Davacı tarafından gerekçe yönünden temyiz edilmeyen yerel mahkemenin kararında da 5. maddedeki düzenlemenin seçimlik ceza koşulu olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmede fesih halinde dahi cezanın istenebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Söz konusu Borçlar Kanunu'nun maddesindeki aksine sözleşme olmadıkça alacaklının ancak akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebileceğine dair düzenlemeye göre bu cezanın istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş ancak ifa talep edilmeyip seçimlik olarak kararlaştırılan cezai şartın talep edilmiş olması gerekmektedir.
Devamı...

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için, teklif ve sipariş onay belgeleri ile takibe dayanak yapılan üç adet faturanın birlikte değerlendirilmesi gerekir.iki adet sipariş onayı ve teklif belgesinde gösterilen işlere ilişkin olarak yüklenici tarafından takibe dayanak yapılan 3 adet fatura keşide edilmiştir. Davalı iş sahibi şirketin işin teslim edilmediği savunması bulunmadığı gibi aksine ayıplı imalât yapıldığı savunması bulunmaktadır. Bu durumda, işin teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, ayıplı imalât savunmasının kabul edilmediği karara karşı davalı iş sahibince temyiz yoluna başvurulmadığından akdî ilişkinin kanıtlandığı işler bakımından davacı yüklenicinin iş bedeline hak kazandığı faturalardan davalı tarafça onaylanmayan **** tarihli teklif haricinde kalan işler yönünden davacı yüklenicinin iş bedelinin ödenmesi gerektiği kabul edilmelidir. kalan kısmının ise, **** tarihli teklife dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı bu faturanın 15.300,00 Euro bedelli kısmı yönünden akdî ilişkiyi ispatlamış, kalan kısmı yönünden ise, akdî ilişkinin varlığı ispatlanamamıştır.mahkemece yapılacak iş, temyiz incelemesine konu edilen kararın davalı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle, bu kararda davalı aleyhine kesinleşen hususlar dikkate alınarak yüklenicinin**** tarih ve 6.112,00 Euro fatura yanında; **** tarih ve 23.642,00 Euro faturanın, 15.300,00 Euro tutarındaki kısmı ile ****tarih ve 5.772,50 Euro fatura olmak üzere toplam 27.184,50 Euro bakiye alacağının kaldığının kabul edilmesi, bu miktar alacağın ****tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizinin hesaplanması, belirlenen asıl alacak üzerinden hesaplanacak icra inkâr tazminatıyla birlikte hüküm altına alınmasından ibarettir
Devamı...

ikmâl inşaatı yapım işinde **** yılı sonu itibariyle sözleşme fiyatları ile 8.738.750,32 TL harcama yapıldığını ve 12 adet ara hakediş ile yükleniciye ödemelerin yapıldığını, işin hesap kesme hakedişi itibariyla gerçekleşme oranının %80,18 olduğunu, işin tamamlanabilmesi için Bölge Müdürlüğü tarafından Genel Müdürlükten süre uzatımı ve sarilendirme izni alındığını, verilen süre uzatım oluru ile kalan iş miktarı da göz önüne alınarak 13.02.2013 tarihine kadar yükleniciye süre verildiğini, dava konusu alacağın kaynaklandığı ihale konusu işte ağırlıklı olarak önceki ihale kapsamında asfalt betonu binder tabakası seviyesinde tamamlanan yol kesimlerinde asfalt betonu aşınma tabakasının teşkili ile binder ve aşınma seviyesinde açılan yol kesimlerindeki üst yapı bozulmaları ile yolun genelinde mevcut olan ve özellikle de banketlerle yol kesinlerindeki üst yapı bozulmaları ile yolun genelinde mevcut olan ve özellikle de banketlerle yol şeridi arasında kalan ve yol boyu devam eden çizgisel çatlakların onarımının hedeflendiğini, yüklenici firmanın **** yılı sonundaki son hakedişi ihtirazı kayıt koymak suretiyle imzaladığını, davalı firmanın ''Fiyat farkı ödemeleri ve Revize iş programı hakkında'' konulu itiraz yazısının bölge müdürlüğü tarafından itirazın uygun bulunmadığı ve hakediş ödemelerinde bir değişiklik olmayacağı şeklinde cevap verildiğini, davalı yüklenicinin itirazının bölge müdürlüğü tarafndan kabul görmemesi üzerinde davalı şirketin ''Fesih Bildirimi'' konulu yazısı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğinin bildirildiğini bunun üzerine yükleniciye bölge müdürlüğü tarafından 4735 sayılı Kamu Sözleşmeleri Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca tek taraflı fesih kararını ileri sürülen sebeplerle alamayacağının bildirildiğinin daha sonra eksikliklerin giderilmemesi üzerine … tarafından söz konusu iş hakkında sözleşmenin feshedildiğini belirterek imzalanan yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle kesin teminatın güncelleme bedeli olan 788.390,02 TL'nin sözleşmenin feshedildiği
Devamı...

yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Gerekçeli karar ile hüküm fıkrasının çelişkili olması halinde yasaya uygun biçimde, gerekçeyi içeren bir hüküm olduğundan söz edilemez. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki yaratılması; yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırı olacaktır.
Devamı...

dava dışı yüklenici … davalı iş sahibi … ile arasındaki sözleşme, davacı …'in inşaat yapımından kaynaklanan alacaklarının davalı … veya inşaatı devralacak firmalarca ödenmesi koşuluyla feshetmiştir. Fesihten sonra davalı iş sahibi … ile dava dışı ikinci yüklenici….arasında sözleşme imzalanmış, bu sözleşmede davacının yaptığı imalât anahtar teslim götürü bedele dahil edilmiştir. Bu hükme göre davacının yaptığı imalâtın bedeli davalı … tarafından dava dışı ikinci yüklenici şirket tarafından da davacı …'e ödenecektir. Davalı tarafından davacıya gönderilen **** tarihli yazıda da yurt dışı kredi temin edildiğinde ve para transferi yapıldığında davacı tarafından yapılan imalâtın bedelinin ikinci yüklenici … tarafından kendisine ödeneceği bildirilmiştir. Sözleşme hükmü ve yazışma içeriğinden davalının, ilk yüklenici … tarafından yapılan şartlı feshi kabul ettiği ve davacı tarafından yapılan imalâtın bedelini ikinci yüklenici aracılığıyla davacıya ödemeyi taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Dava dışı üçüncü yüklenici …ile yapılan sözleşmede de benzer şekilde bir düzenleme ve taahhüde yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, BK'nın maddesinde öngörülen sorumluluk koşulları gerçekleştiğinden davanın esasının incelenerek varılacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davanın husumetten reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekili ve temlik alan davacı vekilinin karar düzeltme istemleri yerinde görülerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir
Devamı...

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, imzalanan sözleşme gereği yapılan iş ile ilgili cezai şart talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga Borçlar Kanunu'nun Türk Borçlar Kanunu ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.sözleşmenin …. maddesinde; "Müşterinin iş bu sözleşme ile üstlendiği edimlere riayet etmemesi ve/veya sözleşmenin süresinin bitiminden önce feshine sebebiyet vermesi, bankada kredi açılmaması açılan kredinin limitlerinin yetersiz olması, veya kredinin banka tarafından iptâl edilmesi durumları dahil olmak üzere sistemde kayıtlı bulunan beher aracın …(üç) ay süresince yakıt almaması durumunda veya ilk sözleşme tarihindeki …….. sistemine dahil olan araç sayısında %50 nispetinde azalma olması yahut ilk … aylık yakıt alımlarını baz alarak hesaplanan aylık yakıt alım ortalamasında %50 nispetinde azalma olması durumunda………, iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir………. sözleşmeyi feshetmeyerek yakıt alımı yapmamış olan beher aracın sistemden çıkarılmış olduğuna tek taraftı şekilde karar vererek gerekli işlemi yapabilir. Yukarıda sayılan hallerde ve satılan taşıtlar üzerinden ……..’lerin sökülmemesi veya söküldüğü halde………'a teslim edilmemesi,……… tarafından iadesi istenildiği halde iade edilmemesi veya……… tarafından zayi olduğunun tespit edilmesi hallerinde……… taşıt başına ve/veya her bir …….. için 250 ABD Dolar (ikiyüzelli Amerikan Doları) cezai şartı, işlemin yapıldığı tarihteki ….. …. ….. döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası ve KDV'si karşılığı olarak talep ve tahsil hakkına sahiptir. Bu şekilde tahakkuk eden cezai şart tahakkuk tarihini takip eden ayın … inde tahsil edilir. Müşteri bu hususu peşinen kabul eder." hükmünün bulunduğu, bu hükme göre cezai şartın …….. cihazları için öngörüldüğü, fuel-o pass cihazlar için öngörülmediği, ve bu durumun dosyadaki bilgi ve belgelerle yaptırılan bilirkişi incelemesi ile belirlendiği fuel-o pass cihazları ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, …. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA
Devamı...

Dosya kapsamına göre davalı yüklenicinin uzatılan sürede de edimini yerine getirmediği ve davacı arsa sahiplerine ait bağımsız bölümleri bitirip teslim etmediği anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre fesih halinde sözleşmede kararlaştırılan BK'nın maddesine uygun ifaya ekli gecikme cezası ya da müspet zarar kapsamındaki gecikme tazminatının talep edilmesi mümkün değil ise de; sözleşmedeki cezai şart gecikme halinde fesih edilemeyen süreyle ilgili olarak kararlaştırılmış olduğundan, bu hüküm gereğince yüklenici temerrüdü gerçekleşse dahi belirtilen süre geçinceye kadar arsa sahibinin sözleşmeyi fesih etmesi mümkün değildir. Bu halde davacı arsa sahibi daha sonra fesih hakkını kullansa dahi fesih edilemeyen cezalı süreyle sınırlı olarak gecikme cezası ya da tazminatını isteyebilir.
Devamı...

Dava, Borçlar Kanunu'nun maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davadaki istem, Projesi kapsamında yapılan çalışmalardan kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenicinin borcu eseri fen ve tekniğine ve sözleşmeye uygun olarak tamamlamak ve teslim etmek, iş sahibinin borcu ise, kararlaştırılan ücreti ödemektir. Somut olayda davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Yanlar arasında, Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Operasyonel Programı kapsamında, Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı projeyi yapıp teslim ettiğini ve ücrete hak kazandığını, davalının edimini yerine getirmediğini, ücretinin ödemediğini ileri sürmüştür. Davalı ise, proje müracaatından sonra sistemin farklı olacağı gerekçesiyle değişiklikliğe uğradığını ve uygulama projesi imzalanmadığından davacının bedele hak kazanmadığını, ancak davacının projeye katkısının gözardı edilemeyeceğini, emek ve mesaisine karşılık uygun bedel belirlenebileceğinin bildirildiğini savunmuştur
Devamı...

projeye yaptıkları katkıları inkâr edilememekle birlikte sözleşmenin ifasının imkansız olması nedeniyle sözleşmedeki bedelin belirlenemediği, ancak fesih tarihi itibariyle hizmet bedellerinin birlikte belirlenebileceği belirtilerek sözleşme feshedilmiştir. Bu haliyle davacının sözleşme konusu edimin ifası için çalışmalara başladığı, ancak … Birliği'nin yaptığı değişiklik sonucu sözleşmede kararlaştırıldığı üzere doğrudan davalıya … Birliği'nce ödeme yapılmadığı uyuşmazlık konusu değildir. … Bakanlığı'nın dosya arasında mevcut bulunan cevabi yazısında, projenin **** tarihinde … Birliği tarafından kabul edildiği bildirilmiş olup, davalı da gerek cevabi yazılarında gerekse fesih ihtarında davacının projeye hizmetlerinin varlığını kabul etmiştir. Bu durumda bakanlıkta bulunan ve onaylı proje üzerinde uzman bilirkişilerce yeniden inceleme yaptırılarak davacının çalışmalarının bu projeye katkısı belirlendikten sonra sözleşmeye göre hakettiği ücretin gerektiğinde mülga BK'nın maddesi de gözetilmek suretiyle belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuyla karar verilmesi bozma nedenidir. Öte yandan, davacı yüklenici dava dilekçesinde sözleşmenin 5. maddesi uyarınca proje ücret bedelini istemiştir. İstem proje bedeli üzerinden ücretin tahsili olup, mahkemece davacının yapmış olduğu masraflara hükmedilmiş olup, HUMK'nın maddesine aykırı olarak karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Devamı...

davalının kararı ile tesis edilen işlemin iptâline karar verilmiş ise de davacı yüklenicinin dava dilekçesindeki ve aşamalarındaki beyanları nazara alındığında fesih işleminin haksızlığı ile yüklenici teminatlarına el atılmasına yönelik işlemin haksızlığına karar verildiğinin anlaşılmış olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.068,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme istemi
Devamı...

Mahkemece, davalının sözleşme maddesi uyarınca davacıya ihtar keşide ederek 30 takvim günü cezalı süre vermesi gerekirken bu yükümlülüğün yerine getirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı, işin süresi içinde bitirildiğine dair davacının ****tarihli başvurusuna da davalının gecikmeli olarak ****tarihinde cevap verdiği, yapımı gerçekleştirilen işlerin bedeli ile sözleşme bedeli oranlandığında işin yaklaşık %95 seviyede tamamlanmış olduğu gerekçeleri ile dava kabul edilmiş, davalı idarenin ***günlü kararı ile tesis edilen işlemin iptaline karar verilmiştir
Devamı...

Sözleşmenin kapsamına göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile feshi mümkündür. Fesih halinde de iş sahibi, sebepsiz zenginleşme hükümlerince ödenenin istirdadını isteyebilir. Davalı yüklenicinin ödemekten kaçınabilmesi için davacı tarafın yararına gerçekleşen ve davacı tarafta kalan imalâtın varlığını veya haksız fesih durumunda menfi zararını usul hükümlerince kanıtlaması zorunludur. Davalı savunmasında malzeme alımı için taahhütlerde bulunduğunu bildirmiş ise de, buna ilişkin kanıtlarını sunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerince iş bedeline mahsuben ödenen avansı iade etmek zorunda olduğu
Devamı...

Davacı taşeron ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan sözleşme, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır.taraflar arasında işin eksik bırakıldığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacı yaptığı imalât tutarını kanıtlamak zorunda olup, düzenlenmiş ise hakediş belgeleri ve tanık anlatımları ile davacının yaptığı imalât bedeli sözleşme fiyatları ile belirlenmeli, bu konuda mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli şekilde ek rapor alınmalı ve bundan sonra da davalı tarafından kanıtlanan ve davacı tarafından kabul edilen ödemelerin mahsup edilerek bulunan iş bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir
Devamı...

davalı taşeron olup eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle verilip icra takibine konu edilen senet nedeniyle yapılan ödeme kadar olan bölümden borçlu bulunulmadığının tespiti ve istirdat, birleşen dava ise; taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılmış olup sözleşmede ödenmeyen iş bedeliyle fazla imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın menfi tespit bölümünün kabulü, istirdat talebinin kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı taşeron vekilince temyiz edilmiştir
Devamı...

eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava fazla ödemenin istirdadı ve manevi tazminat, birleşen dava sözleşme kapsamında eksik ödenen iş bedeli, sözleşme dışı imalât bedeli ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, birleşen dosya davacısı taşeron vekilince temyiz edilmiştir.
Devamı...

hak edilen 55.000,00 TL eklendikten sonra bulunacak toplam hak edilen imalât bedelinden taşerona ödenen 25.980,00 TL düşüldükten sonra asıl ve karşı davada sonucuna uygun karar verilmelidir
Devamı...

davada taşeron tarafından iş sahibi (arsa maliki) aleyhine dava açılmıştır. Sözleşme ilişkisi davacı ile asıl dosya davalısı arasında kurulumuş olup, sözleşmelerin nispiliği prensibi uyarınca imzası bulunan tarafları bağlar. Sözleşmede taraf olmayan… … Konut Yapı Kooperatifi'nin borcu üstlendiğine dair bir belge ya da irade beyanı bulunmamaktadır. Bu nedenle bu kooperatif yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

hakedişe kadar yapılan imalâtların hüküm altına alındığı ve bu tarihten sonra da davacı taşeron tarafından imalâta devam edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmemiş olmasına göre ilk davada verilen kararın bu davada kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve işin tümüyle taşeron tarafından tamamlandığının kabul edilmesinde bir hata bulunmamaktaysa da, sözleşmenin birim fiyat esaslı bir sözleşme olmasına göre, taşeron tarafından **** tarihinden sonra gerçekleştirilen imalâtların net bir şekilde tespiti zorunludur. Bu yönüyle, mahkemece işin götürü bedelli eser sözleşmesi gibi düşünülerek sözleşmede gösterilen yaklaşık bedelden yapılan ödemelerin mahsubu ile kalan miktara bakiye iş bedeli olarak hükmedilmesi doğru değildir
Devamı...

Davalı karşı davacı yüklenici bu işi taşeronun yapmaması nedeniyle başkalarına yaptırdığını savunmakta ise de sözleşme ilişkisinin ayakta olduğu sürece gerçekleştirilen imalâtın somut olayda taşeron tarafından yapıldığının kabulü kuraldır. Davalı-karşı davacı yüklenici işin taşeron tarafından yapılmadan bırakıldığı ve kendisinin tamamlattığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu haliyle davacı taşeronun iş bedelinin tamamına hak kazandığının kabulü zorunludur. düzenlenen tutanak ve Kaymakamlık yazısıyla taşeron tarafından yapılan su deposunun seviyesinin yüksek olması nedeniyle işe yaramadığı ve başka bir su deposunun yüklenici tarafından yaptırıldığı bu işle ilgili su boruları ve tesisatın bir kısmının taşeron tarafından yapıldığı ve kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. iş 23.000,00 TL götürü bedelli olduğundan hak edilen iş bedelinin eksik ve kusurlar dikkate alınıp hesaba katılmadan gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tesbit ve bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir
Devamı...

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu asıl ve ek raporlarında taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar düşülerek 268.850,02 TL olarak hesaplanmış, 200.000,00 TL ödeme mahsup edilerek taşeronun bakiye 68.850,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı ve karşı davalı yüklenicinin ticari defter kayıtlarında iş bedeline karşılık ayrıca 39.500,00 TL ödemede bulunulduğu kaydına dayanılarak bu tutarın da mahsubuyla kalan 29.350,02 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yüklenici 200.000,00 TL dışında  ayrıca 39.500,00 TL ödeme yaptığını usulen kanıtlayamadığı halde yüklenicinin tek taraflı defter kayıtlarına itibar edilerek 39.500,00 TL'nin de mahsubu suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.  icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. itirazın iptâli davası sonucu alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazında haksız ve alacağın likid olması zorunludur. Somut olayda alacak likid olmayıp eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık nedeniyle alacak miktarının belirlenmesi bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirdiğinden, alacağın likid olduğundan söz edilemez. Bu itibarla alacaklı taşeron yararına birleşen davada %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamış, karar bu yönden de bozmayı gerektirmiştir
Devamı...

davalı taşeron şirket tarafından yapılan işin tümüyle ayıplı olduğu, gerek yargılama öncesinde alınan özel rapor ve tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile anlaşılmış olduğundan; birleşen dosyada, talep nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir
Devamı...

davacı şirket tarafından yapılan işin kapsamı ve miktarının belirlenmesi için tanıkların dinlenmesi, belediyeden getirtilen belgelerin ve sözleşme eki şartnamenin dikkate alınması, toplanacak delillere göre yerinde yapılacak keşifle işin miktarının ve davacı taşeron şirketin haketttiği iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Davacı taşeron şirket tarafından iş eksik bırakılmışsa, davacı şirket tarafından yapılan işin fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanması, bu şekilde davacı taşeron şirketin hakettiği iş bedelinin saptanması zorunludur. Sözleşmede iş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırıldığına ve bu bedel içerisinde KDV de bulunduğuna, ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme sözleşmede yer almadığına göre, iş bedelinin 650.000,00 TL kabul edilmesi; ayrıca KDV eklenmemesi gerekir
Devamı...

taşeron,taşeron şirketin yapmış olduğu işin bedelinin sözleşme eki teklif birim fiyatları ile teklifte yer almayan imâlat kalemleri bakımından, o imalât grubuna yakın imalâtın Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarına oranlanması ile bulunacak birim fiyatlar esas alınarak belirlenmesi gerekliliğine işaret edilmesine rağmen, bilirkişiler kurulunca ısrarla iş bedeli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla hesaplanmış, Dairemiz bozma ilâmına yanlış anlam verilerek 20** ve 20** yılında yapılan imalâtların bedelleri bu yıllarda geçerli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarına güncellenmiştir. Oysaki, bozma ilâmında açıkça gösterildiği üzere hesaplamanın, birleşen dosya davacısı taşeron şirketçe verilen ve sözleşmenin eki haline gelen teklif fiyatlarıyla yapılması zorunludur. Hesaplamanın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla yapılması ile taşeron tarafından verilen teklif fiyatlarına göre hesaplanması aynı şeyler olmayıp, taşeronun hakettiği işin bedelini değiştirmektedir
Devamı...

taşeron,yapılan toplam işin bedeli, eksik işler bedeli olarak kabul edilen 7.600,00 TL'nin mahsubu ile 558.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutardan, davalı-karşı davacı yüklenicinin, davacı-karşı davalı taşeron adına yaptığı … ödemeleri yönünden 19.230,00 TL mahsup edilerek sonuca ulaşılmıştır. Bu rapora, davalı-karşı davacı yüklenici vekili tarafından sunulan 22.04.20** tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; yapılan … ödemelerinin 22.704,35 TL olduğu belirtilerek, dilekçe ekinde 17 adet banka dekontu ve 1 adet … makbuzu sunulmuştur. Ödemelere ilişkin deliller yargılamanın her aşamasında dosyaya sunulabilir. Davalı-karşı davacı yüklenici, davacı-karşı davalı taşeron adına yapmış olduğu ödemeler tutarının ek bilirkişi raporu ile belirlenenden daha fazla olduğunu iddia ettiğinden, sunulan bu belgeler yönünden de inceleme yapılması gerekir. Ayrıca davacı-karşı davalı taşeron vekilince verilmiş olan dava dilekçesinde, 9.267,95 TL stopaj gideri, 3.600,00 TL damga vergisi, 17.609,40 TL yemek gideri, 9.267,99 TL KDV tevkifatının müvekkili adına ödendiği kabul edildiği halde, bu tutarların iş bedeli alacağından mahsup edilmemiş olması da doğru olmamıştır.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; dosyada rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden yukarıdaki açıklamalara uygun ek rapor alınarak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Taşeron,mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, asıl davada yüklenicinin talebinin eksik işlerin giderim bedeli değil menfi tespit istemi olduğu gözönünde tutularak, asıl davanın dayanağını teşkil eden faturadaki işlerin 21.11.20** tarihli sözleşme gereği taşeron tarafından üstlenilen ve bedeli ödenen ya da taşeron tarafından bedeli talep edilen işler arasında olup olmadığı, birleşen dava ile ilgili olarak da davalı taşeronun yapmadığı kabul edilen asıl sözleşme konusu kablo döşeme işlerinden 15 metreye kadar koruma kabuklamasını yapmaması sebebiyle isteyemeyeceği ve faturalarında gösterdiği bedel hesaplattırılıp, tartışılarak asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
Devamı...

Taşeron,teknik bilirkişi kurulundan gerek davacı gerekse davalının yaptırdığı delil tesbit dosyalarındaki bulgular ve raporu düzenleyen bilirkişiler hazır bulundurularak keşfi sonrası yaptıkları sayım ve tesbitler ve dosya kapsamındaki delillere göre depoda bulunup kaplaması yapılmayan 4 mm'lik zemin kaplama malzemelerinin sadece malzeme bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bulunacak miktar davacı taşeronun alacağına eklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın yazılı miktardaki kısmının kabulü doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

taşeron,mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın  maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şeklide davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Davacı taşeron 29.528,00 TL iş bedeline hak kazandığını, bu miktarın 22.500,00 TL’lik kısmının ödendiğini, bakiye 7.028,00 TL alacağı bulunduğunu iddia etmekte, davalı yüklenici ise düzenlediği taşeron kesin hak edişine göre davacının 26.728,42 TL’lik imalât yaptığını, bu miktardan ayıplı imalâtlar nedeniyle 1.670,00 TL kesinti yapıldığında davacı taşeronun 25.058,42 TL alacağı kaldığını, takip tarihinden önce yapılan 22.500,00 TL’lik ödeme ile takipten sonra 06.06.20** tarihli posta havalesi ile yapılan 2.750,00 TL’lik ödeme düşüldüğünde bakiye borç bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece davalının savunması doğrultusunda hesaplama yapan hukukçu bilirkişi raporu dayanak alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından düzenlenen taşeron kesin hakedişinin doğru olduğu kabul edilmiş, alacak-borç hesabı hakedişteki veriler ve kesintiler denetlenmeksizin aynen alınmak suretiyle yapılmıştır. Oysa bu hakedişte yalnızca davalı şirket adına atılmış imzalar mevcut olup, davacı taşeron …’nin imzası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından tek taraflı çıkarılan ve davacı taşeron imzasını içermeyen taşeron kesin hakedişinin kesinleştiği ve davacı taşeronu bağladığı kabul edilemeyeceğinden kesin hesabın sözü edilen hakediş dayanak alınarak değil, mahallinde keşif ve ölçüm yapılarak teknik bilirkişi aracılığıyla çıkarılması gerekir
Devamı...

Davalı yükleniciler ile dava dışı üniversite arasındaki sözleşmesinin feshedilmesinden sonra davacı ile .. taşeron olduğu davacılarla imzalanan taşeron sözleşmesi de feshedilmiştir. 31.12.20** tarihli "fesihname" başlıklı belgede davalı ortak girişim ile davacı ve fer'i müdahil .. birbirlerini ibra etmiş iselerde taşeron ortak girişim kaşesi altında davacı şirket yetkilisinin imzası bulunmadığı gibi taraflar ve davacı ile ortak girişimi oluşturan de ticaret ünvanı ve yetkilisinin imzasını taşıyan ve içeriğinden 22.04.20** tarihinde yapıldığı anlaşılan protokol başlıklı belge düzenlendiği ve bu protokolde taşeron adi ortaklığın devri ile davacı taşerona olan borç miktarı ile ne şekilde ödeneceği kararlaştırıldığından 31.12.20** tarihli fesihnamenin ibraname niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir.
Devamı...

Taşeron,taraflar arasında  ilişki mevcut olup bu işin tamamlandığı ve su deposu ile tesisatın kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı karşı davacı yüklenici bu işi taşeronun yapmaması nedeniyle başkalarına yaptırdığını savunmakta ise de sözleşme ilişkisinin ayakta olduğu sürece gerçekleştirilen imalâtın somut olayda taşeron tarafından yapıldığının kabulü kuraldır. Davalı-karşı davacı yüklenici işin taşeron tarafından yapılmadan bırakıldığı ve kendisinin tamamlattığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu haliyle davacı taşeronun  iş bedelinin tamamına hak kazandığının kabulü zorunludur.  mezrasındaki işle ilgili olarak dosya kapsamı, düzenlenen tutanak ve Kaymakamlık yazısıyla taşeron tarafından yapılan su deposunun seviyesinin yüksek olması nedeniyle işe yaramadığı ve başka bir su deposunun yüklenici tarafından yaptırıldığı bu işle ilgili su boruları ve tesisatın bir kısmının taşeron tarafından yapıldığı ve kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Gönderme köyündeki iş 23.000,00 TL götürü bedelli olduğundan hak edilen iş bedelinin eksik ve kusurlar dikkate alınıp hesaba katılmadan gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranı tesbit ve bu oran götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir
Devamı...

taşeron tarafından yapılan işlerin bedeli eksik ve ayıplar düşülerek 268.850,02 TL olarak hesaplanmış, 200.000,00 TL ödeme mahsup edilerek taşeronun bakiye 68.850,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davacı ve karşı davalı yüklenicinin 20** yılı ticari defter kayıtlarında iş bedeline karşılık ayrıca 39.500,00 TL ödemede bulunulduğu kaydına dayanılarak bu tutarın da mahsubuyla kalan 29.350,02 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yüklenici 200.000,00 TL dışında 20** yılında ayrıca 39.500,00 TL ödeme yaptığını usulen kanıtlayamadığı halde yüklenicinin tek taraflı defter kayıtlarına itibar edilerek 39.500,00 TL'nin de mahsubu suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması
Devamı...

taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalı birleşen dosyada davacı iş sahibinden tahsili; birleşen dosyada yüklenici tarafından taşeron aleyhine açılan dava ise, ayıplı iş bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece, asıl dosyada açılan davanın kısmen kabulüne, birleşen dosyada açılan davanın reddine dair verilen karar
Devamı...

davacı taşeron şirket tarafından yapılan işin kapsamındadır. Taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediğine göre, davacı şirkete verilen işlerin kural olarak davacı şirket tarafından tamamlandığını kabul etmek gerekir. Davacı şirketin aldığı işi eksik bıraktığını, dava dışı şirkete tamamlatıldığı savunmasını ispatlama yükümlülüğü davalı yüklenici şirkete aittir…. Bu durumda davacı şirket tarafından yapılan işin kapsamı ve miktarının belirlenmesi için tanıkların dinlenmesi, belediyeden getirtilen belgelerin ve sözleşme eki şartnamenin dikkate alınması, toplanacak delillere göre yerinde yapılacak keşifle işin miktarının ve davacı taşeron şirketin haketttiği iş bedelinin belirlenmesi gerekir. Davacı taşeron şirket tarafından iş eksik bırakılmışsa, davacı şirket tarafından yapılan işin fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygulanması, bu şekilde davacı taşeron şirketin hakettiği iş bedelinin saptanması zorunludur. Sözleşmede iş bedeli götürü olarak 650.000,00 TL kararlaştırıldığına ve bu bedel içerisinde KDV de bulunduğuna, ayrıca KDV ödeneceğine ilişkin bir düzenleme sözleşmede yer almadığına göre, iş bedelinin 650.000,00 TL kabul edilmesi; ayrıca KDV eklenmemesi gerekir
Devamı...

taşeron şirketin yapmış olduğu işin bedelinin sözleşme eki teklif birim fiyatları ile teklifte yer almayan imâlat kalemleri bakımından, o imalât grubuna yakın imalâtın Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlarına oranlanması ile bulunacak birim fiyatlar esas alınarak belirlenmesi gerekliliğine işaret edilmesine rağmen, bilirkişiler kurulunca ısrarla iş bedeli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla hesaplanmış, Dairemiz bozma ilâmına yanlış anlam verilerek 2007 ve 2008 yılında yapılan imalâtların bedelleri bu yıllarda geçerli Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarına güncellenmiştir. Oysaki, bozma ilâmında açıkça gösterildiği üzere hesaplamanın, birleşen dosya davacısı taşeron şirketçe verilen ve sözleşmenin eki haline gelen teklif fiyatlarıyla yapılması zorunludur. Hesaplamanın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı birim fiyatlarıyla yapılması ile taşeron tarafından verilen teklif fiyatlarına göre hesaplanması aynı şeyler olmayıp, taşeronun hakettiği işin bedelini değiştirmektedir. Örneğin, çeşitli demir işleri yapılması konulu 23.176 pozuyla yapılan imalâtlar için taşeron şirketçe 3,15 TL birim fiyat teklifinde bulunulduğu halde hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda bu imâlatlar için 3,34 TL birim fiyat kabul edilmiş, ek raporla da bu fiyat 20** ve 20** yıllarına güncellenmiştir. Benzer şekilde, 8 bar basınçlı kızgın su kazanı imalâtını konu alan 153.2113 poz numaralı imalât taşeron şirketçe verilen teklifte 44.236,93 TL iken, bilirkişiler kurulunca sunulan raporda bu imalâtın birim fiyatı 46.549,91 TL olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükme esas alınan rapor, bozma ilâmında gösterilen eksik ve yanlışlığı giderici nitelikte değildir
Devamı...

taşeron,Mahkemece hükme esas alınan 17.03.20** tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda, yapılan toplam işin bedeli, eksik işler bedeli olarak kabul edilen 7.600,00 TL'nin mahsubu ile 558.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bu tutardan, davalı-karşı davacı yüklenicinin, davacı-karşı davalı taşeron adına yaptığı … ödemeleri yönünden 19.230,00 TL mahsup edilerek sonuca ulaşılmıştır. Bu rapora, davalı-karşı davacı yüklenici vekili tarafından sunulan 22.04.20** tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; yapılan … ödemelerinin 22.704,35 TL olduğu belirtilerek, dilekçe ekinde 17 adet banka dekontu ve 1 adet … makbuzu sunulmuştur. Ödemelere ilişkin deliller yargılamanın her aşamasında dosyaya sunulabilir. Davalı-karşı davacı yüklenici, davacı-karşı davalı taşeron adına yapmış olduğu ödemeler tutarının ek bilirkişi raporu ile belirlenenden daha fazla olduğunu iddia ettiğinden, sunulan bu belgeler yönünden de inceleme yapılması gerekir. Ayrıca davacı-karşı davalı taşeron vekilince verilmiş olan dava dilekçesinde, 9.267,95 TL stopaj gideri, 3.600,00 TL damga vergisi, 17.609,40 TL yemek gideri, 9.267,99 TL KDV tevkifatının müvekkili adına ödendiği kabul edildiği halde, bu tutarların iş bedeli alacağından mahsup edilmemiş olması da doğru olmamıştır.
Devamı...

mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, asıl davada yüklenicinin talebinin eksik işlerin giderim bedeli değil menfi tespit istemi olduğu gözönünde tutularak, asıl davanın dayanağını teşkil eden faturadaki işlerin sözleşme gereği taşeron tarafından üstlenilen ve bedeli ödenen ya da taşeron tarafından bedeli talep edilen işler arasında olup olmadığı, birleşen dava ile ilgili olarak da davalı taşeronun yapmadığı kabul edilen asıl sözleşme konusu kablo döşeme işlerinden 15 metreye kadar koruma kabuklamasını yapmaması sebebiyle isteyemeyeceği ve faturalarında gösterdiği bedel hesaplattırılıp, tartışılarak asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
Devamı...

taşeron,Asıl dava, icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle; birleşen dava ise taşeron şirket adına….ödenmek zorunda kalınan miktardan şimdilik 2.000,00 TL, noksan imalât nedeniyle şimdilik 2.000,00 TL, davalı taşeron şirketin prim borcu nedeniyle prim ödemesinde %5 indirim yapılmamasından dolayı şimdilik 2.000,00 TL ve noksan imalât nedeniyle uğranılan zarar karşılığı şimdilik 2.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL'nin tahsili istemiyle açılmış, asıl davada asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, fazla istemin reddine, birleşen davada ise noksan imalât karşılığı şimdilik 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, diğer taleplerin reddine dair verilen karar davalı ve birleşen dava
Devamı...

taşeron,teknik bilirkişi kurulundan gerek davacı gerekse davalının yaptırdığı delil tesbit dosyalarındaki bulgular ve raporu düzenleyen bilirkişiler hazır bulundurularak keşfi sonrası yaptıkları sayım ve tesbitler ve dosya kapsamındaki delillere göre depoda bulunup kaplaması yapılmayan 4 mm'lik zemin kaplama malzemelerinin sadece malzeme bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bulunacak miktar davacı taşeronun alacağına eklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözder kaçırılarak davanın yazılı miktardaki kısmının kabulü doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması uygun görülmüştür
Devamı...

taşeron,mahkemece yapılacak iş, bilirkişi raporları birbirinden farklı ve çelişkili olduğundan ve davacı tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden HMK'nın 281/3. maddesi uyarınca yeniden oluşturularacak konusunda uzman bilirikiş kurulu marifetiyle mahallinde keşif de yapılarak, tespit bilirkişi raporundaki bulgular ve dosya kapsamına göre temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle temlik eden dava dışı taşeronun yüklenicilerden alacağı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetim elverişli rapor alınıp, hükme esas alınan raporla farklı olması halinde bu farklılığı gidermek üzere üçüncü bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.
Devamı...

taşeron,Mahkemece davalının savunması doğrultusunda hesaplama yapan hukukçu bilirkişi raporu dayanak alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından düzenlenen taşeron kesin hakedişinin doğru olduğu kabul edilmiş, alacak-borç hesabı hakedişteki veriler ve kesintiler denetlenmeksizin aynen alınmak suretiyle yapılmıştır. Oysa bu hakedişte yalnızca davalı şirket adına atılmış imzalar mevcut olup, davacı taşeron …’nin imzası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından tek taraflı çıkarılan ve davacı taşeron imzasını içermeyen taşeron kesin hakedişinin kesinleştiği ve davacı taşeronu bağladığı kabul edilemeyeceğinden kesin hesabın sözü edilen hakediş dayanak alınarak değil, mahallinde keşif ve ölçüm yapılarak teknik bilirkişi aracılığıyla çıkarılması
Devamı...

taşeron,protokolde yüklenici, ortak girişimi oluşturan şirketler olduğundan, taşeronluğun feri müdahil .. . ne devredilmesi, davacı taşeronun 1.060.000,00 TL alacaklı olduğu, alacakların bu tarihten sonra yapılacak ilk üç hakedişte ve üçüncü bentte belirtilen miktarlarda ödeneceği, yapılan hakedişler yüklenici ortak girişim hesabına gittiği için davacı şirketten fatura alınıp, ödemenin davacı şirkete gerçekleştireceği, beşinci bendinde de sözkonusu alt yapı inşaat şantiyesinin, piyasaya ve çalışan personel borcundan davacı sorumlu olmayıp bütün ödemeleri fer'i, müdahil . Şti'nin yapacağı kararlaştırılmıştır. Sözkonusu protokolün dördüncü bendinden, iki ve üçüncü bentler uyarınca, düzenlenecek hakedişlere göre yapılacak ödemelerin yüklenici ortak girişim hesabından yapılacağı anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici ortak girişim tarafından, davacının kabul ettiği 150.000,00 TL dışında ödeme yapıldığı da ileri sürülüp kanıtlanmamıştır.
Devamı...

taşeron,Mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ise de; yapılan inceleme ve tahkikatın yeterli olduğundan söz edilemez. Bu incelemede taşeron olan davalı … …. … San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin yükleniciden dava konusu edilen … nolu bağımsız bölümün tescilini isteme hakkının doğup doğmadığı hususu araştırılmamıştır. Gerçekten de alt taşeron olan davacının davalı taşeron …. … …. Ltd. Şti.'den taşınmazın tescilini talep edebilmesi için taşeron şirketin arsa sahibi ve yükleniciden dava konusu edilen bağımsız bölümü talep etme hakkının doğmuş olması gerekir. Yapılan tahkikatta bu husus üzerinde durulmadığı gibi davacıya sözleşme gereği iskân ruhsatı alınması konusunda uygun süre ve yetki verilmemiş olması da doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Taşeron,sözleşme kapsamında yapılan işlerle ilgili değerlendirmeye gelince; Dava dışı iş sahibi şirket tarafından davalı yüklenici şirkete keşide edilen …. . Noterliği'nin 15.02.20** tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi içeriğinden bu sözleşmenin konusunu oluşturan binanın iş sahibi tarafından kullanılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, bu ihtarnamenin keşide edildiği tarih itibariyle taşeronun sözleşme gereği üstlendiği teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği açık olup, davalı yüklenici şirketin işin eksik yapıldığı savunmasına yer verilemez. Üçüncü kişilerce hazırlanarak davalı yüklenici şirket vekilince dosyaya sunulan faturalar, her zaman düzenlenebilen ve içeriğindeki malzemelerin nerede, nasıl ve ne zaman kullanıldıkları da tespit edilemeyen faturalar olduğundan, davalının ayıplı imalât yapıldığına ilişkin savunmasını bu fatura içerikleriyle kanıtlaması mümkün değildir. Kaldı ki, ** Mahkemesi'nin  İş sayılı dosyasında, 22.04.20** tarihinde tespit yapılmış ve alınan bilirkişi raporunda, yapılan imalâtlarla fatura içeriklerinin de uyumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Devamı...

Taşeron,sözleşme ile davalı taahhüdünde bulunan inşaatın alçıpan tavan kaplamaları işinin yapımını üstlenmiş, sözleşmede işin bedeli 167.751,08 TL olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin …. maddesinde sözleşme bedeli üzerinden %30 oranında artış olması halinde bu miktar işin de sözleşme koşullarında yapılacağı, %30’u aşan işler yönünden ise yeni sözleşme fiyatları belirleneceği kararlaştırılmış, davacı taşeron sözleşme kapsamında ve %30 keşif artışı ile işin tamamını yapıp teslim ettiğini, ancak 07.01.20** gün 22492 sayılı fatura bedeli 242.502,… TL’nin ödenmediğini ileri sürerek bu faturaya dayalı icra takibi başlatmış, davalı ise faturanın afaki olarak düzenlendiğini, davacıya yaptığı işin üzerinde ödemede bulunulduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle teknik bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapılmak suretiyle davacı taşeronun sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı işler bedelinin belirlenmesi, bu iş nedeniyle yapılan ödeme tutarı da saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece inşaat mühendisi ve mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de teknik bilirkişi mahallinde inceleme yapmadığı gibi tarafların üzerinde uzlaştığı kesin imalât metrajlarının ve usulüne uygun düzenlenmiş kesin hesabın dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle defter ve kayıtlar üzerinden inceleme yapmak suretiyle sonuca varmışlardır. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğinden yukarıda değinilen şekilde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Davalı yüklenici şirketçe, iş bedelinin sözleşmenin 6/1. maddesinde verileceği öngörülen çeklerle ödendiği ileri sürülmüş, mahkemece banka kanalıyla yapılan araştırmalardan sonuç elde edilemediği, çeklerin taşerona verildiği ve ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, çeklerle yapıldığı ileri sürülen ödemeler kabul edilmemiştir. Kural olarak, mahkemenin gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamakla beraber, 18.05.20** tarih, …. seri numaralı ve 25.000,00 TL bedelli iken sonradan bedeli 15.000,00 TL olarak düzeltilen, yüklenici şirketin lehdar olduğu ve davacı şirketin temsilcisinin eşi ve şirketin mesul müdürü olduğu anlaşılan A.. İ..S..'a, onun tarafından da üçüncü kişilere ciro edilen çek, sözleşmenin 6/1. maddesinde bu şekilde ödeme yapılacağının kabul edilmiş olması ve bu çekin ciro silsilesinde davacı taşeron şirketi temsilen A..İ..S..'ın isim ve imzasının bulunması dikkate alındığında, bu çekte yazılı miktarın, yüklenici tarafından yapılmış ödeme olarak kabul edilmesi gerekir
Devamı...

asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil borcun toplam miktarı net bir şekilde belirlendikten sonra 56.449,97 TL asıl alacağın takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faizi, icra masrafları ve vekâlet ücretinin de takip öncesi işlemiş faiz talebinin haklılığı da değerlendirilerek takipte tespit edilecek haklılık oranına göre tespitinden sonra 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca kısmi ödemelerin öncelikli olarak harç ve masraflarla alacağın fer'ilerine mahsup edilerek davacı yüklenici kooperatifin en son ödemeyi yaptığı tarih itibariyle fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, buna göre menfi tespit ve istirdat talepleri hakkında hüküm kurulmalıdır.
Devamı...

davacı taşeron tarafından yapılan işlerin bedellerinin 20** yılı mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre boya haricinde kalan imalatlar için işçilik, boya imalatı için malzeme ve işçilik olarak hesaplandı??ı ifade edilmiş, yapılan ödemelerin mahsubunu müteakip taşeronun yüklenici şirketten bakiye 7.680,00 TL alacağının kaldığı belirlenmiştir. Bu durumda, mahkemece; davanın yüklenici şirket yönünden bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, ek rapor hatalı yorumlanarak, yüklenici şirketin de taşeron şirkete borcunun bulunmadığı sonucuna ulaşılması suretiyle davalı yüklenici şirket aleyhine açılan davanın da reddine karar verilmiş olması doğru değildir
Devamı...

davacı iş sahipleri vekili dava dilekçesinde, kendilerinin işi yüklenici olarak davalı …'e verdiklerini, yüklenici …'in de beton dökme işini taşeron olarak davalı şirkete yaptırdığını beyan etmiştir. Bu halde, davacılar kendilerinin davalılardan … ile sözleşme yaptıklarını ifade ettiklerine göre kendilerinin akdi muhatabı da yüklenici … olup, taşeron şirketin akdi ilişkisinin bulunmadığı davacılara karşı bir sorumluluğunun bulunduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, davacıların davalı taşeron şirkete yönelen davalarının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Dava dilekçesi içeriği ile tüm dosya kapsamından; davalılardan …’nün asıl iş sahibi olup sözleşme konusu enerji nakil hattı bakım ve onarım işlerini yüklenici olarak davalı …’ne, bu şirketin de sözleşme kapsamındaki bir kısım işleri taşeron olarak diğer davalı …’ya, bu kişinin de … Köyündeki bir adet direğin tamiratı işini alt taşeron olarak davacıya verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki ikrar ve kabulüne göre davacı, davalılar nezdinde iş akdiyle çalışan işçi olmayıp, sözkonusu işi davalı …’dan sözlü eser sözleşmesiyle alan alt taşerondur. Bu haliyle uyuşmazlığın 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden görevli mahkeme iş mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

mahkemece yapılacak iş, hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla 28.07.2011 protokol tarihi itibarıyla mahalli piyasa rayiçlerine göre eksik işler bedeli hesaplattırılarak davacı taşeron alacağından düşülmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davalının ibraz ettiği ve davacının kabul etmediği davalının üçüncü kişilerle yaptığı sözleşme ve faturalar dikkate alınarak düzenlenen rapora itibar edilerek davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
Devamı...