifte yer almayan imâlat kalemleri bakımından, o imalât grubuna yakın imalâtın Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarına oranlanması ile bulunacak birim fiyatlar esas alınarak belirlenmesi gerekliliğine işaret edilmesine rağmen, bilirkişiler kurulunca ısrarla iş bedeli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla hesaplanmış, Dairemiz bozma ilâmına yanlış anlam verilerek 20** ve 20** yılında yapılan imalâtların bedelleri bu yıllarda geçerli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarına güncellenmiştir. Oysaki, bozma ilâmında açıkça gösterildiği üzere hesaplamanın, birleşen dosya davacısı taşeron şirketçe verilen ve sözleşmenin eki haline gelen teklif fiyatlarıyla yapılması zorunludur. Hesaplamanın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla yapılması ile taşeron tarafından verilen teklif fiyatlarına göre hesaplanması aynı şeyler olmayıp, taşeronun hakettiği işin bedelini değiştirmektedir
Devamı...

taşeron,yapılan toplam işin bedeli, eksik işler bedeli olarak kabul edilen 7.600,00 TL'nin mahsubu ile 558.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutardan, davalı-karşı davacı yüklenicinin, davacı-karşı davalı taşeron adına yaptığı … ödemeleri yönünden 19.230,00 TL mahsup edilerek sonuca ulaşılmıştır. Bu rapora, davalı-karşı davacı yüklenici vekili tarafından sunulan 22.04.20** tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; yapılan … ödemelerinin 22.704,35 TL olduğu belirtilerek, dilekçe ekinde 17 adet banka dekontu ve 1 adet … makbuzu sunulmuştur. Ödemelere ilişkin deliller yargılamanın her aşamasında dosyaya sunulabilir. Davalı-karşı davacı yüklenici, davacı-karşı davalı taşeron adına yapmış olduğu ödemeler tutarının ek bilirkişi raporu ile belirlenenden daha fazla olduğunu iddia ettiğinden, sunulan bu belgeler yönünden de inceleme yapılması gerekir. Ayrıca davacı-karşı davalı taşeron vekilince verilmiş olan dava dilekçesinde, 9.267,95 TL stopaj gideri, 3.600,00 TL damga vergisi, 17.609,40 TL yemek gideri, 9.267,99 TL KDV tevkifatının müvekkili adına ödendiği kabul edildiği halde, bu tutarların iş bedeli alacağından mahsup edilmemiş olması da doğru olmamıştır.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; dosyada rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden yukarıdaki açıklamalara uygun ek rapor alınarak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Taşeron,mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, asıl davada yüklenicinin talebinin eksik işlerin giderim bedeli değil menfi tespit istemi olduğu gözönünde tutularak, asıl davanın dayanağını teşkil eden faturadaki işlerin 21.11.20** tarihli sözleşme gereği taşeron tarafından üstlenilen ve bedeli ödenen ya da taşeron tarafından bedeli talep edilen işler arasında olup olmadığı, birleşen dava ile ilgili olarak da davalı taşeronun yapmadığı kabul edilen asıl sözleşme konusu kablo döşeme işlerinden 15 metreye kadar koruma kabuklamasını yapmaması sebebiyle isteyemeyeceği ve faturalarında gösterdiği bedel hesaplattırılıp, tartışılarak asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
Devamı...

Taşeron,teknik bilirkişi kurulundan gerek davacı gerekse davalının yaptırdığı delil tesbit dosyalarındaki bulgular ve raporu düzenleyen bilirkişiler hazır bulundurularak keşfi sonrası yaptıkları sayım ve tesbitler ve dosya kapsamındaki delillere göre depoda bulunup kaplaması yapılmayan 4 mm'lik zemin kaplama malzemelerinin sadece malzeme bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bulunacak miktar davacı taşeronun alacağına eklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın yazılı miktardaki kısmının kabulü doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

taşeron,mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın  maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şeklide davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Davacı taşeron 29.528,00 TL iş bedeline hak kazandığını, bu miktarın 22.500,00 TL’lik kısmının ödendiğini, bakiye 7.028,00 TL alacağı bulunduğunu iddia etmekte, davalı yüklenici ise düzenlediği taşeron kesin hak edişine göre davacının 26.728,42 TL’lik imalât yaptığını, bu miktardan ayıplı imalâtlar nedeniyle 1.670,00 TL kesinti yapıldığında davacı taşeronun 25.058,42 TL alacağı kaldığını, takip tarihinden önce yapılan 22.500,00 TL’lik ödeme ile takipten sonra 06.06.20** tarihli posta havalesi ile yapılan 2.750,00 TL’lik ödeme düşüldüğünde bakiye borç bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece davalının savunması doğrultusunda hesaplama yapan hukukçu bilirkişi raporu dayanak alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından düzenlenen taşeron kesin hakedişinin doğru olduğu kabul edilmiş, alacak-borç hesabı hakedişteki veriler ve kesintiler denetlenmeksizin aynen alınmak suretiyle yapılmıştır. Oysa bu hakedişte yalnızca davalı şirket adına atılmış imzalar mevcut olup, davacı taşeron …’nin imzası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından tek taraflı çıkarılan ve davacı taşeron imzasını içermeyen taşeron kesin hakedişinin kesinleştiği ve davacı taşeronu bağladığı kabul edilemeyeceğinden kesin hesabın sözü edilen hakediş dayanak alınarak değil, mahallinde keşif ve ölçüm yapılarak teknik bilirkişi aracılığıyla çıkarılması gerekir
Devamı...

Davalı yükleniciler ile dava dışı üniversite arasındaki sözleşmesinin feshedilmesinden sonra davacı ile .. taşeron olduğu davacılarla imzalanan taşeron sözleşmesi de feshedilmiştir. 31.12.20** tarihli "fesihname" başlıklı belgede davalı ortak girişim ile davacı ve fer'i müdahil .. birbirlerini ibra etmiş iselerde taşeron ortak girişim kaşesi altında davacı şirket yetkilisinin imzası bulunmadığı gibi taraflar ve davacı ile ortak girişimi oluşturan de ticaret ünvanı ve yetkilisinin imzasını taşıyan ve içeriğinden 22.04.20** tarihinde yapıldığı anlaşılan protokol başlıklı belge düzenlendiği ve bu protokolde taşeron adi ortaklığın devri ile davacı taşerona olan borç miktarı ile ne şekilde ödeneceği kararlaştırıldığından 31.12.20** tarihli fesihnamenin ibraname niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir.
Devamı...

Taşeron,taraflar arasında  ilişki mevcut olup bu işin tamamlandığı ve su deposu ile tesisatın kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı karşı davacı yüklenici bu işi taşeronun yapmaması nedeniyle başkalarına yaptırdığını savunmakta ise de sözleşme ilişkisinin ayakta olduğu sürece gerçekleştirilen imalâtın somut olayda taşeron tarafından yapıldığının kabulü kuraldır. Davalı-karşı davacı yüklenici işin taşeron tarafından yapılmadan bırakıldığı ve kendisinin tamamlattığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu haliyle davacı taşeronun  iş bedelinin tamamına hak kazandığının kabulü zorunludur.  mezrasındaki işle ilgili olarak dosya kapsamı, düzenlenen tutanak ve Kaymakamlık yazısıyla taşeron tarafından yapılan su deposunun seviyesinin yüksek olması nedeniyle işe yaramadığı ve başka bir su deposunun yüklenici tarafından yaptırıldığı bu işle ilgili su boruları ve tesisatın bir kısmının taşeron tarafından yapıldığı ve kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Gönderme köyündeki iş 23.000,00 TL götürü bedelli olduğundan hak edilen iş bedelinin eksik ve kusurlar dikkate alınıp hesaba katılmadan gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tesbit ve bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir
Devamı...

taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar düşülerek 268.850,02 TL olarak hesaplanmış, 200.000,00 TL ödeme mahsup edilerek taşeronun bakiye 68.850,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı ve karşı davalı yüklenicinin 20** yılı ticari defter kayıtlarında iş bedeline karşılık ayrıca 39.500,00 TL ödemede bulunulduğu kaydına dayanılarak bu tutarın da mahsubuyla kalan 29.350,02 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yüklenici 200.000,00 TL dışında 20** yılında ayrıca 39.500,00 TL ödeme yaptığını usulen kanıtlayamadığı halde yüklenicinin tek taraflı defter kayıtlarına itibar edilerek 39.500,00 TL'nin de mahsubu suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması
Devamı...

taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalı birleşen dosyada davacı iş sahibinden tahsili; birleşen dosyada yüklenici tarafından taşeron aleyhine açılan dava ise, ayıplı iş bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece, asıl dosyada açılan davanın kısmen kabulüne, birleşen dosyada açılan davanın reddine dair verilen karar
Devamı...

davacı taşeron şirket tarafından yapılan işin kapsamındadır. Taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediğine göre, davacı şirkete verilen işlerin kural olarak davacı şirket tarafından tamamlandığını kabul etmek gerekir. Davacı şirketin aldığı işi eksik bıraktığını, dava dışı şirkete tamamlatıldığı savunmasını ispatlama yükümlülüğü davalı yüklenici şirkete aittir…. Bu durumda davacı şirket tarafından yapılan işin kapsamı ve miktarının belirlenmesi için tanıkların dinlenmesi, belediyeden getirtilen belgelerin ve sözleşme eki şartnamenin dikkate alınması, toplanacak delillere göre yerinde yapılacak keşifle işin miktarının ve davacı taşeron şirketin haketttiği iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Davacı taşeron şirket tarafından iş eksik bırakılmışsa, davacı şirket tarafından yapılan işin fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanması, bu şekilde davacı taşeron şirketin hakettiği iş bedelinin saptanması zorunludur. Sözleşmede iş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırıldığına ve bu bedel içerisinde KDV de bulunduğuna, ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme sözleşmede yer almadığına göre, iş bedelinin 650.000,00 TL kabul edilmesi; ayrıca KDV eklenmemesi gerekir
Devamı...

taşeron şirketin yapmış olduğu işin bedelinin sözleşme eki teklif birim fiyatları ile teklifte yer almayan imâlat kalemleri bakımından, o imalât grubuna yakın imalâtın Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarına oranlanması ile bulunacak birim fiyatlar esas alınarak belirlenmesi gerekliliğine işaret edilmesine rağmen, bilirkişiler kurulunca ısrarla iş bedeli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla hesaplanmış, Dairemiz bozma ilâmına yanlış anlam verilerek 2007 ve 2008 yılında yapılan imalâtların bedelleri bu yıllarda geçerli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarına güncellenmiştir. Oysaki, bozma ilâmında açıkça gösterildiği üzere hesaplamanın, birleşen dosya davacısı taşeron şirketçe verilen ve sözleşmenin eki haline gelen teklif fiyatlarıyla yapılması zorunludur. Hesaplamanın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla yapılması ile taşeron tarafından verilen teklif fiyatlarına göre hesaplanması aynı şeyler olmayıp, taşeronun hakettiği işin bedelini değiştirmektedir. Örneğin, çeşitli demir işleri yapılması konulu 23.176 pozuyla yapılan imalâtlar için taşeron şirketçe 3,15 TL birim fiyat teklifinde bulunulduğu halde hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda bu imâlatlar için 3,34 TL birim fiyat kabul edilmiş, ek raporla da bu fiyat 20** ve 20** yıllarına güncellenmiştir. Benzer şekilde, 8 bar basınçlı kızgın su kazanı imalâtını konu alan 153.2113 poz numaralı imalât taşeron şirketçe verilen teklifte 44.236,93 TL iken, bilirkişiler kurulunca sunulan raporda bu imalâtın birim fiyatı 46.549,91 TL olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükme esas alınan rapor, bozma ilâmında gösterilen eksik ve yanlışlığı giderici nitelikte değildir
Devamı...

taşeron,Mahkemece hükme esas alınan 17.03.20** tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda, yapılan toplam işin bedeli, eksik işler bedeli olarak kabul edilen 7.600,00 TL'nin mahsubu ile 558.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutardan, davalı-karşı davacı yüklenicinin, davacı-karşı davalı taşeron adına yaptığı … ödemeleri yönünden 19.230,00 TL mahsup edilerek sonuca ulaşılmıştır. Bu rapora, davalı-karşı davacı yüklenici vekili tarafından sunulan 22.04.20** tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; yapılan … ödemelerinin 22.704,35 TL olduğu belirtilerek, dilekçe ekinde 17 adet banka dekontu ve 1 adet … makbuzu sunulmuştur. Ödemelere ilişkin deliller yargılamanın her aşamasında dosyaya sunulabilir. Davalı-karşı davacı yüklenici, davacı-karşı davalı taşeron adına yapmış olduğu ödemeler tutarının ek bilirkişi raporu ile belirlenenden daha fazla olduğunu iddia ettiğinden, sunulan bu belgeler yönünden de inceleme yapılması gerekir. Ayrıca davacı-karşı davalı taşeron vekilince verilmiş olan dava dilekçesinde, 9.267,95 TL stopaj gideri, 3.600,00 TL damga vergisi, 17.609,40 TL yemek gideri, 9.267,99 TL KDV tevkifatının müvekkili adına ödendiği kabul edildiği halde, bu tutarların iş bedeli alacağından mahsup edilmemiş olması da doğru olmamıştır.
Devamı...

mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, asıl davada yüklenicinin talebinin eksik işlerin giderim bedeli değil menfi tespit istemi olduğu gözönünde tutularak, asıl davanın dayanağını teşkil eden faturadaki işlerin sözleşme gereği taşeron tarafından üstlenilen ve bedeli ödenen ya da taşeron tarafından bedeli talep edilen işler arasında olup olmadığı, birleşen dava ile ilgili olarak da davalı taşeronun yapmadığı kabul edilen asıl sözleşme konusu kablo döşeme işlerinden 15 metreye kadar koruma kabuklamasını yapmaması sebebiyle isteyemeyeceği ve faturalarında gösterdiği bedel hesaplattırılıp, tartışılarak asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
Devamı...

taşeron,Asıl dava, icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle; birleşen dava ise taşeron şirket adına….ödenmek zorunda kalınan miktardan şimdilik 2.000,00 TL, noksan imalât nedeniyle şimdilik 2.000,00 TL, davalı taşeron şirketin prim borcu nedeniyle prim ödemesinde %5 indirim yapılmamasından dolayı şimdilik 2.000,00 TL ve noksan imalât nedeniyle uğranılan zarar karşılığı şimdilik 2.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL'nin tahsili istemiyle açılmış, asıl davada asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, fazla istemin reddine, birleşen davada ise noksan imalât karşılığı şimdilik 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, diğer taleplerin reddine dair verilen karar davalı ve birleşen dava
Devamı...

taşeron,teknik bilirkişi kurulundan gerek davacı gerekse davalının yaptırdığı delil tesbit dosyalarındaki bulgular ve raporu düzenleyen bilirkişiler hazır bulundurularak keşfi sonrası yaptıkları sayım ve tesbitler ve dosya kapsamındaki delillere göre depoda bulunup kaplaması yapılmayan 4 mm'lik zemin kaplama malzemelerinin sadece malzeme bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bulunacak miktar davacı taşeronun alacağına eklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözder kaçırılarak davanın yazılı miktardaki kısmının kabulü doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

taşeron,mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın 281/3. maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.
Devamı...

taşeron,Mahkemece davalının savunması doğrultusunda hesaplama yapan hukukçu bilirkişi raporu dayanak alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından düzenlenen taşeron kesin hakedişinin doğru olduğu kabul edilmiş, alacak-borç hesabı hakedişteki veriler ve kesintiler denetlenmeksizin aynen alınmak suretiyle yapılmıştır. Oysa bu hakedişte yalnızca davalı şirket adına atılmış imzalar mevcut olup, davacı taşeron …’nin imzası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından tek taraflı çıkarılan ve davacı taşeron imzasını içermeyen taşeron kesin hakedişinin kesinleştiği ve davacı taşeronu bağladığı kabul edilemeyeceğinden kesin hesabın sözü edilen hakediş dayanak alınarak değil, mahallinde keşif ve ölçüm yapılarak teknik bilirkişi aracılığıyla çıkarılması
Devamı...

taşeron,protokolde yüklenici, ortak girişimi oluşturan şirketler olduğundan, taşeronluğun feri müdahil .. . ne devredilmesi, davacı taşeronun 1.060.000,00 TL alacaklı olduğu, alacakların bu tarihten sonra yapılacak ilk üç hakedişte ve üçüncü bentte belirtilen miktarlarda ödeneceği, yapılan hakedişler yüklenici ortak girişim hesabına gittiği için davacı şirketten fatura alınıp, ödemenin davacı şirkete gerçekleştireceği, beşinci bendinde de sözkonusu alt yapı inşaat şantiyesinin, piyasaya ve çalışan personel borcundan davacı sorumlu olmayıp bütün ödemeleri fer'i, müdahil . Şti'nin yapacağı kararlaştırılmıştır. Sözkonusu protokolün dördüncü bendinden, iki ve üçüncü bentler uyarınca, düzenlenecek hakedişlere göre yapılacak ödemelerin yüklenici ortak girişim hesabından yapılacağı anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici ortak girişim tarafından, davacının kabul ettiği 150.000,00 TL dışında ödeme yapıldığı da ileri sürülüp kanıtlanmamıştır.
Devamı...